English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ M ] / Marseille

Marseille traduction Anglais

421 traduction parallèle
Artık ne Paris, ne Marsilya... Sadece Kazbah var!
No more Paris, no more Marseille Nothing but the Casbah!
4 yıl önce Marsilya'da tutuklanmışsınız.
You were arrested four years ago at some dive in Marseille.
Nikel cevheri yüklü Ville de Nancy gemisiyle Marsilya'ya geçit yoluyla gitmem istendi.
I was forced to take passage on the Ville de Nancy, bound for Marseille with a cargo of nickel ore.
Panama Kanalı'ndan geçtikten sonra Ville de Nancy dümeni Marsilya'ya çevirdi.
Passing through the Panama Canal, the Ville de Nancy set her helm for Marseille.
Marsilya'ya varır varmaz onları polise teslim etmeni elbette.
Turn them over to the police, of course, the moment we arrive in Marseille.
Çok şükür Marsilya'ya vardığımızda onun sözü son söz olmayacak.
Fortunately, his word will not be the final one when we get to Marseille.
Marsilya'dan Portekiz vizesi alırız, oradan da gemiyle...
We could get visas in Marseille for Portugal and sail from...
Emirlere uyup Marsilya'ya gidersem neler olacağını biliyorsun.
If I follow my orders and go to Marseille, you'll see what will happen.
Kaptan Malo'yu Marsilya'ya geceleyin varması için ikna edebilir misiniz?
Can you persuade Captain Malo to reach Marseille at night?
Marsilya'ya mı?
Marseille?
Ya Marsilya'ya ulaşmazsan?
What if you didn't reach Marseille?
Marsilya'ya ulaşmam gerekiyor.
I've got to reach Marseille.
Marsilya'ya doğru gitmiyoruz.
We're no longer heading for Marseille.
Şu andan Marsilya'ya ulaşana dek, bu gemide benim emrimde çalışacaksınız.
From now on, you will navigate this ship under my command until we reach Marseille.
Özgürlüğünüzü verecek olursam, bu gemiyi Marsilya'ya götürmek için şeref sözü veriyor musunuz?
If I give you your liberty, will you give me your word of honor - to take this ship back to Marseille?
Bu geminin Marsilya'ya gitmesine yardımcı olacak herkese Vichy hükümeti adına tam kapsamlı af sözü veriyorum.
To every man who helps bring this ship to Marseille, I promise a full pardon and favor of the Vichy government.
Bu sabah 9'da, Marsilya'dan ayrılmadan önce.
At 9 : 00 this morning, before leaving Marseille.
Bilmiyorum. Sabah Marsilya ve Paris arasında kaçıyor sonra da aynı bölgede iki adam ölü bulunuyor.
He escapes in the morning between Marseille and Paris, and the next day two guys are found dead on the same route.
Marsilya'dan Monako'ya kadar uzanan kumarhaneleri plajları ve meyhaneleri dolduran bu çılgın insanların arasında Uyuyormuş gibi dolaşıyordu.
She moved among all these crazy people through the casinos and beaches and brawls, from Marseille to Monaco as if she were loaded with Novocaine
Torino'yla Trieste, Marsilya ve Fas.
Torino and Trieste, Marseille and Mogador.
Düşündüm de eğer elimizi çabuk tutarsak belki Marseille'ye kayıt olabiliriz.
I was thinking, if we act quick we might get a booking in Marseille.
Marseille iyi olur.
Marseille is our best bet.
Tek şansım Marseille'de bir anlaşma yapmak..
My only chance for an engagement is in Marseille.
- Marseille'e kayıt olduk.
- We have one in Marseille.
Marsilya.
Marseille.
- Marsilya'da doğduğunu söylüyor, sadece.
Just that he was born in Marseille.
- Marsilya mı?
- Marseille?
- Marsilya'nın tehlikeli olduğunu sanıyor.
She thinks Marseille's dangerous.
- Marsilya tehlikeli mi?
- Marseille dangerous?
Marsilya sakin bir şehir, dedi.
He says Marseille's a quiet city.
Marsilya emsalsiz bir şehirdir.
Marseille's a unique city.
- Evet, böylelikle Marsilya'ya daha yakın hissederiz.
- Yes, we'd feel closer to Marseille.
Babam diyor ki Marsilya'ya daha yakın hissederiz.
My father says we'd feel closer to Marseille.
O, Marsilya'da her gün kızarmış patates yiyiyor.
He's eating fries every day in Marseille.
Son çipimle Marseille'ya bile gidemiyordum.
With my last chip, I couldn't even go to Marseille!
Orloff Fransa'ya döndü ve Marsilya'dan geçiyor.
Orloff's back in France and passing through Marseille.
Kardeşi Paul, Marsilya'da sigara işiyle uğraşıyor.
His brother Paul messes around in cigarettes in Marseille.
Önce onları ekecek, sonra da sana Marsilya'da gizlenecek bir yer bulacak.
She'll shake them first, then find you a hideout in Marseille.
Marsilya lütfen.
Marseille, please.
Marsilya'da hiçbir şey öğrenmeyecekler.
They'll learn nothing in Marseille.
Marsilya'da ve Ville-d'Avray'daki tetikçiler aynı kişiydi.
It was the same gunman in Marseille and Ville-d'Avray.
Marsilya'da bir soyguna katıldı, kamyoneti takip eden polisi aynı Colt ile öldürdü, rahat kullandığı bir silahla.
In Marseille he joined a heist and killed the cop following the van with the same Colt, a gun he was comfortable with.
Marsilya'ya gitmek için sabırsızlanıyorum ama işleri bir şekilde bozarım diye de korku duymuyor değilim.
I'm dying to go to Marseille, but I'm afraid I'd somehow mess things up.
Hala Marsilya'da.
He's still in Marseille.
MARSİLYA, Cezayir'den dönen paralı askerler.
Marseille, winter. The guns have long since gone quiet in Algeria.
Marsilya'da mı?
- marseille?
Mozart, şu Marsilya'daki kızın beklediği kişi miydi?
That's who the girl was waiting for in marseille? Mozart?
...... Marsilya'da arabalıydı.
The one in marseille?
Paris ve Marsilya'da aranıyor. "
On file in Paris and Marseille. "
Banque du Midi et de Marseille "
Banque du Midi et de Marseille "
Ben de.
fly to marseille.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]