English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ M ] / Martı

Martı traduction Anglais

5,240 traduction parallèle
O aptal martılı kupadan bahsedeceksek başka bir lolipopa daha ihtiyacım olacak.
If we're gonna be talking about that stupid seagull cup, I'm gonna need another lollipop.
İşte, bunun içinde bir kupa var. Ve üzerinde martı var.
Oh, here, they're in this cup that has a seagull on it.
Martılı kupayı ben daha önce nerede duymuştum?
Where have I heard of seagull cup before?
O yumurtalara ben ve yumurtlayan martılar hariç kimse dokunmuş olamaz.
No one could have touched those eggs except me and the seagulls that laid them.
Çocukların şımartılması gerektiğini söyler hep.
She'd always say how children should be spoiled.
O köpeği sanki kendi öz çocuğuymuş gibi şımartıyordu.
He coddled that dog like it was his own kid.
Şımartılmış bir zengin çocuğuyum ne de olsa.
I'm a spoiled rich kid.
Bütün ihtiyacım biraz sarılma, biraz şımartılma, hepsi bu.
- All I need is some cuddling and pampering, that's all.
Robotlar çıkarıldıktan ve ödüller dağıtıldıktan sonra, her yarışın sonunda, develer sevilen ev hayvanıymışçasına yonca ve hurmayla şımartılır.
At the end of each race, after the robots are dismounted and the prizes distributed, the camels are pampered like beloved family pets... .. hand-fed alfalfa and dates.
Evet, şımartıyorsun beni.
Yes, you spoil me.
Artık senin, şaplak atılmasından hoşlanan, şımartılmış zengin bir kız olduğunu bildiğime göre, seninle konuşma konusunda daha rahatlamış hissediyorum kendimi.
I feel much more comfortable talking to you now that I know you're a spoiled rich girl who likes to get spanked.
â ™ ª The Simpsons 24x14 â ™ ª Gorgeous Grandpa ( Muhteşem Büyük Baba Yayın Tarihi 3 Mart 2013
♪ = = sync, corrected by elderman = =
67 Mart'ından hemen hemen 74'e kadar
It's like March of'67 until about 1974.
Mart kedisi gibi bağrınıyorlar.
Well, caterwauling.
"Ulusal Uyanış Toplumu" Tasarladığımız şey ise seneye 1 Mart'ta yeni fabrika yasası yürürlüğe girdiği gün ülkede işleyen her fabrikanın çalışma saatinin sadece ve sadece 8 saat olmasını sağlamak.
The National Regeneration Society. And what we propose is this - that on the same date that the new factory act comes into force, March 1st next year, that every manufactory operative in the country shall work eight hours and eight only.
8 Mart, 1816.
March 8th, 1816.
8 Mart.
March the 8th.
Yeni yasa Mart'ta yürürlüğe giriyor.
It's the new law, it starts in March.
8 Mart 1816'da, Liverpool'da doğdum.
I was born in Liverpool on March 8th, 1816.
Bilinen son siyasi faaliyeti 1968 Mart'ında Martin Luther King ile Memphis City Hall'a protesto yürüyüşü olmuş.
His last known political activity was the protest march on Memphis City Hall with Martin Luther King in March of'68.
Mart ayında çok sıcak bir hafta sonuydu, sanırım.
It was that really hot weekend in March, I think.
22 Mart 1993
[music]
- Peki 93 yılı Mart ayında ne değişti?
- So what changed in March of'93?
Linda ve Christopher Cavanaugh Mart ayının sonunda yangında öldü.
Linda and Christopher Cavanaugh died in the fire at the end of March.
Cal'in 22 Mart 1993 soruşturma notları.
It's Cal's investigative notes from March 22, 1993...
Paddy'nin Mart 1993'teki takip fotoğraflarını buluyorum.
I'm calling up surveillance photos of Paddy and his top guys from March 1993.
Frost, 23 Mart 1993'te toplu fotoğrafları varsa bakalım.
Frost, see if there's a photo of them all together March 23, 1993.
Buldum. 23 Mart 1993.
I got it... March 23, 1993.
Adlarını çıkartamadım ama Pal-mart'la kafiyeli bir şeydi.
I can't tell you what their name is, but I can tell you that the name does rhyme with "pal" - mart.
Clyde Chestnut Barrow adıyla Telico, Teksas'ta 24 Mart 1909'da doğmuşum.
I was born Clyde Chestnut Barrow in Telico, Texas, on March 24, 1909.
Her gün yeniden kim olduğumu mu öğreniyordu? Tam olarak 2009 Mart'ta oldu.
It happened on the 9th March
Jenna, 12 Mart saat 19.15'te bir şey yaptığını hatırlıyor musun?
Jenna, do you remember doing anything on march 12th at 7 : 15?
Bu adam, mart ayınca Sindirella'nın yanına gelen erkek kediler gibi.
This guy... it's like when tomcats used to come around Cinderella in heat.
Mart 1991'e kadar da dönmedi.
He didn't return until March 1991.
Mart civarı görüşürüz!
I'll see you around March!
Bayer Laboratuvarları'nda, Mart 1888'de öldürülmüş.
- Bayer Laboratories, murdered March'88.
Bayan Erskine'in matineden akşam assolistliğine yükselmesini istiyorsunuz ama sanırım kızın mart fırtınasına yakalanmış bir kamış düdük gibi şarkı söylediğini görmelisiniz.
You wish for Miss Erskine to rise from matinee to evening billing, but surely you must see the girl sings like a reed caught in a March gale. ♪..
Geçen yıl Mart ayında ailesinin, babasının sağlığı için yurtdışına gittiğini bildiren Stephan.
Stephan who, in March of last year, reports that his parents, due to the sake of his father's health, are gone abroad.
Kayıtlar, salgının baş gösterdiği 15 Mart günü kullanımda olan ameliyat eldivenlerinin üretici firma Hemming Synthetics AŞ'den gönderildiğini gösteriyor.
Records show the surgical gloves in use at the time of outbreak, march 15, shipped from the manufacturer Hemming Synthetics, incorporated.
Mart'ta mı?
In March?
"Beni hemen şımart."
'pamper me right now'.
8 Mart 1957'de St. Louis'de olan 5. sınıf şeytani bir vaka.
It was a class 5 infernal event - - St. Louis, March 8, 1957.
Henüz tüm ayrıntılar elimizde değil. Ancak biliyoruz ki Başkan ve First Leydi Başkan'ın konuşma yapacağı Dallas Ticaret Marketi yolu üzerinden şehre gidecekler.
We don't have all the details yet, but we do know that the President and First Lady will drive through downtown on the way to the Dallas Trade Mart, where the President will give a speech.
Başkanlık partisi, Fort Worth'tan Dallas'a uçacak orada da konvoy Ticaret Marketi yolu üzerinden şehre gidecek.
The Presidential party will leave Fort Worth on a quick flight to Dallas, where the motorcade will travel through downtown on their way to the Trade Mart.
İnsanlar yağmaladıktan sonra markette hiç kalmamış ve ufaklığı sakinleştiren tek şey o.
The food mart's emptied out after the people raided it, and it's the only thing I can keep down.
Ee, general Mart ayına kadar İran'daki petrol yataklarını alacağımızı temin etmiştiniz.
So, General, You assured us total control of the persian oil fields by March.
Sadece, Fransız pilot bölüm sezonu boyunca, mart ve nisanda ziyarete geliyor.
He just visits March and April during French pilot season, but that's what I'm talking about.
Mart'ta görevimden alındım.
Three. I was relieved of my duties in March.
Caddenin karşısındaki mini market ile konuştum.
Talked to the mini-mart across the street.
Ve o Mart ayından beri testi geçmeye çalışıyor.
Yep, and she's been trying to pass that test since March.
- 6 mart 1984.
- March 6th, 1984.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]