Massacre traduction Anglais
1,493 traduction parallèle
Bu bir katliam!
It was a massacre.
Ülkeyi kazanırken halkımı kıyıma mı uğratmamı istiyorsunuz?
Shall I win a country but massacre my people?
Berber katliamı, değil mi?
Good friends. Barbershop massacre, right?
Evet, katliam. Doğru sözcük bu.
Yeah, massacre, That's the word.
O resim katliamdan tam bir hafta önce çekilmişti.
That was taken a week ago, right before the massacre.
Katliama tanık oldunuz, değil mi?
So you witnessed the massacre, right?
Kolu... Salvatore'a neden Çin Gizli Derneği'nin katliamın arkasında parmağı olduğunu söyledin?
My sleeve... why did you tell Salvatore that you thought the Tongs were behind the barbershop massacre?
Katliamdan önceki gün berber dükkanının önünde çekildi.
It was taken in front of the barbershop the day before the massacre.
"Frat Party Massacre." İzlediniz mi?
Frat Party Massacre. Did you see it?
Katliam.
Massacre.
Etrafta garip şeyler görmeye alıştığımı sanmıştım ama bu bir katliamdı.
I thought I was used to seeing weird things around here, but this was a massacre.
Ayrıca depoda gerçekleşen katliamı da itiraf etti.
He's also made a full confession about the warehouse massacre.
Katliam kelimesi üç insanın öldürüldüğü bir olay için aşırı kaçmıyor mu?
Massacre's a strong term for the murder of three.
Kovboy ve Kızılderili Katliam Seti mi?
Cowboy and Indian Massacre Set?
Katliam tekrarlanacak mı? ! Buna yeterince katlandık!
- Is the massacre going to repeat itself!
Umuyorlar ki önce Lior şehri onlara saldıracak ve bunca insanı katletmekten başka bir çareleri kalmayacak.
That cause being that ultimately, the town of Liore was the one who first attacked the military, and thus they had no choice but to massacre us!
" Aurora Bernal de Fellove, başkanlık sarayına yaptığı kahramanca saldırıdan sonra, Humboldt sokağında katliama uğrayan Luis Fellove adlı devrim şehidinin dul karısı.
Aurora Bernal de Fellove, a widow of a martyr of the revolution Luis Fellove, who was killed in the massacre on Humboldt Street. After his heroic exploits during the assault on the Presidential Palace.
- sabah senin için olan olayı yaparız,
'Cause in the morning we're gonna massacre that Indian tribe for you.
Daha çok tuz ya da Teksas Katili'ndeki sarışın piliç anladın mı?
More salt! Or the blond chick in "The Texas Chainsaw Massacre", get it?
- Ve katliam başlıyor.
And the massacre begins.
Katliam tam olarak Vitaly'nin öngördüğü gibi gerçekleşti.
The massacre played out exactly how Vitaly predicted.
Katliamı ne zaman durduracaksın?
When will you stop the massacre?
"Katliama şahit olanlar koruma olmayan kapılardan geldiğini..." "... ve tüm konuklar yemeklerini yedikten sonra uykuya... " dalıncaya kadar beklediğini söyledi."
Witnesses to the massacre said he came through unguarded gates and watched in shadow as the guests sated every appetite and fell into deep sleep.
- Bu bir katliam.
- It's a massacre.
Ama Münih katliamını da o planlamıştı.
But he planned the Munich massacre.
Hâlbuki bu, tam bir katliam.
It's a fucking massacre.
Şimdi katliam yapacağım.Öldünüz!
I'm going to have myself a massacre, you're dead!
Bütün bunlar, Tutsiler'i katletmek için kasten hazırlanmış bir plan gibi görünüyor.
And what appears to have been a deliberate plan to massacre Tutsis.
ETO'daki katliamdan sağ kurtulanların katkısı olmadan bu film yapılamazdı.
THIS FILM COULD NOT HAVE BEEN MADE WITHOUT THE PARTICIPATION AND GENEROSITY OF THE SURVIVORS OF THE MASSACRE AT THE ECOLE TECHNIQUE OFFICIELLE
20,000 galon Kerosene!
If the tanker blows, it'll be a massacre. 20,000 gallons of kerosene.
Anlaşma yaptığımız zaman, katliama başlayacağız.
When we have a deal, we will start the massacre.
- Katliam olmadı ya. Hayatta kalanlar oldu.
- It wasn't a massacre, one survived.
Katliam mı istiyorsun?
You want a massacre?
Ve peder Lone Pine'de bir vaizdi katliamın olduğu yerde.
And the rev he was the preacher up at Lone Pine the place of the massacre.
Sinema 11'de gelecek program.......'Hafıza', yönetmen Matsumura'nin iki yıl içindeki ilk filmi son yüzyıldaki en kötü seri katil davasından uyarlanmıştır'Gunma Hoteli Katliamı'.
All you drivers out there, be careful. Next up is'Cinema 11'with'Memory', director Matsumura's first film in two years based on the worst mass murder case of the last century'The Gunma Hotel Massacre'.
Irak Kurdistanı 1988, Halepçe Katliamı'ndan bir kaç hafta önce.
Iraqi Kurdistan Early 1988, a few weeks before the Halabja Massacre
Gideon Katliamı diye bilinen olayın ele geçmiş yeni görüntülerinden de belli olduğu gibi, Galactica'nın askerlerinin silahsız sivillere rastgele ateş açtıkları görülmektedir.
This recently discovered footage, from what's become known as the Gideon Massacre, appears to show Galactica's marines firing indiscriminately, into a crowd of unarmed civilians.
Gideon Katliamı ile ilgili hikâyemi beğenmediğiniz için burada olduğumu tahmin ediyorum.
I take it I'm here because you are unhappy with my story on the Gideon Massacre?
- Ama katliam değildi.
But it was not a massacre.
- Albay, Gideon Katliamı için neden resmi bir soruşturma açılmadı?
Colonel, why do you think there was no official investigation... into the Gideon Massacre?
Albay, Gideon Katliamı için neden resmi bir soruşturma açılmadı?
Colonel, why do you think, there was no official investigation, into the Gideon massacre?
Texas Chainsaw Massacre mi...
"Texas Chainsaw Massacre" might say one thing.
O zamandan beri ona bayılırım. 12 yaşındayken My Lai Katliamı'yla ilgili bir kitap mı okudun?
You read a book about the My Lai massacre when you were 12?
Buna "Sevgililer Günü Katliamı" diyorum.
It's a little something I like to call "Valentine's Day Massacre."
Bayanlar, katliama hazır olun
Ladies, get ready for a massacre.
Burada ofiste bir katliam oluyor.
It's a massacre, here in the office.
Bana bak, onu oradan çıkarmak için katliam bile olması umarımda değil.
Look, I don't care if it takes a massacre to get her out of there.
Köydeki katliamın ve ardından ordudan firar edişinin hikayesini anlatıyor.
In it he tells the story of the massacre in the village and his subsequent desertion from the army.
Papon...
The police massacre.
Bu cadaloz kız arabamı mahvetti.
Cette garce a massacré ma voiture.
- Mahvetti arabayı!
- Massacré ma voiture!