Mata traduction Anglais
323 traduction parallèle
Şeker Kang'ın, Mata Hari * olduğu ortaya çıktı.
You said the sweet Kang Candy turned out to be bitter.
Mata Hari.
Mata Hari.
Ve bir sabah ayazında, o tatlı Mata Hari'nizin...
One cold morning, you'll see your fine Mata Hari tied to one of those posts.
- Bu gece Mata Hari'nin dansını izlemeye gideceğim.
- I'm to see your Mata Hari dance. - What?
Mata Hari dans edecek.
Mata Hari's dancing.
Mata Hari mi?
Mata Hari?
Mata Hari'nin dansını izlemek istediğini söylememiş miydin?
Why, didn't you say you wanted to see Mata Hari dance?
Bayan Mata Hari, bir yabancının takdirlerini kabul eder misiniz?
Madame Mata Hari, may a perfect stranger offer her appreciation?
Evlat, Mata Hari'yle öyle damdan düşer gibi tanışılmaz.
My boy, one doesn't meet Mata Hari on the spur of the moment like that.
- Emsalsiz Mata Hari'ye.
- To Mata Hari the incomparable.
- Mata Hari'ye.
- To Mata Hari.
Bayan Mata Hari'nin arabası!
Madame Mata Hari's car!
Mata Hari burada.
Mata Hari is here.
Mata.
Mata. Mata.
Mata.
Mata.
Bayan Mata Hari geldi.
There's Madame Mata Hari.
- Ben Mata Hari'yi bekliyorum.
- I'm expecting Mata Hari.
Ve Mata Hari bir casustur.
And Mata Hari is a spy.
Mata Hari, bir casus.
Mata Hari, a spy.
Oh, Mata.
Oh, Mata.
Bayan Mata Hari.
Madame Mata Hari.
Mata, bu korkunç işi bir kaç saatliğine unutmama... yardım etmezsen aklımı kaçıracağım.
Mata, if you don't help me forget this ghastly business for a few hours, I'm going insane.
Seviyorum Mata.Seviyorum.
- I do, Mata. I do.
Bayan Mata Hari evde değil.
Madame Mata Hari is not in.
Merhaba, Mata.
Hello, Mata.
Bir düzine orkide al ve bayan Mata Hari'ye götür.
Get me a dozen orchids and take them to Madame Mata Hari.
Şuna, Mata Hari dün gece buradan ayrıldıktan sonra dosdoğru genç Rosanoff'un odasına gitti. Ve önceki gece de birlikteydiler.
Merely this, that Mata Hari went straight to the rooms of young Rosanoff when she left here last night.
Sonunda Mata Hari'yi yakaladık.
At last, I've got Mata Hari.
Ağlıyorsun, Mata.
You're crying, Mata.
Mata Hari'nin, bahsi geçen kanıtları yok etmesine yetecek kadar önce...
Probably long enough for Mata Hari to destroy all the proof he told us about.
Ben Mata Hari'yim ve kendimin efendisiyim.
I'm Mata Hari and my own master.
Pekala Mata Hari, istifanı kabul ediyorum.
Very well, Mata Hari, I accept your resignation.
Gerçekten, Mata, kendini suçlamamalısın.
Really, you mustn't blame yourself.
Ama Mata...
But, Mata...
Şimdi bay Dubois General Shubin'in telefonda Mata Hari'nin düşman casusu olduğunu itiraf ettiğini mi söylüyorsunuz.?
Now, Monsieur Dubois you say that General Shubin admitted over the telephone that Mata Hari was an enemy spy?
General Shubin, telefon ettiği esnada... Mata Hari'nin yanında olduğunu söylemedi mi?
Didn't General Shubin say that Mata Hari was in his rooms at the time he was telephoning?
Savcılığın, somut bir şeyler üzerine yemin edecek bir tanık ortaya koymasını ya da Mata Hari'nin, özür dilenerek serbest bırakılmasını talep ediyorum.
I demand that the prosecution produce some one witness who will swear to one definite thing or I demand that Mata Hari be acquitted with the apologies of the court.
O sabah Mata Hari'yi General Shubin'in odasında gören bir adam var.
There is a man who saw Mata Hari at General Shubin's that morning.
Hangi odadan çıktığınızda, Mata Hari?
When you came out of what room, Mata Hari?
Ama sizi kurtaramadı Mata Hari.
But it has not saved you, Mata Hari.
Mata.
Mata. "
Fransa Cumhuriyeti adına, bu mahkeme, sanık Mata Hari'yi casusluk ve askeri bilgileri düşmana iletmekten suçlu bulmuştur.
In the name of the French Republic, this court finds the accused, Mata Hari guilty of espionage and communicating military information to the enemy.
Ve sonra bir gün, yaşlı bir adam olduğunda ve torunları ona Mata Hari'yi sorduğunda... koca bir yalan söylemeli ve O'nun harika bir kadın olduğunu anlatmalı.
And then, someday, when he's an old man and his grandchildren ask him about Mata Hari he must tell a great lie, say that she was a wonderfully good woman.
Mata, bana doğru mu söylüyorsun?
Mata, you are telling me the truth?
- Oh, Mata, lütfen.
- Oh, Mata, please.
25 yıl boyunca hiçbir kadına göz dikmedim. Tanrım!
- You know that a girl named Mata Hari was the greatest spy who ever lived?
Ve o aynı Sidney Kidd, Amerika'nın saygın bay ve bayanları bu Amerikan demokrasinin, yuvaların ve ocakların koruyucusu o sırada yatında Güney Carolinalı bir Mata Hari'yi eğlendiriyordu.
And this same Sidney Kidd, ladies and gentlemen of America this protector of American democracy and homes and firesides was at that moment entertaining this South Carolina Mata Hari on his yacht.
Mata Hari ile bir randevum var.
I've got a date there with Mata Hari.
- Mata Hari!
- Mata Hari!
Sargı bezini Mata Hari için sakla.
Save it for her.
- Peki ya Mata Hari?
What about Mata Hari?