English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ M ] / Medicinal

Medicinal traduction Anglais

390 traduction parallèle
Birkaç gün sakince yatıp kitap okuyup, rahatlayıp, tüm dertleri unutursan en az tıbbi okyanus havası kadar iyi gelecektir.
if you lie still for a few days... reading, relaxing, forgetting all your troubles... it might be as well as a medicinal ocean air.
Babam hep çok tutumlu davrandı. İçki yasakları başladığında da, tıbbi amaçlı viskinin bir kısmını el altından sattı. Reçetesiz.
My father scrimped and scraped, and when Prohibition came, he sold some of the bonded medicinal whisky, you know?
İlaç niyetine elbette, anlıyorsun ya.
For medicinal purposes of course, you understand.
"Yumuşak bakmaya alışmamış gözleri " Baskı altında kalınca, Arap zamkı... " Bunu yazın.
Subdued eyes... albeit unused to the melting mood... their medicinal gum, set you down this.
Ruhsatın sana tedavi amaçlı viski bulundurma hakkı veriyor ama bu viski değil.
Your license permits you to keep medicinal whiskey but this is no whiskey.
Küçük bir tane, gece soğuna karşı tıbbi amaçlı, ha?
Oh, a tiny one, for medicinal purposes against the night air, huh?
- Şey, tıbbi amaçlar için...
- Well, for medicinal purposes...
Bir hal çaresi bulmak için tartışmamıza orada devam edebiliriz.
We can continue the discussion over a drop of something medicinal.
İlaç olur.
Medicinal.
Tıbbi amaçlı kullanmak için itiyaç olabilir.
For medicinal purposes, perhaps it may be useful.
Alkollü içkileri sadece tedavi amacıyla kullanıyordum.
I used spirits for medicinal purposes only.
Sadece tedavi amacıyla üretiyordum.
I manufactured it for medicinal purposes only.
Sonra ürettiğim şeyi içmeye başladım işimi kaybettikten sonra da sadece kendimi tedavi etmek için içmeye devam ettim.
Then I drank what I manufactured and drank myself out of business for medicinal purposes only.
Konyak verseniz geçer.
Medicinal brandy would set me up.
Plato, Augustus, Alexander George Washington bile nadiren de olsa ilaç niyetine içki kullanırdı.
Plato, Augustus, Alexander... even George Washington took occasional spirits in medicinal amounts.
Bana da şu tιbbi konyaktan bir şişe getir.
And bring me a bottle of that medicinal brandy.
Evde bir tane vardı ama, tıbbi amaçlı.
I keep one at home. For medicinal purposes.
Soda da tıbbi amaçla mı?
Is the soda medicinal too?
Yemek için teşekkürler ve kahve için, şarap için, bir de tıbbi amaçlı viski için.
Well... thank you for my stew and my... coffee and my wine and my medicinal whisky.
O saf tıbbi alkol.
It's pure medicinal alcohol.
Buna bir miktar tıbbi amaçlı viski de dahil edilebilir.
That could include a pint of medicinal whiskey.
O alkol tedavi amaçlıdır.
It's for medicinal purposes.
İlaç yerine geçermiş.
In small amounts, it was considered medicinal.
3 litre de tıbbi alkol.
And three quarts of medicinal blackberry brandy.
- Bu ilaç gibi bir püredir.
- It's a medicinal purée.
Silah... Kamera... ve tıbbi ilaçlar.
Camera.... medicinal supplies.
Tedavi amaçlı.
Medicinal purposes.
- Sadece tıbbi amaçla kullanıyorum.
I only use it for medicinal purposes.
O küçük kıçlarını daha önce de bizim mucizevi şifalı sularımıza sokmuşlardı. Sen suyu şişele, üzerine şatafatlı bir etiket, onlar da alıp evlerine götürsün.
Once they've soaked their little buns in our magic, medicinal hot spring, you bottle it up, stick a fancy label on it, they take it home with them,
Tedavi amacıyla.
For medicinal purposes.
Yıldız Filosu, benden dostça bir ziyaret yapıp, bu tıbbi maddeyi alabilmek için anlaşma görüşmelerime başlamamı istedi.
Starfleet told me to engage in a friendly visit and open treaty negotiations to acquire this medicinal substance.
Bana şu... köklerden bahset.
Tell me about, uh- - About those roots. How did you know of their medicinal values?
Biraz daha şey olabilir mi... tıbbi bir şey?
You wouldn't have anything a bit more... medicinal?
Tamamen tıbbi.
Purely medicinal.
Damıtıldığında tedavi edicidir.
It was one of his potions. It is medicinal under diluted form.
Tedavi edicidir.
It's medicinal. It's for emergencies.
Medikal amaçlıdır, tabi ki.
For medicinal purposes, of course.
- Tedavi için bu.
- It's medicinal.
- Keşişler şifalı bir çay olduğunu söyledi.
- The monks say it's a medicinal brew.
Tedavileri, bitki çayları kadar tavsiyeler de içerirdi pek çoğu da aynı acılıktaydı.
Her remedies often included words of advice as well as medicinal teas and often they were just as bitter-tasting.
Şifa dağıtmak amacıyla.
For medicinal purposes.
Toplanın ve Simpson ve oğlunun patentlenmiş mucizevi Kuvvet İksirine tanık olun.
Step right up and witness the magnificent medicinal miracle of Simpson Son's patented Revitalizing Tonic!
Ağlamaya alışkın olmayan gözleri o acıya boğulduğunda mür ağacının sağaltıcı zamkını döktüğü gibi gözyaşı döktü deyin.
Of one whose subdued eyes albeit unused to the melting mood drop tears as fast as the Arabian trees their medicinal gum.
16. ve 17. yüzyıllarda çeşitli şifalı bitkilerle medikal çareler arayan kimyacıları inceliyorum.
Have been looking at the work of chemists in the 16th and 17th centuries who were investigating the medicinal possibilities of various curative herbs.
Bunlar o ilaç almaya gittiğinde mi oldu?
That's when he went for some medicinal courage?
Şimdi bile Kallawaya erkekleri And Dağları'nı aşarak mucizevi ve tıbbi bitkilerle insanları iyileştiriyor.
Even now, Kallawaya men would journey throughout the Andes... healing people with magic and medicinal plants.
Neredeyse her tıbbi ve zirai bitki bize yağmur ormanlarından geldi. İlk önce yerli insanlardan öğrendik.
Virtually every useful medicinal, or agricultural plant that's come to us from the rainforests, was first learned from indigenous people.
Kobokolar tarafından kullanılan pek çok ilaç ve tedavi Kızılderili'lerden geliyor.
Most folk remedies and medicinal cures used by the Koboklos come from the Indians.
Torununun kendisini tıbbi bitkilerle tedavi ettiği diş ağrısı çeken bir kadın dışında hiç sivrisinek, sıtma ve hastalıkla karşılaşmadığım için mutluyum.
I am pleased to find no mosquitos, no malaria and no sickness, except a woman who had a toothache that her granddaughter treated with medicinal plants.
Tedavi amaçlı olabilir.
It might be medicinal.
Evet!
Oh, yeah, medicinal.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]