Meen traduction Anglais
78 traduction parallèle
Neden çalıştırıyorsun ki?
What do you meen "Turn off the dryer?" Why would you even turn it on?
- Biz sana öyle şeyler demek istemedik.
We don't meen to call you any of those things.
- Yani yastıkları havalandırmak gibi şeyler mi?
You meen fluffing up pillows? Stuff like that?
- Önce birşey satmalısınız da ne demek.
What do you meen I have to sell something first?
- Lynn, bunu biliyordun ve bize söylemedin mi?
Lynn, you meen you knew about this and you didn't tell us?
- Kesinlikle... Sonunda bu topluma bir katkım olduğunu hissetmeye başlamıştım.
Yeah, I meen I finaly feel like a productive member of society.
- Katılıyorum.
- I know what you meen.
Meen Tamilce de balık demek.
Meen is fish in Tamil.
Polis, eski Tayland güzeli Meen'in gizemli kayboluşuna dair ipucu sayılabilecek bir takım doku örnekleri bulduğunu açıkladı.
Regarding the mysterious missing of Meen, the former Miss Thailand Pageant, the police have found additional clues that... pieces of tissue indeed belongs to her.
Ama Meen'in hayatta olup olmadığı hakkında bir yorum yapmaktan kaçındılar.
However, they still reluctant to draw a conclusion whether she is dead or alive.
Bu dava yurtta ve dünyada Meen'in Kainat Güzeli yarışmasında ikinci olmasından dolayı..
This case received so much attention being on the headline both in Thailand and abroad.
Meen'in öldüğünü kanıtlayan kan izleri ve kalp dokuları.
Blood stain and heart tissues confirm that she's dead.
Meen davasına ne zaman ve nerede başlayacağız?
About Meen's case... Where and when do you want me to start?
Meen'i senin yerine bir kadın polis canlandıracak.
They have female officer play Meen's character instead.
Meen, eğer senin karakterini canlandırma şansım olursa tüm benliğimle seni yansıtacağım.
Meen, if I got a chance to play your character, I'll play my heart out for you.
Meen davasında senin yer almana karar verdiler.
Well, about Meen's case. They finally decided to have you to play Meen's role.
Bayan Meen, bekleyin.
Ms. Meen, hold on.
Teşekkür ederim, Meen.
Thank you, Meen.
Meen, eğer ruhun hala buradaysa...
Meen, if your soul is still in here,
Sanırım Meen davasında yanlış bir şeyler var.
I think there's something weird in Meen's case.
Meen.
Meen!
Bir daha Meen'i canlandırmana izin vermem.
I won't let you take Meen's role anymore.
Bence Meen'le ilgili tuhaf bir şeyler var.
I think there is something strange about Meen.
MEEN'İN RUHU POLİSLERİ KORKUTTU.
The cops spooked by Meen's soul.
Meen.
It's Meen.
Meen mi?
Meen?
Gidip Meen'in odasına bakabilir miyim?
May I go look at Meen's bedroom?
Meen mi söyledi?
Meen told you?
Bir estetik cerrah. Meen'in yakın arkadaşıydı.
She is a plastic surgeon, a close friend of Meen.
Meen hakkında bilgi toplamaya mı geldin?
Are you here to inquire about Meen?
Meen'le karşılaştırırsak bir ucubesin.
Compared with Meen, your face is quite ugly.
Bayan Meen çok güzel bir kadındı.
Ms. Meen was such a perfect woman.
Bayan Meen ile aranızda geçenler...
I wanna know whether you and Ms. Meen... were...
Bayan Meen'e mi?
You mean Ms. Meen?
Bekle, Meen.
Wait, Meen.
Meen, bunu yapma.
Meen, stop it.
Meen'i sen öldürdün!
You killed Meen!
Meen'i öldürdükten sonra Fai, cesedi parçalara ayırdı.
After she had murdered Meen, Fai discarded pieces of Meen's body.
MEEN'İN AKRABALARI, FİLMDEKİLERİN ÇARPITILMIŞ OLDUĞUNU İDDİA ETTİ.
Meen's relatives criticize the distorted film.
MEEN'İN HAYALETİ POLİSLERİ KORKUTTU.
Haunted Meen spooked the investigation team.
Meen'in gölgesinin filmde göründüğünü duyduk.
We heard that Meen's shade appeared in the film.
Meen'in Likae operasında hiç oynamadığına bahse girerim.
I think Meen wouldn't ever seen the Likae Opera.
Neden Ting'in tekrar Meen'i canlandırmasına izin verdin?
Why did you let Ting play Meen's role again?
Meen'e yardım etmek istiyormuş.
She wanna help Meen the best she can.
Sence bunun Meen'le ilgisi var mı?
You think this has anything to do with Meen?
Meen'in Ting'e Likae yapmayı öğrettiği sahne.
The scene that Meen taught Ting to do the Likae.
Meen'in hayaletiyle eşleştirmemi söylediğin sahne.
The frame that you want me to match Meen's ghost.
Meen, her şeyi layığıyla yaptım.
Meen, I have given you the merit.
- Üstü örtülü işler gibi mi?
You meen undercover?
Bunun bedelini ödeyecek, bir tanem.
He will pay, meen darling.
Kahramanım, sevgilim.
My hero, meen looviyend.