Mega traduction Anglais
839 traduction parallèle
- Mega salak.
Mega-mo.
Mega salak mı?
Mega-mo?
"ultra" megadan kat kat daha büyüktür.
"ultra" is way bigger than "mega."
Roosevelt'ten bu yana gelen tüm başkanların taşımak zorunda olduğu milyarlarca insan yaşamının sorumluluğunu da devralacak.
It will also have to take that responsibility of a mega-million lives that all presidents have had to carry since Roosevelt.
Yaşlanma sürecinin geri döndürülemez olduğundan şüphem yok, ama megavitaminler sayesinde artık en azından yavaşlatılabilir bir süreç.
... that the ageing process is in any way reversible. I don't think for a moment that it is, but it might be stoppable, and that's where mega-vitamins come in.
Friedler'a göre ; megavitamin tedavisi, yaşlanma süreci ile savaşmakta.
Kriedler seemed to think that the mega-vitamin therapy is the answer to the question of ageing.
Birkaç vitamin hapının alt edemeyeceği hiçbir şeyim olmadı.
Nothing that a few mega-vitamins couldn't cure.
Mega güneş ve sonsuz kumlar diyarında tek başımıza hayatta kaldıysak yıldızların arasındaki bu yolculukta tek başımıza hayatta kalacaksak kanunları korumalıyız.
For we alone survived in the land of the megasun and the endless sands and we alone shall survive this trek through the stars if we keep the Code.
- Mega salaktan bahsediyoruz burada.
- We're talkin'megadork.
Eğer numara yapıyorsan bu çok cool adamım ama burada bir süper hasardan bahsediyoruz.
If you're into playing it close, that's cool, but we're talking mega-malfunction here.
çok fazla vitamin almış olmalı, zira oldukça sertti.
He must have taken some mega vitamins,'cause he was a real toughie.
Yarıçapı 30 kilometreye yayılan patlama alanı, 40 mega tona eşit.
With a blast radius of 30 kilometers, equal to about 40 megatons.
mega hizmetçiye dönüştü.
Megamaid.
Mega hizmetçi.
It's Megamaid.
Patron Howe'ın Büyük Patron Drake'le skor yapması için özel bir çaba harcıyor gibisin.
It's like you're bending over backwards to help Boss Howe score with Mega-Boss Drake.
İstiridye soslu ve bol sarımsaklı erişte.
Linguine with clam sauce And a mega dose of garlic.
Pek çok yaşam formu mega güçlere sahiptir.
Many life forms possess mega-strength.
Aslında fazlasıyla güveniyorum.
- I'm mega-confident.
Uh, büyük...
Uh, mega...
Ve önceden belirtip istediğiniz gibi sessizliği en üst düzeyde tutmaya çalışıyoruz
And you'd previously indicated you wished us to maintain, like, a mega-serious level of silence.
Mega dozlarda karbonmonoksit sülfür dioksit, cıva, kurşun, benzen nükleer artık soludular.
Sucking up megadoses of carbon monoxide... ... sulfur dioxide, mercury, lead, benzene... ... nuclear waste.
Ne yapıyor ki bu kadar yere ihtiyacı var? Paul Bunyan oyuncakları mı yapıyor?
Sometimes he builds mega toy?
Hepsi polyester, ama boktan şeyleri kutsalmış gibi saklıyor.
Mega polyester, but he saves the shit religiously.
Yeni kültürel tertibin sanatçıya özgürlük sağlamasına karşın fikrimce bu vizyon teknoloji egemenliğine ve sanatçının kapitalist düzen tarafından istismarına mahal verecek. Siz ne dersiniz?
While you consider this new cultural order as the emancipation... of the artist, it seems in my opinion, that this vision encourages... a techno-hegemony and the exploitation of the artist... by capitalistic mega-structures, don't you think?
Büyük birşey, mega birşey, üretken, muazzam, iri birşey.
Something big, something mega, copious, capacious, cajunga.
Sonra aklıma geldi. İhtiyacım olan ünlü bir rock grubuydu.
What I needed was a mega-star rock group.
Ömrünü böyle önemli bir şeyi beceremediğini keyifle yapmak yerine kaçıp gittiğini bilerek mi geçireceksin?
And you want to spend the rest of it knowing you pupped out on something this mega-important? That instead of going for the gusto, you bailed out?
- Peki siz geleceğin mega starları ne tür müzik yapıyorsunuz?
- That's about the skinny of it. - And what sound are you megastars of the future hip to?
- Süper-mega son sınıf olduğunu.
- I heard you were a super-duper senior.
Mega Kent yasası kod 213 :
Mega City municipal code 213 :
Bu gece Mega Kent'te yine, ardında ölümler bırakan, vahşet vardı.
Violence struck again in Mega City tonight, taking a deadly toll.
Mega Kent kod 7592 :
Mega City code 7592 :
Mega Kent kanunu, kod 4722 :
Mega City municipal code 4722 :
Mega Kent'in en iyi bilimadamları tarafından yaratıldığını sanıyordum.
I thought you said he was created here by the finest scientists of Mega City.
Sokaklarda yargıçlar yokken, tüm isyankarlar Mega Kent'i talan ediyor.
With no Judges on the street, riots are breaking out all over Mega City.
Rahip Flashback'in bir milyon doları var çünkü kiliseleri vergiden muaf.
It's simple. Reverend Flashback has mega bucks because churches have tax-exempt status.
Mega-depth bölümleri işgalci tarafından tamamen ele geçirildi.
Mega-depth facilities are entirely occupied by the intruder.
Her bir uyduda, mega nötron bombası var.
Attached to each satellite is a mega neutron bomb.
King acayip derecede hastalandı.
Christ, King got mega-fuckin'sick.
4.7 mega joule enerji kapasiteli üç milisaniye şarj süreli, iki tip ışın ayarlı.
It has a 4.7 megajoule power capacity three-millisecond recharge, two beam settings.
Evet, hafızalı radyolu ve mega bass'lı 85 Avustralya dolarıydı.
- With presets? Yeah, presets and megabytes. $ 85 dollars Australian.
Bu gece, bir konuda uzmanlaşan parklara rakip olup... sayısız müşteri çekecek olan bir mega olayı... San Diego Jurassic Parkını vaftiz edeceğiz.
Tonight we will christen Jurassic Park San Diego a mega-attraction that will drive turnstile numbers to rival any theme park in the world.
Bu yeni yaptıkları alışveriş merkezi!
Whoo! There's that new mega-mall they're building.
Hay Cartman, davette bana "Yeşil Megaman" getir demişsin.
Cartman, how come my invitation says "Green Mega Man"?
Evet benimkinde de "; Kırmızı MegaMan" yazıyor.
- Mine says "Red Mega Man."
Bakın, bu çok basit, Ultra MegaMan yapmak için bu üçü lazım yeşil, kırmızı ve sarı MegaMan.
It's very simple. Green Mega Man goes with Red and Yellow to make Ultra Mega Mega Man.
Yeşil, yeşil MegaMan tamam.
Green Mega Man it is.
Peki sen ne getiriyorsun Kenny, bakalım...
Now, Kenny, you are to get me Yellow Mega Man.
Sarı MegaMan bu en ucuz MegaMan... çünkü senin ailenin fakir olduğunu biliyorum.
That's because Yellow Mega Man is the cheapest and your family's poor.
Neyse Kenny, sarı MegaMan sadece $ 8.95 annen herhalde bunu bir yılda ödeyebilir yada...
Anyway, Kenny, Yellow Mega Man is only $ 8.95. So your mom can put it on layaway and make payments.
Sonra bir şey binlerce mega voltluk bir güçle beynimi şoke etti. Göz yuvarlarımın arkasında kör edici bir parlama vardı.
There was this blinding flash in the back of my eyeballs.