Mendel traduction Anglais
137 traduction parallèle
Menahem Mendel
Menachem Mendel
Menahem Mendel, Shadkhen
Menachem Mendel, Shadkhen
Mendel'in Kalıtım Yasasını... ve bezelyelerle yaptığı deneyleri okudum.
I studied the Mendelian Law of Inheritance... and their experiments with sweet peas.
Mendel Picasso'dan bir klasik
Just a little classic by Mendel Picasso
En büyük oğlumuz Ludwig Henriette Mendel adındaki artistle evlenmeyi aklına koymuş.
Ludwig, our oldest, has set his mind on marrying the actress Henriette Mendel.
Ludwig. Henriette Mandel'le evlenmeyeceğine söz vermedikçe buradan gitmeyeceğim.
I will not leave here until you have promised me that you will not marry Henriette Mendel.
Mendelle, Mondelle ya da Mandelle evlenmişsin, fark etmez.
I don't care if you marry a Mendel, Mondel, or Mandel.
Bana dedi ki : "Bayan Mendel ile evlenmemeye söz veriyorum çünkü artık onunla evlenemem."
He told me, "I promise I won't marry Miss Mendel because I cannot marry her anymore."
- İsmi neymiş?
- What is her name? - Mendel.
- Mendel. Julius Meindl'daki gibi mi?
Meindl, like the Julius?
Mendel, Mendel!
Mendel, Mendel!
Mendel için güzel bir isim olur.
That would be a nice name for Mendel.
Mendel öldü.
Mendel is dead.
Walliston'da polisin işbirliğini istiyorsan... Müfettiş Mendel'i irtibat memurumuz olarak tayin ettik.
If you want police cooperation at Walliston, we've put in Inspector Mendel down there as our liaison officer.
Şefim ararsa, 9.15'e kadar Walliston karakolunda... Müfettiş Mendel'in yanında olacağımı ona söyleyebilir misiniz lütfen?
If my chief should call, will you please tell him that I shall be at the Walliston police station with Inspector Mendel until 9 : 15.
İşte bu Mendel.
Here's Mendel.
Mendel?
Mendel?
Mendel.
Mendel.
Mendel, bazı varsayımlarda bulunacağım.
Mendel, I'm going to theorise.
Mendel, Blondie kim?
Mendel, who is Blondie?
- Ee, Mendel?
- Eh, Mendel?
Mendel, gidip Elsa Fennan'ı itirafa zorlamanın zamanı geldi.
Mendel, I think it's time I broke Elsa Fennan.
Sonunda sen Mendel'den Bayan Bird'ü aradıktan sonra burayı aradım.
Finally I rang here just after you spoke to Mrs Bird from Mendel's.
Mendel, ya sen?
- Sherry. Mendel?
Mendel haklı.
Mendel's right.
Mendel, hazırlanır mısın...
Mendel, would you be prepared...
Mendel, uyanır mısın artık?
Mendel, would you be prepared to wake up?
İşte bizim Mendel.
That's our Mendel.
- Mendel'i gördün mü?
- Have you seen Mendel?
Ayrı ayrı çıkarlarsa ben kadını izleyeceğim. Mendel de adamı.
If they split up when they leave, I'm to follow her, and Mendel will follow him.
Mendel, alo?
Mendel, hello?
Beyler, ben yalnızca Dr. Mendel'ın asistanıyım.
Gentlemen, I'm only Dr. Mendel's assistant.
Mendel'den, son nükleotid çalışmalarına kadar bakılırsa, onu açıklayabilecek bir teori yok.
There is no theory, from the basic work of Mendel to recent nucleotide studies, which explain him.
Sana, Mendel, bir ruble.
For you, Mendel, a ruble.
Kevin ve Mendel için.
- Don't bother him.
Kevin ve Mendel mi?
- To Kevin and Mendel.
Kim bunlar, çocukların mı?
- Kevin and Mendel?
Bir sorunun birden fazla cevabı nasıl olabiliyor?
But, Reb Mendel, how can one question have two answers?
- Allahaısmarladık, Reb Mendel.
- Goodbye, Reb Mendel. - Goodbye, goodbye.
Mendel kanunlarına ; göre kan bağlığı olan akrabaların... evliliğinde çekinik çocukların doğma riski var.
According to Mendel's laws, there's a high probability... for the offspring of a consanguineous marriage to be recessive.
Mendel, genetik konusundaki teorisini öne sürerken, bunun seri cinayetlerin çözümünde kullanılacağını düşündüğü hiç sanmıyorum.
I doubt Mendel had serial killers in mind when he developed his theory on genetics.
En yakın arkadaşlarından biri, Mendel Birnbaum, kaza geçirmiş, New York hastanesinde ölümle pençeleşirken... onun bekar evinde Harvey randevusuna... hazırlanıyordu.
One of his best friends, Mendel Birnbaum, was hit by a car, and hovered between life and death at New York Hospital... freeing up a great bachelor apartment... for Harvey's tryst.
Harvey, Mendel Birnbaum olmuştu... ve uzak doğudan gelecek... cennetin anahtarını bekliyordu.
Harvey became the swinger Mendel Birnbaum... and waited... his Oriental passport to paradise.
Sen Mendel Birnbaum olmalısın.
You must be Mendel Birnbaum.
- Mendel Birnbaum?
- Mendel Birnbaum?
Ben Mendel değilim...
I'm not Mendel...
Bana Mendel deme.
Don't call me Mendel.
- Acele et, Mendel.
- Hurry up, Mendel.
En sonunda beni öldüreceksin, Mendel! Bu şekilde devam edemem, duyuyor musun?
This is killing me, Mendel!
Selam haham efendi, Itzik Mordechai Schtrull, Mendel, Schlomo Doktor...
Shalom Rabbi, Itzik... Mordechai... Schtrull, Mendel, Schlomo...
Mendel Sanayinin patronunun oğlu aradı. Altı kişilik bir masa ayırttı.
That was the boss's son from Mendel lndustries He reserved a table for six people