English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ M ] / Mens

Mens traduction Anglais

161 traduction parallèle
Askerler arasında yaşadığımdan erkek kıyafeti gitmek bana daha uygun geldi.
Having lived among soldiers it was more fitting for me to wear mens clothes.
"Tek bir beden ve tek bir vücut" u... başka erkeklerin kadınlarıyla uyguluyorsunuz.
You practiced "caro una sanguis unus"... with other mens'women.
- Bu bir erkek kokusu.
- It's mens perfume
- Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.
- Mens sana in corpore sano.
"Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur," ha?
"Mens sana in corpore sano," eh?
Pek bilmiyorum ama eminim ki o iki adamın katillerini bulmak için, bir yol bulursun.
I really don't know, but I'm sure you'll think of something to find those two mens killers.
- Sizden çok adamım var.
I have more "mens" than you.
Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur.
Mens sana in corpore sano.
Ölülerin borçlarını mı!
Dead mens'debt
Kadınlar erkek, erkekler kadın oldular.
Mens is womens, womens is mens.
Biz bin bir suratlı adamlarız, ama sana zırnık anlatmayız.
We're mens of a thousand faces, but we tell you zero.
Bir kız, erkeklerle dolu bir ailede güvencede değildir.
Girl child ain't safe in a family of mens.
Siz küçük adamlar oyun oynamayı seviyorsunuz değil mi?
Oh. You little mens like to play a little games, don't you?
Wie lacht niet, die de mens beziet.
Wie lacht niet, die de mens beziet.
Ona göre, birçok insanın yaşamını alan bu acımasız yarış... ölüm sirki.
On him, and the unforgiving race which had claimed so many mens'lives... Death Circus.
Sen de otobüs durağındaki erkekler tuvaletinde götünü pazarlamaya geri dönebilirsin, tatlım.
And you can go back to selling your ass in the mens'room at the bus station, darling.
Ooh, bu adamlar benim babam gibiler... Onlarla tanışmak zorunda kalacak mıyım?
Ooh, these mens like my father... ( stammers ) will i have to meet them?
Sanırım bir yargıca her iki adamın da mens rea içinde olduklarını kanıtlayabilirim.
I think I can prove to a judge that both of these men had the mens rea.
Mens rea da nedir?
What the hell is a mens rea?
- Mens rea mı?
- Mens rea?
Nasıl mens rea kapmış olabiliriz?
How could we have gotten mens rea?
Mens rea!
Mens rea!
Zihin ve beden bir tüm sistemler hazır. Mens sana corpore sano.
Mind and body are one, all systems go, mens sana in corpore sano.
Erkeklerin odasında ne işi vardı?
What was he doin'in the mens'room?
Kasıtlı suç :
Mens rea.
Hatalıydı ; ayrıca omuz olarak benden daha genişti.
A man bumped my shoulder heading for the mens'room. He was at fault. He also had wider shoulders.
Ben sadece kafamı kuma gömüp erkeklerin işi bitirmesini bekledim.
I just kept my head down and let the mens fight it out.
Sanığın suç işleyecek yeterlikte olmadığı ortada.
It's clear the respondent lacked the mens rea to commit a crime.
Mens rea'nın etkisini yok etmek mi?
To negate mens rea?
Öncelikle, bu davada herhangi bir kanıt olmadığı gibi, kötü bir istek olmadan suç olmayacağı anlamındaki mens rea'nın da olmadığını belirtmek isterim.
First of all, I would like to point out that, not only is there no proof in this case, but there's a complete lack of mens rea, which, by definition, tells us that there can be no crime without a vicious will.
Mens rea'nın tanımını biliyorum.
I am aware of the meaning of mens rea.
Original Cindy erkeklerle iyi anlaşır.
Original Cindy's a'ight with the mens.
Yalnız ölülerin fotoğraflarının duvara asıldığını çok geç fark ettim.
I very lately realized that only the dead mens pictures were hang on the wall.
Hepiniz pisliğin tekisiniz. Başkaları sizin gibi pislikler rahat etsin diye hayatlarını riske atıyor.
You would shed blood, risk other mens'lives, some of you your own, yet you dare not reform the king.
Keşke dünyayı değiştireceğine inanabilseydim. Ama maalesef insanların hayatını değiştirmek için yapabileceğin hiçbir şey yok.
I wish I could believe that you will change, listen to reason, act with mercy, but I have seen enough of your bloodlust and contempt for mens'lives to know that you will not.
Formen, adamların güvenliğini tehlikeye attığınızı söylüyor
The foreman says your putting the mens'safety at risk
- Mens's Warehouse'un güvenlik kamerasını izlemek gibi.
It's like watching the Men's Warehouse security camera. When is your speech?
Ne yapabilirim ki? Bütün gün erkek kıyafet reyonunda mı takılıyım?
What am I supposed to do, just hang out in the mens wear department all day?
Dokuz tane normal tacım var... bir tane de Prenses Mens'e takılacak özel tacım.
Now, I have nine regular crowns... and then, one special one to crown our little Princess Menses.
Bu benim dördüncü Prenses Mens çay partim, Julia.
This is my fourth Princess Menses tea party, Julia.
Prenses Mens ilan ediyoruz.
Princess Menses.
Şimdiye kadar Prenses Mens çay partisine bir erkek katılmadı.
There's never been a male at a Princess Menses tea before.
Bir zamanlar Mens krallığında bir prenses, hizmetçi kızlarla oynuyormuş.
Once upon a time, in the kingdom of Menses... a princess was playing with her handmaidens.
Erkekler tuvaletine sabun koymamışsınız.
You're out of soap in the mens room.
Sadece yaşlı ve kötürümler, bu yüzden Web sitesi yapmak.
Only old "mens" and cripple, so I making Web page.
Erkekler tuvaletini kimse gözlemiyor.
No-one is watching the mens-room.
Dün gece hayranlarımdan biri geldi ve garaja girdi.
See. one of my many mens-es came through last night and got crunk with my trunk.
Belki elimizdeki tüm bu erkek parçalarını bir araya getirip ve bütün bir adam yapıp dolaştırırız.
Maybe we outta take all these piece of mens we got together and make one whole man and spread him around.
Erkeklerin sana öyle davranmasına neden izin veriyorsun?
Why you let them mens treat you like that?
Herkesin altına yatıyormuşsun. Neden yapıyorsun?
All them mens you up under, why you let them do you like that?
Babam bu civarın, toprağı koruma ekibindeki ilk adamlardanmış.
My daddy was one of the first mens in these parts to start a soil conservation group.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]