Miami beach traduction Anglais
242 traduction parallèle
Bugün Miami Beach'e uçuyorum... Ted ve Lila için bir nişan ayarlamak için.
I'm flying down to Miami Beach tonight to set an engagement for Ted and Lila.
John Huberman ve kızı Alicia arasındaki konuşmalar... 9 Ocak 1946 6 : 00 pm, Miami Beach, FIorida.
Conversation between John Huberman and daughter alicia... 6 : 00 p.m. January 9, 1946, at Miami Beach, florida.
"Ve şimdi sizi, Gabriel Heatter'dan haberleri almak üzere Florida, Miami Sahili'ne götürüyoruz."
Now we take you to Miami Beach, Florida, for a report from Gabriel Heatter.
Miami sahili kulağa nasıl geliyor?
How does Miami Beach sound?
Haydi Miami sahiline gidelim.
Let's beat it to Miami Beach.
Miami Beach?
Miami Beach?
Miami Beach'te otel işletiyorum ve ilk milyon dolarımı kazanmaya çalışıyorum.
I'm in the hotel business in Miami Beach, working on my first million.
Miami Beach!
Miami Beach!
Walter Winchell bildiriyor, gece Miami Sahili'ndeyiz.
This is Walter Winchell reporting, and this is Miami Beach at night.
Burası aynı Miami Sahili, gündüz.
This is the same Miami Beach, daytime.
Miami Sahili'nde.
She's on Miami Beach.
Herhangi bir neden engellemiyorsa annemle Miami Plajı'nda olmalıyız.
If any stops to reason why, we should all be in Miami Beach with Mother.
Miami Plajı'nda mayolu...
She's in Miami Beach with a bathing- -
Amerikan füzeleri Miami Plajı.
American missiles... Miami Beach.
- Miami sahili?
- Miami Beach?
Miami sahili.
Miami Beach.
Miami sahiline mi?
Miami Beach?
Miami Plajı polisinin bu yaptığını kibarca karşılayacağından şüpheliyim.
I doubt if the Miami Beach police would take kindly to what you're doing.
Şimdi, Goldfinger Avrupa'ya gidiyor ve Miami plajı polisi tarafından tutuklanmamış olmanı Leiter'a ve benim araya girmeme borçluyuz!
Instead, Goldfinger goes to Europe and it's only thanks to Leiter and my diplomatic intervention that you're not being held by the Miami Beach police!
Dinle Fred'i bulalım ve onun bize vereceği parayla da Miami'ye gidelim, ne dersin?
Listen... if we find Fred and he gives us dough, why don't we go to Miami Beach?
Miami Beach'te.
In Miami Beach.
Miami Beach.
Miami Beach.
Daniel Yale, bilinen striptiz kulübü Jilly's'in sahibi Miami Beach özel dedektifi Anthony Rome ile ofisinde geçirdiği şiddetli bir kavgadan sonra ölü bulundu.
Daniel Yale, manager of Jilly's... a well-known Miami Beach go-go club... was found stabbed to death yesterday in his office... after an allegedly violent quarrel... with Anthony Rome... a Miami Beach private detective.
Miami Meridian Motel'de olacağım.
I'll be at the Meridian Motel in Miami Beach.
Miami Beach adlı TV dizi için de teklif aldı.
He also has an offer for a lead in a TV series, Miami Beach.
Frank Layton, işlerini sendikadan gizli üzerine geçirdiği Miami Beach Hotel'den yürütüyor.
Frank Layton operates out of a Miami Beach Hotel secretly owned by the syndicate.
Miami plajı, orda kadın tavlayabilirsin.
Miami Beach, that`s where you could score.
Miami Beach şehrine hoşgeldiniz.
Welcome to the city of Miami Beach.
Bunlar 1964 Martının Miami Beach'ini hatırlatıyor. Clay, Liston'la orada ilk kez karşılaşmıştı. Kimse sonunun nasıl olacağını bilmiyordu.
A reminder, in a way, of how it was in March of 1964 at Miami Beach when Clay met Liston for the first time and nobody was certain how it would turn out.
Miami sahillerinde polisin peşine düştüğünü anladığında da... hop, bir otobüsle Teksas'a tüyüyordu.
And then when he heard that the police were knocking on his door in Miami Beach... he had to scuttle out of town on a Greyhound bus to Texas.
Geçtiğimiz kış birkaç haftayı Miami Beach'de geçirdik.
Spent a couple weeks this past winter in Miami Beach.
Bay pembe gözlük. Bay Miami Plajı.
There's Mr. Miami Beach in the pink.
- Evet, denize.
- Yeah, Miami beach. - Florida.
- Florida'ya. - Miami'nin nerede olduğunu biliyorum.
- I know where the fuck Miami beach is.
- Dinlenmek için. Miami'ye gitti.
He's in Miami beach.
- Miami'ye mi?
- Miami? - Miami beach.
Miami'den dün gece döndü.
He got back from Miami beach last night.
Ben Çin Yılbaşısını büyükannemle kutlamak için Miami Beach'e gittim.
I've gone to Miami Beach to spend Chinese New Year with my maternal grandmother.
Sanırım, Miami sahillerinde olmaktansa burada, Siena'da benimle çalışmak daha çekici geliyor.
But I think, perhaps, she finds working here in Siena as my secretary more stimulating than Miami Beach.
Burada Miami sahillerindekinden daha fazla peruk olduğu çok açık.
There's more wigs floating around here than in Miami Beach.
Otel, Miami plajında.
Hotel in Miami Beach.
- Miami plajı be!
Miami Beach, man!
Hey, millet, ben Stanley Switek, size Miami Beach'in güzel merkezinden yayın yapıyorum... burada hava sıcaklığı tam 38 derece... saat sabahın yedisi.
[Switek On Radio] Hey, everybody, Stanley Switek, uh, comin'at ya from beautiful downtown Miami Beach... where the temperature is a hundred and two degrees... at 7 : 00 of the a.m.
Miami, Miami Beach'e karayoluyla gidecekler...
Ground transportation to Miami, Miami Beach,
Miami sahiline kadar can simidi kullandık.
We took a life raft to Miami Beach, Florida.
Ve koruma altında, güvende olacaksın. Miami Beach'e dönüp de milyonerler gibi yaşadığında... her şey çok güzel olacak.
And you're gonna be protected, secure, and everything will be very nice when you get back to Miami Beach... and live in millionaire style.
Miami, Palm Beach ve Point South yolcusu kalmasın.
All aboard for Miami, Palm Beach and Point South.
Miami Beach'te bir otel?
A Miami Beach hotel?
- Denize.
I've been to Miami beach.
Miami plajına geldik.
Miami Beach.
Bembeyaz kum plajlar, bikinili kızlar Cape Canaveral, Miami Beach Pelikanlar ve flamingolar da var ;
- You know, white beaches, girls with bikinis. - Yeah. - Cape Canaveral, Miami Beach.