Milo traduction Anglais
1,819 traduction parallèle
Güle güle Milo.
Goodbye, Milo.
Hayır, çok güzel olabilirdi Milo.
No, it could have been great, Milo.
Milo!
Milo.
Eğer oradaki aranızdan biri olsaydı Milo sizi yalnız bırakmazdı.
If it was anyone out there. Milo will do something about it.
Eggs haklı. Milo bizim arkadaşımız.
Eggs is right, Milo is our friend.
Milo. O ikinci bir şansı hak ediyor.
Milo, he deserves second chance.
Bu şirket için değil Milo.
This isn't for the company, Milo.
Milo, beni şaşırtmaktan hiç vazgeçmiyorsun. Korkarım bu sefer çiğneyebileceğinden yeteri kadar büyük bir lokma ısırdın.
Milo.. you never sees to amaze me... this time, I feel you've, but more than enough you can chew.
Milo!
Milo!
Seni özleyeceğim Milo.
I will miss you, Milo.
Bu çok sıkıcı Milo.
Very boring, Milo.
Emeklilik hiç bana göre değildi Milo.
Retirment is never going to do with me, Milo.
Milo, lütfen şaka yaptığını söyle.
Milo, please tell me you're joking.
Milo.
Milo.
Ben Milo Tindle.
I'm Milo Tindle.
Milo, ne ilginç isim.
Milo, what an interesting name.
Milo kulağa Macar ismi gibi geliyor.
Milo sounds Hungarian.
Milo Tindle.
Milo Tindle.
- Milo ile uğraşmayacağına söz vermiştin.
You promised me to get along with Milo.
Arada bir de olsa, bu tip söylemlerden kaçınmalısın.
You might want attenuate your foolish remarks. Let's go, Milo.
- Ne zamandan beri Milo'nun tarafındasın?
- Since when do you take Milo's side?
Milo benim patronum değil. Azıcık olsa bile.
- Milo's not my boss, heaven forbid.
Milo, sen ve ben, Morris'le tekrar beraber olmadan önce birkaç kez çıktık.
Milo, you and I dated a couple of times before Morris and I got back together.
Milo'yla birkaç kez çıktıysam ne olmuş? Ben seni seçtim.
So I dated Milo a couple of times, but I chose you.
- Milo, elinde görüntü var mı?
Milo, can you get a visual?
Arama için kullandığımız anahtar girdi Milo.
It's a link we're using as a match basis, Milo.
Ne tarafta, Milo?
Which direction, Milo?
Milo, burada kimse yok.
( Jack ) Milo, no one's in here.
Milo, bilgisayarıma Soket D'de özel bir kanal açman gerekiyor.
Milo, I need you to uplink a proprietary channel on socket D to my terminal.
Milo, bir şeye mi takıldın?
Milo, is there something on your mind?
Milo, ayrıca, düşündüğün kadar kötü biri olmayabilir.
Milo, besides, he might not be as bad as you think he is.
Milo, elimden geleni yapıyorum.
I'm doing my best.
Ne vardı, Milo?
What is it, Milo?
Direkt olarak benim için bazı işleri yürütüyor, Milo.
- She's doing things for me.
- Nefesini boşa harcıyorsun, Milo.
- You're wasting your breath.
- Anlıyorum, Milo.
- I understand that.
Milo, ben Doyle.
Milo, it's Doyle.
Milo'yla çalışmalısın. Yakınlaşırsınız.
You should work with Milo, get cosy.
Nasıl davranmamı istediğini neden bir kağıda yazıp dosyaya koyup üzerine etiket koyup ; Milo da böyle sever zaten, ve sonra da çöpe atmıyorsun?
Why don't you write down the way you want me to act, put it in a file, tab-delimited the way Milo loves it, and shove it?
- Şüpheli.
- ( Milo ) Spotty.
Kusura bakma Milo.
I'm sorry.
Milo, LAPD'yi ara.
Milo, contact LAPD.
- Milo'yla çalışmalısın.
- Work with Milo, get cosy.
- Milo, alarmın yeri neresi? - Klinik, Nadia, muayene odası 6,
- Milo, what's the location of that alarm?
- Chloe, işini Milo'ya devrediyorsun.
- Give up the post to Milo.
Milo sana yardımcı olacak.
You're on with Milo.
Lanet olsun, Milo.
Dammit, Milo!
- Telefondaki bilgileri gönderdiğin an Milo'ya bu işi vereceğim.
- I'll give it to Milo when you upload the data.
- Milo hâlâ üzerinde çalışıyor, Jack.
- Milo's working on it.
Kes sesini, Milo.
Shut up, Milo.
Evet, dönüyor, Milo.
Yes.