English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ M ] / Minik

Minik traduction Anglais

6,629 traduction parallèle
" Selam minik kedi.
" Hey, little kitty cat.
Kuşlar minik.
Birds are small.
Gerçekten minik ve güzeller. ... ama çok zavallılar.
They really are small and pretty but they're so pitiful.
Minik canlıların sıradışı yuvaları.
The home of extraordinary, tiny creatures.
Minik yelloz yürü git.
'Cause you're a little bitch, get out of here.
Şu minik adama saldırırken nazik olun!
Be nice to attack this minuscule!
Ve burada, bu Madagascar Ormanında yaprak, çöpler içinde,... en minik olanları.
And here in the leaf litter of this Madagascan forest, is the tiniest of them all.
Bana sorarsan o minik Yahudi emirlerini Maranzano'dan alıyor.
Ask me, the little kike's taking orders from Maranzano.
Bu dünyada ve öteki dünyada çocukları gözetleyen ruhlarını ebedi huzura kavuşturan yüce Tanrım bu minik Susan kulunun ruhunu huzuruna kabul et.
Oh lord, who watches over children in this present life and the world to come, bringing them to live with the spirits of the divine rest, receive in peace the soul of your little servant Susan.
# Minik bir hayvan varmış, ben de hayvanı çok severim.
♪ There's one pet I like to pet ♪
Minik'i öldürdü.
He slaughtered Tiny.
Kaslı arabayı getirdiğimde, minik dansçı daha seviyeli bir yaklaşımda bulunmuştu.
Ferrara : While I had brought the muscle, tiny dancer had taken a more refined approach.
Minik Toyota'm her şey için hazırdı.
Wood : My little Toyota that could was up for anything.
Bu minik FJ'den gerçekten etkilendim.
I am really impressed with this little FJ.
Minik güzel şey.
What have we got here?
Ah, trajedi, ihanet,... minik adam şeytani bir kadın tarafından baştan çıkarılır.
Oh, tragedy, betrayal, diminutive men led astray by a cunning vixen.
Solo tırmanışın cazibesi kısmen fiziksel mücadeleden kaynaklanır. Düşmemen gerektiği için iyi tırmanmak zorundasındır. Kısmen de, koca bir kaya okyanusunda minik bir nokta olma durumundan kaynaklanır.
Part of the challenge is the only physically, having to scale well to avoid falling but part is being a small dot in a vast ocean of rock
Bunu o minik kraliçe sırıtışından anlayabiliyorum!
I can tell by that stupid little queeny smirk of hers!
Kuantum Vakumu'nun her noktasında minik, zararsız antimadde ve madde partikülleri bir var olup, bir yok olurlar.
At every point in the quantum vacuum, tiny, innocuous pairs of matter and antimatter particles are popping in and out of existence.
Şunlara bak, minik canavarlar.
Look at that. Little monsters.
Aferin minik çete.
Good job, gang.
Siz minik canavarları tuzağa düşürmek kolaydı.
Trapping you tiny beasts is no challenge.
Noel baba olmak için fazla minik bu.
- ( MAN SPUTTERING ) - Awfully small for Santa Claus.
Sıkı tutun minik dostum.
Hang on, little buddy!
Bu kadar çok elektrik akımı onun minik vücuduna zarar verecek.
So gonna cause the most damage with that much electricity going through his tiny, little body.
Kusura bakma, tüm bu minik masum kuş numaralarına inanmıyorum.
I'm sorry, I'm not buying this whole little baby bird act.
Tokmağıyla atın üzerinde minik adamı görüyormusun?
See that little guy on the horse with the mallet?
Sanki ellerinde minik bir fare tutuyorlarmış gibi.
like they're holding a little, tiny mouse right here.
Özür dilerken, minik fareden özür dile.
When you apologize, apologize to the tiny mouse.
"Minik Shelly'nin Sağlık Sorunu" vakti geldi.
It's time for a story called "Little Shelly's medical problem."
Evet, böyle. Sanki elindeki minik bir fareyle konuşuyormuş gibi.
Yes, yes, just like that... like you're holding a tiny mouse and talking to the mouse.
Üzgün minik otobüsümüz yedek parçacıya gidiş yolunda topallarken,... vinil koltuk Rut'ı mutlu etti.
As our sad little bus limped its way to the auto shop, the solitary vinyl seat took Rut to his happy place.
Aslında minik dansçıya neler oluyor.
Ferrara : But tiny dancer just got his groove back.
Minik dansçı yollar bu kamyonlara göre değil.
Tiny dancer, these trucks don't belong down these roads.
Pekala eve gidelim minik dansçı.
All right, let's bring it home, tiny dancer.
Bizim minik yıldızımız da evren boyunca görülebilir.
Our tiny star is visible across the universe
Size eskiden Küçük Linden ile Minik Taylor derdik.
We used to call you little Linden and tiny Taylor.
Eskiden Ay Muhafızıydım, minik.
I used to be guardian of the moon, boko!
Seni iki tane minik dalkavuk mu atlattı yani?
You got aborted by two little minions?
Bu yılanlara kulak asma, minik.
Don't listen to these snakes, boko!
Şu minik oğlanın L.A Bilim ve Kültür Merkezi tişörtü giydiğini gördüm.
I see that little boy wearing a t-shirt from L.A. Science and Cultural Center.
Tabii, benim minik Bolin'im beni tekrar ziyarete geldiği için çok memnunum.
Oh, but I'm so glad my little Bolin has come back to visit. Sit down.
Minik kızım. Claire.
Ah, my little girl... my little girl.
Senin minik hayvanların vardı ya hani...
It was about us. Uh, you, you had these, like,
Yeni evrenin minik baloncukları eskisinin üzerine yayılabilir.
A TINY BUBBLE OF NEW UNIVERSE THAT SPREADS OUT, OVERWRITING THE OLD.
Sağol, Minik Kafa.
Thank you, microscope head.
Her bir fotoğraf kalbime bir bıçak gibi saplandı. Halbuki minik kardeşimin hamile kalmasını kutluyor olmam gerekiyordu.
Every one of them is like a knife stabbing me in the heart and I'm supposed to be celebrating my baby sister getting knocked up.
Minik haydut mu?
The littlest outlaw?
Sanırım burada temelli kalmak istiyorsun, değil mi minik çikolata?
Guess you want a permanent bed here, don't you, little brownie?
Görünüşe göre iki kâğıtta da minik birer iğne deliği var.
Looks like both foil wrappers had tiny needle punctures in the outer paper.
Pekala minik dansçı.
[Laughs] All right, tiny dancer.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]