Miracles traduction Anglais
1,866 traduction parallèle
Mucizeler.
Miracles.
Dünyaya mucizeler vaat ettin.
You've promised the world miracles.
Bence bir mucize beklemek yanlış olurdu, sizce de öyle değil mi?
I don't think we should hope for miracles, do you?
Mucizelere inanır mısın?
- DO YOU BELIEVE IN MIRACLES?
Bak, eğer Tanrı mucize gösterir mi diyorsan, yanıtım evet olur.
LOOK, IF YOU'RE ASKING ME IF GOD CAN PERFORM MIRACLES, THE ANSWER IS YES.
Mucizeler her zaman oluyor.
MIRACLES HAPPEN ALL THE TIME.
Bilim, Tanrı'nın mucizelerine isim verme yöntemimiz olabilir.
Science may be the method by which we give name to God's miracles.
Mucizelere inanır mısınız?
Do you believe in miracles?
Şu mucizeler konusuyla mı ilgili?
Is this about the whole miracles thing?
Boş bir kilisemiz ve sözümona bir takım mucizeler var.
We got an empty church and a series of alleged miracles.
Bu dört peygamber de mucizelere sahipti.
All these four were also blessed with miracles.
Geçerli para biriminin mucizeler olduğu bir dünya.
It's a world where miracles are common currency.
Hepimiz mucizeyiz.
We're all miracles.
Her yerde mucizeler var.
There are miracles out there.
- Mucizelere inanır mısın, Ziva?
You believe in miracles, ziva?
"Beklemekte olan mucizeler olabilir"
There may be miracles awaiting
Laboratuvarıma gelip hatalarımı yüzüme vurabilirdiniz.
You could have come into my lab flapping and quacking about miracles I failed to weave.
Mucizelere inanmam.
I don't believe in miracles.
- Bilimin mucizesi, değil mi?
- Miracles of science, right?
" Evet, mucizeleri pek sorgulamazdım.
" Yes, I didn't question the miracles very much.
Başka mucizeleri de vardır.
He performs other miracles.
Horus'un birlikte yolculuk ettiği 12 havarisi vardı Hastaları iyileştirmek ve su üzerinde yürümek gibi mucizeler gösterirdi.
Horus had 12 disciples he traveled about with, performing miracles such as healing the sick and walking on water.
Hindistan'ın Krişna'sı ( M.Ö 900 ) bakire Devaki'den, doğumunu müjdeleyen bir yıldızla birlikte dünyaya geldi. Havarilerine mucizeler gösterdi, ölümünden sonra tekrar dirildi.
Krishna, of India, born of the virgin Devaki with a star in the east signaling his coming, he performed miracles with his disciples, and upon his death was resurrected.
Yunanistan'ın Dionysus'u ( M.Ö 500 ), 25 Aralık'ta bir bakireden dünyaya geldi. Gezgin bir öğretmendi, suyu şaraba dönüştürmek gibi mucizeler gösterdi. "Kralların Kralı",
Dionysus of Greece, born of a virgin on December 25th, was a traveling teacher who performed miracles such as turning water into wine, he was referred to as the "King of Kings,"
Pers'li Mithra ( M.Ö 1200 ), 25 Aralık'ta bir bakireden doğdu. 12 havarisi vardı ve onlara mucizeler gösterdi. ölümünden sonra 3 gün gömülü kaldı ve yeniden dirildi. "Gerçek" ve "Işık" gibi birçok farklı isimle anıldı.
Mithra, of Persia, born of a virgin on December 25th, he had 12 disciples and performed miracles, and upon his death was buried for 3 days and thus resurrected, he was also referred to as
İsa'nın birlikte yolculuk yaptığı 12 havarisi vardı ve onlara hasta insanları iyileştirmek suda yürümek, ölüleri diriltmek gibi mucizeler gösterdi. "Kralların Kralı", "Tanrı'nın Oğlu"
Jesus had 12 disciples which he traveled about with performing miracles such as healing the sick, walking on water, raising the dead, he was also known as the "King of Kings," the "Son of God,"
Öldükten sonra tekrar dirilen, herkesin gözü önünde cennete yükselen ve ona bağışlanan mucizeleri gerçekleştiren bir adamın tarihi kayıtlara geçmesi gerektiğini düşünebilirsiniz.
You would think that a guy who rose from the dead and ascended into Heaven for all eyes to see and performed the wealth of miracles acclaimed to him would have made it into the historical record.
İstemek, almanın yarısıdır. İsteyin, gerçek olsun.
Yearnings lead to miracles, wishes come true in one miraculous moment.
- Mucizeler mümkündür, değil mi hanımefendi?
Miracles do happen, ma'am. Yes, that is.
Lütfen, mucize diye bir şey yok.
Miracle workers, you'll see. Please, no miracles.
- Marie her yerde mucize görüyor. - Dr.
Marie sees miracles everywhere.
- Orada mucizevi iyileşmeler yaşandı.
- Miracles have happened.
Kişisel mucizelere inanmak tehlikelidir. Kendinizi önemliymişsiniz gibi hissettirir.
Believing in personal miracles is risky, it makes you feel self-important.
Bonnie'm mucizeler yaratmakta ustadır.
My Bonnie's been known to work miracles.
Ama her mucizenin bir bedeli vardır..
But even miracles have their cost.
Mucizeleri yalanlamaya nasıl uyuyor?
How's that fit with disproving miracles?
Ayrıca, insanların mucizelere inanmaları gerektiğini düşünüyorum.
I think people need to believe in miracles.
Sayesinde mucizeler başardık.
It's worked miracles for us.
Birdenbire durup da "Bu kadar, oyun bitti ben harikalar diyarındayım" diyemezsin.
You can't just suddenly stop and say, "That's it, game over. I'm into miracles."
Öyle mi? Ben mucizeler yaratamam.
I'll see what I can do but I can't work miracles.
Gökyüzündeyken dans etmemizi ve numaralar yaparak dünyaya ve insanlara mucize diye bir şeyin varlığını ispatlamamızı istiyor.
He wants to see us dance through the sky and do tricks, show the world there are miracles, there are miracles to happen to everybody.
Biz kimiz ki, bu mucizelerden şüphe duyuyoruz?
Who are we to doubt such miracles?
Burada mucizelere imza atıyoruz.
We've done miracles here.
Mucizelere imza atıyoruz.
We have done miracles, yes, so...
Ancak bazen mucizeler kabusa dönüşebilirler.
But sometimes miracles... Copy that. -... can turn into nightmares.
Evet, ben mucizelere inanmam.
Yeah, well, I don't believe in miracles.
İşte o mucizeler yaratabileceğim bir konu olurdu, hiperaktivite.
And that I can work miracles with... hyperactivity.
Bütün gece birbirimize yalanlar söylüyoruz...
Creating some story, miracles...
İlkbaharın gelmesiyle, Seela da kendi mucizesini dünyaya getirir.
With the arrival of the spring, Seela also makes miracles.
Mucizeler yaşanmaz.
Miracles don't happen.
Buna rağmen, mucizelere inananlar için... Şehrin merkezinde banka hesabıyla alınabilecek bir daire var.
Although, for those who believe in miracles... an apartment in in the center of the city with a bank account.