Moles traduction Anglais
293 traduction parallèle
Zahmet etme. Vücudunda kaç beni var onu bile biliyorum.
I know her down to the moles on her back.
Şunlara bir bakın.
Look at these moles.
Vücudunda hiç ben var mı?
Have you many moles?
"köstebek ve yarasalara bırakmalıdır."
"to the moles and to the bats."
Onları buluncaya değin insan değil köstebeksiniz!
Until you find it, you're no longer men but moles!
Olduğunuz yere yığılıncaya kadar kazın köstebekler!
Dig until you drop, moles!
Ben de arkama yığıyorum, ve iki köstebek gibi toprağı deliyoruz.
I stash it behind me, then we burrow through the dirt like a couple of moles.
- "Köstebek avı" kitabı sayfa 109.
- "Moles go hunting", page 109.
Ya da, köstebekler gibi yerin dibini mi kazıyorlar, Dünya'nın çekir - değine ulaşmak için.
Instead, they're burrowing like moles down through the crust of the Earth!
Sol kalçasında iki beni var.
She has two moles on the left thigh.
Benleri?
Moles?
Köylerde ve ormanda, her yerde açlık vardı hatta insanlar fareleri ve köstebekleri avladılar.
In villages and reserves everywhere the famine was so bad that people would even hunt for rats and moles.
Mahluk kendini üstündeki post ile kamufle eden bir yaratık türüdür.
It's an animal covered in moles that can camouflage itself perfectly.
Tek şeyi atlamışlar iki dalgakıran arasında refüj yapımını.
The only thing they leave out is the building of the island between the two moles.
Köstebek tuzağını hazırla.
Here, finish this trap for moles.
Roma'yı hüsrana uğratan bütün köstebekler gibi.
Like all moles failed Rome.
"39 solucan."
"39 moles".
Böylece solucanlarımdan kazandığım... bütün parayı farelerine yatırabilirsin.
All the money I earn on my moles... you can spend on your mice.
Lyon kaçmıyor, işlerin de.
Lyon will survive, moles too.
Gabardinin altında lacivert eteğin, sağdan yırtmaçlı, sana noelde aldığım beyaz buluz, yine lacivert sandaletler ve... saçının altında kimsenin bilmediği minik buklelerin var.
Under the raincoat you have your blue skirt and white blouse I gave you for Christmas new blue sandals And here... some moles none can see.
Tek bir açiklamam var, tekil bir açiklama, – hernekadar benim için küçük samimi bir hizmetin yerini tutuyor olsa da -... maksat köstebegi kovalamak.
I only got one explanation, a singular one — although for me it might take the form of a small intimate service — it was to chase away the moles.
Benim adım "Moles" değil
and my name is NOT "moles"
Moles...
MOLES...
Moles!
MOLES!
Moles...
Moles...
Moles.
Moles.
Moles!
Moles!
Söylemek zorundayım Moles!
I need to MOLES!
Beni arama artık, bunu eve geldiğimde konuşuruz.
Dont call me anymore, we will talk about it when I get home... [computer] But Moles, Im lonely....
Ama Moles, çok yalnızım yalnız, ama senin kendi sabunun var MTV'in var, açsan mikrodalga'da yemek var... - Çok komik. - Güle güle.
Lonely, but you have your soaps...,... MTV, microwave dinners in the oven when you are hungry.... [computer] Very funny ( sad )...
Moles, nereye gidiyorsun?
[computer] Moles! Where are you goin?
Gidemiyorum, Moles beni eve kilitledi.
[computer] But I cant, Moles keeps me locked up!
İki ben cerrahi operasyonla alınmış.
" A surgical removal of two moles.
- Köstebekler ve troller.
- Moles and trolls. - What?
Köstebekler ve troller.
Moles and trolls.
İngilteredeki bütün köstebekler buraya salıverilmiş gibi.
It looks as if all the moles in England have been let loose in it.
Elle yapmaya kalksak seneye bile yetiştiremeyiz.
To make them by hand would be slower than moles'asses in January.
- Casusları sevmeyiz.
- We watch out for moles.
Haklısın... ya da benim gibi köstebeklere.
That's for sure... or moles like me.
Sizi lanet köstebekler.
You fucking moles.
Ajanlar gibi yaşamak zorunda değiliz.
We don't have to live like moles.
- Benlerime dikkat edin. - Tamam.
Watch out for the moles.
- Benlere dikkat edin. Tamam, tamam.
- Watch out for moles!
Bu tekniği kullanarak bazı hükümet kurumlarına ve Babil 5'e köstebek yerleştirdiler.
They've apparently used this technique to plant moles in several government agencies, including Babylon 5.
Mağazaya köstebeklerle gelen bir adamı hatırlıyor musun?
Do you remember that guy that used the run the store with all the moles?
Bu köstebekleri... nasıl bulabilirim?
Wait a minute. Where can I find one of these moles?
Köstebekler asırlarca orada yaşadı.
Moles have lived there for centuries.
İçeri girip doktormuş gibi davran, adamın benlerini kontrol et.
Go in there, pretend you're a doctor and check this guy for moles.
Benler.
Moles.
Öyle büyük benler gördüm ki, üzerinde kendi benleri vardı.
Yes, I've seen moles so big they have their own moles.
Her şey planlandığı gibi giderse astronotların köstebekleri şimdi yerleştiriyor olmaları gerekir.
If all is going according to schedule, the astronauts should now be placing the moles on the comet surface.