Monterey traduction Anglais
218 traduction parallèle
Ben de bir kere yapmıştım, Monterey'de.
- I did it once, at Monterey.
- Monterey'de mi?
- In Monterey?
Monterey gazetesinde okuduğuma göre... savaşa girersek... çok para kazanmak mümkün olacakmış.
I read in the Monterey newspaper... that if we get into this war... there are gonna be some fortunes made.
Merak ediyorsan, Monterey'de.
She's over there in Monterey, if you want to know.
- Monterey, Kaliforniya.
- Monterey, California.
Flagstaff, Monterey, Hondo, Onlarla çalıştığımızı hatırlıyorum.
Flagstaff, Monterey, Hondo, I remember we worked them places.
Ondan başka, Monterey'e kadar kimse yok.
None after that, I guess, all the way to Monterey.
Ventura, Santa Barbara, Monterey.
Ventura, Santa Barbara, Monterey.
Bu ne şimdi, kaçak bir çocuk... Monterey County'de polis devleti kurulduğunu mu doğruluyor?
What, do you think one runaway boy justifies setting up a police state in Monterey County?
Monterey'den yola çıkmış araba sürüyordum... ve posta kutunuzu fark ettim.
I was driving from Monterey and I spotted your mailbox.
Ellie, sen Monterey Bölgesinin en büyük hilebazısın.
Ellie, you're the biggest fraud in Monterey County.
- Monterey'de haftasonu, ha?
- Spending the weekend in Monterey?
Oh, San Francisco muhtemelen, veya Monterey.
Oh, San Francisco probably, or Monterey.
Her yıl caz festivalinin yapıldığı muhteşem Monterey'in kapı komşusuyuz.
And we're right next door to magnificent Monterey, home of the annual jazz festival.
Enine boyuna planlanmamış... dağınık yapıda, Monterey pop müziğiyle Woodstock tarzı bir şey.
The unstructured, the loosey-goosey, Monterey pop, Woodstock kind of thing? I like it.
Monterey Caz Festivali'nde çalıyorlar. Duke Ellington, Woody Herman, Joe Williams ve diğerleriyle birlikte.
And they're making it happen out at the Monterey Jazz Festival, along with Duke Ellington, Woody Herman, Joe Williams and many others.
İşte geldik Monterey!
Monterey, here we come!
Monterey'deki konserden önce... çıkış sırası hakkında konuşuyorduk.
Before the show at Monterey... we were starting to talk about the running order.
- 1 2. yaş günümü Monterey'de kutlayacağım.
- I'm going to turn 12 in Monterey.
Monterey'e daha çabuk varırız.
We'll get to Monterey sooner.
Yaş gününden önce seni Monterey'e götüreceğim.
I will get you to Monterey before your birthday.
Monterey'e vardığımızda her şey daha iyi olacak.
When we get to Monterey, things will be better.
- Monterey, Kaliforniya'da.
- In Monterey, in California.
Seni Monterey'e götüreceğim evlat.
I'll get you to Monterey, kid.
Monterey'e gidecek kadar para kazanabilirim.
I'll earn enough money to get us to Monterey.
19 yaşındayken, Monterey'de çok güzel bir otelde iş buldum.
When I was 19, I got a job in this really nice hotel in Monterey.
O yüzden, çocuğun, işin, Monterey ya da benim hakkımda... karar veremiyorsun.
That's why you can't make up your mind about your kid... your job, Monterey, or me.
Yaş günüme kadar Monterey'e gideceğimizi... orada her şeyin yoluna gireceğini söylemiştin.
You said we'd be in Monterey by my birthday... we'd get there, and everything would be fine.
Annem Monterey'e gideceğimizi söylüyor.
My mom says we're going to Monterey.
Monterey mi?
Monterey?
Monterey'e gitmek için biriktirdiğim bütün parayı... Tommy'nin yaş günü hediyesine verdim.
I spent all the money I had saved to get to Monterey... for Tommy's birthday present.
Peki ya Monterey?
What about Monterey?
Monterey'de mutluydum şapşal!
I was happy in Monterey, you dummy!
Monterey'de küçük bir kızdın.
You were a little girl in Monterey.
Sizi Monterey'e götüreceğim.
I'll take you to Monterey.
Anne, Monterey'e gidince Audrey'ye yazmama izin verir misin?
When we get to Monterey, will you let me write to Audrey?
Bak hayatım... okul açılmadan seni oraya götüreceğime söz verdim, biliyorum.
Look, honey... I know I promised I'd get you to Monterey before school starts.
Ama götüremezsem, bu ülkede okul olan tek şehir orası değil.
If I don't, Monterey isn't the only town in this country that's got a school.
Yani, Monterey'e gitmezsek aldırmaz mısın?
You mean, you won't mind if we don't get to Monterey?
Meksika'da, Monterey kentinde, yaklasik bir ay önceydi.
It was down in Monterey, Mexico, a little while back.
California'daki Fort Ord askeri birliği.
It's the Fort Ord Army Base in Monterey, California.
- Evet, biz artık Monterey'de yaşıyoruz.
- Well, we live in Monterey now. - Really?
Monterey polis departmanı adres ve telefonun sahte olduğunu bildirdi.
That address and number were false.
Foster, Monterary Polisi Zack Gregory'yi soruşturmaya gittiğini söyledi. Motorlu Araçlar departmanı ruhsatını Lazy Acres Motel'e göndermiş.
Foster, the guys in Monterey said you did the initial go-see on Gregory, but the DMV sent his vehicle registration to the Lazy Acres Motel.
Belki bilmiyorsun ama, Monterey'deki şu işi aldın.
'You may not have heard, but you got that job in Monterey.
Monterey'de iyi eğlen, yalancı.
"Enjoy Monterey, you liar."
Monterey sahili.
"Monterey's coast."
Monterey sahili'nin sizce bir anlamı var mı beyler?
Does "Monterey's coast" mean anything to you guys?
Monterey Körfezi Akvaryum Araştırma Enstitüsü'nde bilim adamları, uzaktan kumandalı su altı araçlarını okyanusu araştırmak için kullanıyorlar.
Scientists at Monterey Bay Aquarium Research Institute Use remote-controlled submersible to study the ocean
California Monterey Körfezi Akvaryum merkezinde,
They now produce over one million sea clams a year
Onlar şimdi yılda bir milyondan fazla deniz midyesi üretiyorlar.
Here at the Monterey Bay Aquarium central California