Month traduction Anglais
28,241 traduction parallèle
Ayın sonundayız.
It's the end of the month.
En az ayda bir kez lazım sana biliyorsun.
You know you need that at least once a month.
Bir ay önce parkta bir olay olmuş.
A month ago, there was an incident at a park.
- Hangi ayda olduğunu hatırlıyor musun?
- Do you remember the month?
Neredeyse bir aydır yoktular, değil mi?
I'd say they were gone about a month. You?
Sen ve Art ise bir aydır buradasınız.
You and Art have been here for a month.
Nina, bir günde sekiz çiftle görüşüyorlar ve hâlâ üç aylık bekleme listeleri var.
Nina, they're seeing eight couples a day, and there's still a three-month waiting list.
Töreni gelecek ay yapmak istiyoruz.
We want to have the ceremony next month.
Oranın yeni sahibi sanırım adı Abel, kalp krizi geçirdi. Sanırım Williamsburg'daki Hasidistlerden biri binayı aldı. Bu ayın kirasını ödememişler bu yüzden kapanıyor.
- Yeah, the guy who's in there now, I think his name is Abel, he had a heart attack, and I think one of those Hasids from Williamsburg bought the building he's in and he's missing this month's rent, so he's out.
Rachel'ı bir ay önce evden kovdu.
- Well, he kicked Rachel out a month ago.
Bir ay önce.
- A month ago.
Ve seni bir ay daha hücrede tutacağım.
AND I'M KEEPING YOU IN SOLITARY AT LEAST AN EXTRA MONTH.
İşe de yaramış çünkü Antonia hapse girene dek ortadan kaybolmuş.
AND THAT SEEMED TO WORK,'CAUSE HE DISAPPEARED UNTIL A MONTH AFTER HER MURDER CONVICTION.
Bir ayım dolmak üzere.
My month here is almost up.
Ay sonunda gemileri bakım için getirtmeyi.
Bringing the ships in for maintenance at the end of the month.
Değerli dostum, ay sonunda yurda dönmen gerektiği için çok endişelisindir.
My dear friend, how anxious you must be to return home at month's end.
Babamdan bahsetmiş, bu ayın sonunda döndüğümde olmayacak olan bir amiralden söz etmiş.
And mentions my father, an admiral, who will be absent on my return home at month's end.
Ayrıca bu ay elverişli olan dokuz kızımız var. Bu harika.
In addition, we have nine females that have become viable this month.
Bir aylık erzakımız var.
We have food for a month.
Bana gelen bilgiye göre birkaç ay öncesine kadar buradaymış.
The information I have says he was here a month or so ago.
1991 yılında, Irak'ta, neredeyse bir aylığına yüksek rütbeli memurdunuz.
Back in 1991, for almost a month in Iraq, you were the ranking officer.
Gelecek aydan itibaren Lalbazar'a katılacağım.
I am joining Lalbazar from next month.
Bir aya daha ihtiyacım var.
I need another month.
Bir ay sonra diplomamı alacağım.
One more month, and I get my diploma.
Tabii eğer bir ay boyunca maden ocağında falan takılıp kalmazsa.
Unless, you know, she gets trapped in a mine for a month.
Biz Bir ay içinde evleniyoruz.
We are getting married in a month.
Bizi bir ay idare eder.
It would see us through another month.
Bir ay daha açık kalacak!
She's to stay open another month!
onu seviyorum ve önümüzdeki ay onunla evleneceğim!
I love him to distraction and will marry him next month!
Daha geçen ay orada bir stüdyo daire sattım.
I just sold a studio there last month.
Ayın üç haftası bu evden hiç ses gelmiyor, ufacık bile.
Three weeks a month, I don't hear a peep coming out of this place, not a whimper.
Ancak davet edebildim, kusura bakmayın, bütün ay çift vardiya çalıştım.
Listen, I'm sorry this took me so long but I've been on splits all month. Baby, they're civilians.
En az altı aylık kontratla standart kiralama yani... şu kadardan bahsediyoruz.
Standard occupancy on a minimum six-month contract, we're talking... this much.
Bir ay içinde burada, onun adadaki aile mülkünde evleniyoruz.
So, we're getting married in a month on his family's estate up here on the island.
Eğer resmi bir evlilik belgeniz yoksa gelecek ayı beklemeniz gerekecek.
- And unless you have a filed marriage certificate, you'll have to wait till next month.
Gelecek ay mı?
- Next month?
En az 1 ay.
- At least a month.
Jessica, eğer ay sonuna kadar ayağa kalkamazsanız yönetim kurulunu tutamayacağım.
- Jessica, if you're not back on your feet by the end of the month, I won't be able to hold off the board.
Eğer ay sonunda ayakta kalamazsak yönetim kurulunu bizzat arayıp istifa edeceğim.
- If we're not back by the end of the month, I will call the board and resign from service myself.
Ben de gelecek ay için yapılacak olan ihtiyaç teslimatının tarihlerini biliyorum.
And it just so happens that I know the supply run schedule for the next month.
Üzerinde çalıştığı şeyin dosya mı yoksa kız mı olduğu pek açık değil.
dated this month. It's not clear if he was working the case or the girl, ma'am.
Birincisi kızın cesedi Fontenot Otel'de bulundu. Bir aydır orada kalıyormuş.
First, her body was found in a room at the Fontenot Hotel, where she'd been staying for a month.
- Bir ay kadar önce. Mezuniyetinden hemen sonra.
About a month ago, right after graduation.
Şimdi ayda bir iki kere konuşuyoruz.
Now we talk a couple times a month.
Yoğun çalışacağız. Bir aydan az bir süre sonra açıyoruz.
We're opening in less than a month.
Aslında, gelecek ayın taksiti ekibine söz verdiğin maaşlara gidiyor.
Actually, the next month of installments goes to the salaries you promised your staff.
Geçtiğimiz aya kadar, bir numaralı sevgili Craig Conley kurbanımıza nafaka olarak ayda bin dolar ödüyordu.
Until the past month, boyfriend one, Craig conley, had been giving our victim $ 1,000 a month In child support.
Her ay nakit ve bedava diççilik hizmeti.
I gave her cash every month and free dental.
Artı bir ay önce yapılmış 5,000 dolarlık bir ödeme, şeye...
Plus a $ 5,000 purchase almost a month ago to, uh...
Bu yüzden mi geçen ay size 5,000 dolar ödedi?
And this is why he paid you $ 5,000 last month?
- Bay Pirig, şimdi diyorsunuz ki geçtiğimiz ay Adrian'ın Facebook'ta, Twitter'da paylaştığı her şeyi siz yazdınız öyle mi?
Really? Mr. Pirig, are you saying That in the last month,