Morfin traduction Anglais
1,598 traduction parallèle
Acısını dindirmek için morfin önerdim ama duymak bile istemedi.
I offered her a shot of morpha to ease the pain, but... she wouldn't hear of it.
Acı yönetimi mevzu bahis olursa diye bizim için morfin vermeye onu ikna ettim. Ve siz de karınız ölsün diye morfin miktarını mı artırdınız?
And I persuaded her to set one up for us... in case pain management ever became an issue.
Davalıya morfin ve iğneyi veren sizdiniz, Bayan Young.
In fact, Miss Young, it was you who supplied the defendant... with the morphine and the I. V.
Tedavisi olmayan hastalıklardan ölen kişiler için bir bakımevinde çalıştım. Acıya dayanmaları için morfin kullanımı çok yaygındı.
Well, I had worked at a hospice for people dying of terminal diseases... and it was quite common for morphine drips to be used in connection with pain management.
Morfin verdik.
Morphine drip.
Beş kez morfin verildi.
Gave him five of morphine.
Omuriliğimden morfin almalıyım.
I need a shot of morphine in my spine.
Morfin senin için bile son derece fazla.
Morphine is extreme, even for you.
Morfin değildi.
It wasn't morphine.
Beş mg morfin verin.
Push five of morphine.
Ona morfin verdin ve bayıImasını bekledin, daha sonra da onu su tankına attın.
You pumped her full of the morphine you happened to have lying around the apartment, then dumped her in the water tank.
Morfin artık işe yaramıyor.
The morphine doesn't work any more.
Morfin bir işe yaramıyor.
The morphine barely takes the edge off.
Morfin limitinin çok üzerinde. Cameron nerede?
He's over his limit on morphine.
Karotisine doğrudan verilen morfin kalbini durdurabilir!
Mainline morphine into his carotid could stop his heart!
Ya morfin ya da acı onu öldürür. Bunu görmezden mi geleceksin?
Either the morphine kills him or the pain does. - -You're condoning this?
Acı için ona biraz morfin verdim.
I gave him some morphine for the pain.
Ona birazcık fazla morfin vermiş olabilirim, ama onu tedavi etmemi imkânsız hâle getiriyordu.
I may have given him a wee bit too much, but he was making it impossible for me to treat him.
Bugün morfin alıyorum.
Today I'm on morphine.
Morfin dozunu arttırma.
Quit upping your morphine.
Morfin alıyordun...
You were shooting morphine.
İlkyardım görevlileri ona beş kez morfin verdiklerini söylediler.
Paramedics said he got five of morphine in the field.
Acaba bana morfin verme şansınız var mı, lütfen?
Is there any chance you can, please, up my morphine?
ve biraz da morfin... ve,
a touch of morphine if I'm allowed... and,
Neden sana buz parçaları ve morfin getirmek için burada değiller?
Why aren't they here fetching you ice chips and morphine?
Maria, 10 mg. morfin verelim.
10 milligrams of morphine.
Otopsi sonucuna göre diazepam ağız yoluyla verilmiş, morfin sonradan enjekte edilmiş.
The autopsy suggests the diazepam was given orally, and then they were injected with morphine.
Morfin beni alt üst ediyor.
Morphine was knocking me for a loop.
Morfin verdiklerinden beri daha iyi.
He's doing better since he got his morphine.
Dinle, eğer 3kg lık bir şey çıkaracak olsam Kendimi morfin pompasına bağlardım...
Listen, I would put myself on a morphine pump if I were going to push eleven pounds of limbs and elbows out of...
Biraz morfin vereceğim.
I'm gonna up his morphine a little.
Morfin işe yaradı. Haklıymışım.
The morphine worked.
Bana çok fazla morfin veriyor.
She gives too much... morphine.
Hayır, bir şırınga morfin verelim.
No, we give him a syringe full of morphine.
Koluna bağlı plastik hortuma metal bir iğne saplayıp ölümcül dozda morfin vermek doğanın işini yapmasına izin vermek değildir. New Jersey eyalet yasalarına da uygun değil.
Sticking a metal syringe into a plastic IV line and pumping in a lethal dose of morphine is not letting nature take its course, not according to the State of New Jersey.
Burada olan şey birinin kıçına morfin yiyeceği.
What's gonna happen here is that someone's getting a buttload of morphine.
Beş miligram daha morfin.
- Another five of morphine.
Ona beş miligram morfin vermelerini ve Doppler almalarını söyle.
Tell them to give him 5 more morphine and grab me a Doppler.
Lorazepam ve morfin ağrısını durdurmadı.
Pain persisted after he got lorazepam and morphine.
Kocası ne kadar morfin alıyor?
How much morphine is the husband on?
Sadece şu anda bazı nedenlerden dolayı morfin işe yaramıyor.
Morphine just isn't working right now for some reason.
Beni ayakta tutan şeyler morfin ve hazır kahve.
Morphine and instant coffee are the only things keeping me standing right now.
Morfin daha değerlidir biliyor musunuz?
Morphine's worth a lot more, you know?
Morfin verdikleri için pek bir şey hissedemiyorum.
And I'm on morphine so I can't really feel anything.
Morfin yüzünden uykum geldi.
It's the morphine.
Bu durumda, biraz morfin alabilir miyim?
IN THAT CASE, CAN I HAVE SOME MORPHINE?
Şu anda morfin almış olmamın bana çok yararı olacak.
OH, CAN I JUST SAY HOW MUCH IT HELPS THAT I AM ON DRUGS RIGHT NOW?
"Morfin almış Meredith"'in nasıl
I WAS JUST EXPLAINING
Morfin yok.
No morphine drip.
- Morfin.
Morphine.
- Ona fazladan morfin verebiliriz.
We can.