English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ M ] / Mothers

Mothers traduction Anglais

3,449 traduction parallèle
Buzullar eridikçe, deniz aygırları buralarda sıkışıp kaldılar. Bu nedenle anneler yavrularına yiyecek bulmak için daha uzağa yüzmek zorundalar.
As sea ice melts walrus are stuck on land so mothers must swim farther to find food for their young.
Anne, böyle davetsiz misafirleri korkutarak yavrularına hayatta kalma dersi veriyor.
Mothers teach their young survival skills such as scaring off intruders.
Bu geziyi anne cariboularla olmak ve göçü onların gözüyle görmek için yapıyoruz.
We're gonna do this trip to see what the caribou mothers go through and to see this migration from their perspective.
Bu anne caribouların yoğun bir programı vardır.
These caribou mothers are on a tight schedule.
Bu yıl göç yaklaşık üç hafta gecikti böylece bazı anne cariboular yolda doğum yapmak zorunda kaldılar.
This year the migration is about three weeks late so some of the caribou mothers have to give birth along the way.
Annelerinden ayrı düşen pek çok yavru gördük.
We're seeing a lot of calves get separated from their mothers.
Kutuplar ısındıkça, anne cariboular zor zamanlar geçiriyor.
Caribou mothers are having a tough time as the Arctic warms.
Ama anne kutup ayıları daha büyük bir mücadele ile karşı karşıya.
But polar bear mothers face an even greater struggle.
Anneler beslenemediğinde birden fazla yavruya bakmak için zayıf kalabilirler fakat bu annenin iki yavruya bakmak için yeterli sütü var.
When mothers go hungry they're too lean to nurse more than one cub but this mother had enough milk to nurse two.
Onlar vahşi doğada çok hassas bir denge içinde yaşıyorlar hepsinden önemlisi anneler.
They live in a delicate balance with the natural world mothers most of all.
Burada anneler yavrularını sevgiyle besliyor.
The mothers here nurture their young so lovingly.
Yavrular gelişerek büyür ve güçlü anneler olurlar.
Cubs play and resilient mothers thrive.
Kendi annelerini siktiklerini itiraf ederlerdi.
They'd admit to shagging their own mothers.
Naziler gelip doğdukları zaman yavruları annelerinden alıp uzaklara mı götürüyorlar?
Nazis come in and take the baby away from their mothers when they are born?
Cesur olanlar annelerdi.
The mothers are the brave ones.
Anneler bebeklerini sağ salim doğuruyor ve tüm dünya ışık saçıyordu.
'Mothers were safely delivered of their babies'and the whole world seemed to shine.
sanki yanan bebeğini arabadan çıkarmaya çıkarmaya çalışan annelerden biri gibiydim.
I was like one of those mothers who'd flip over a car to save her burning baby.
Annelerimiz ayarladı.
Our mothers set us up.
Yaşadıkları zorluklar ve başarılarıyla o günün unutulmuş kurbanları 11 Eylül çocukları...
- Hang on. - The Children of 9 / 11 an in-depth look at the struggles and the triumphs of the forgotten victims those too young to have memories of the mothers and fathers...
Bir çok anne bundan korkuyordu.
Most mothers would be horrified.
Eğer öyleyse, nedeni ; Dünya'daki en iyi anneye sahip olmasındandır.
If it is like that is because it has the best of mothers.
Anneleri de dahil olmak üzere.
Including their mothers.
O çocuklar kellik problemi olan çocuklar. Anneleri de kafadan çatlaktı...
That's kids with alopecia, their mothers are on crack.
Taşıyıcı annelerle görüşüyoruz.
We're meeting with prospective birth mothers.
- Anneler adlarımızı çocuklarına verecek.
- Mothers will name their sons for us.
Annelerimiz o kadar zavallı ki.
Our mothers are pathetic.
- Çoğumuz öyle.
- of wives and mothers. - Many do.
Annelerimizi kullanmış.
He... manipulated our mothers.
Hepimizin annelerinin.
All of our mothers.
Emzirmek, annelerle bebeklerini yakınlaştırır.
Mothers who breastfeed are closer to their babies.
Anneler eski SISDE suikastçılarını öldürmezler.
Den mothers do not kill ex-S.I.S.D.E. assassins.
Çoğu insanın annesi hakkında böyle söyleyebileceğini sanmıyorum.
I don't think most people could say that about their mothers.
Bu şehrin anneleri çok büyük bir sıkıntıya katlanıyorlar.
The mothers of this city bear an enormous burden.
bizim gibi biri daha olması iyi geldi.
There are only a few young mothers around, so it's nice to have someone else around.
Bizler onların anneleri, ablaları, öğretmenleri olduk.
We have become their mothers, sisters, and teachers.
Biliyorum bunu duymak senin için zor ve inan bana, annenin gelmemesi, bunu ben de yaşadım.
I know that's hard to hear, and trust me, mothers not showing up, I've been there.
Altı kilometre öteden bir adamın kolunu uçurabildiğin ağır toplardan bahsediyorum sana.
We're talkin those big mothers you want to light with a six-foot punk and another guy's arm.
- Kaç yaşında olursak olalım annemizi memnun etmeye çalışıyoruz.
Wow. No matter how old we get, We still want to please our mothers.
Eski eşleri ve anneleri alt etmek için her şeye varım.
Oh, hey, anything I can do to stick it to ex-wives and mothers, I'm there.
İki annesinin de seri katil olduğunu biliyor muydun?
Did you know that both her mothers are serial killers?
Annelerimiz keş, babalarımız alkolik.
- Our mothers all are junkies, our fathers all are drunks.
Sosyal güvenlik departmanı, bekar annelerin yararlanabileceği 10 yıl sonunda yaklaşık beş milyon pounda ulaşabilecek artan bütçeden kaygılanmaktadır.
The social security department fears - that the accelerating budget - for single mothers on benefits - could reach nearly 5 billion pounds - by the end of the decade.
Elbette bekâr, çalışmayan anneler çocuklarına bakamadığından onları düzgün bir şekilde eğitemediğinden, vesaire.
Of course, because single unemployed mothers - cannot take care of their children - don't properly educate them and so on.
Bütçe açığımız var. Yeterince paramız yok. Çünkü bekâr annelerin evlenmemelerini destekliyoruz falan filan.
We have a lack in our budget, not enough money, - of course, because we have to support unwed - single mothers and so on and so on.
Onlara da bir şekilde anneliği yaşattık.
there are so many women who have come to me, unable to conceive, and... yet we still find a way to make them mothers.
Annenin sevdiği türden bir kız olduğumu biliyorum.
I know I'm the kind of girl that mothers like.
Annelerden çok, Oğulları seviyordur eminim bundan.
More than the mothers, their sons I am sure.
Erkekler annelerinden daha fazla anlar.
The boys more than their mothers.
Bunun sebebi, ister inan ister inanma ama bazılarımızın hâlâ annelerimizin ne düşündüğünü umursamasıdır.
That's because, believe it or not, some of us still care about what our mothers think.
Köpeklerle temas insan beyninin oksitosin salgılamasına neden olur ki bu annelerinin çocuklarına bakarken sağladıkları hormonun aynısıdır.
Contact with dogs causes the human brain to release oxytocin, which is the same hormone that mothers produce when they're nursing their babies.
Anneler bunu yapar.
That's what mothers do.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]