Much traduction Anglais
276,298 traduction parallèle
Daha ne kadar bekleyeceğim Doktor?
How much longer, Doctor?
Artık kendisini pek hatırlamasam da epey büyük bir intiba bırakmış olmalı.
I don't remember much about her now but she must have made quite an impression.
Onun için geri çekilip toplanacak ve daha geniş bir saldırı planlayacaklar.
They'll fall back, regroup, and plan a much bigger assault.
Çünkü günün birinde herkesin sana çok ihtiyacı olacak.
Because one day everyone's just going to need you too much.
Pekala sahibe P, ne kadar sürem kaldı?
So, mistress p, how much time do I have left in my hour?
Ama eski usül unutmak için her şeyi yapmayı yeğlerdim.
But I'd much prefer the millennial way of doing things to an oldtimey style haunting.
Çok mu oldu?
Too much?
Ama o zamana kadar çok büyük kar etmiş olacağız, sadece para dolaşıyor olacak.
But, by then, we'll have raked in so much profit that it'll just be walking around money, you know.
Netflix ve seks için biraz fazla, değil mi?
A bit much for netflix and chill, don't you think?
- Çok teşekkür ederiz.
Thanks so much. Yeah.
- Eve pek fazla gelmiyorlar.
They don't come by the house much. Why?
- Evet, bayağı hem de.
Yeah, pretty much.
Kendi annemden çok daha iyiydim.
- So much better than my mother. - Of cour- -
Majesteleri, kuzeydeki komşularımızın saygı değer temsilcileri.
Your majesties, the much-venerated Emissaries of our neighbors to the north.
Bunu kaldıramaz.
It's too much for her.
Bizden bu kadar nefret ediyorsan... Benden bu kadar nefret ediyorsan... - Neden gitmedin?
If you hate us so much- - if you hate me so much- why didn't you?
Bana büyük bir borcun olmasını tercih ederim.
I, uh--I'd much rather have you owe me huge.
Çok eğleneceğiz. Tıpkı ailemle eğlendiğimiz gibi.
We're gonna have so much fun, just like we did with my parents.
Benden öğreneceğin... çok şey var.
You have much to learn... from me.
Çünkü yapacak çok şey var.
Because there is much to do.
Ne kadar var?
How much?
Ona ne kadar ödediniz?
How much did you pay him?
Sağlam bir kanıtınız olmamasına rağmen itiraf etmiş.
He confessed even though you didn't have much hard evidence.
En azından röportajlar böyle söylüyor.
Hell, they say as much in interviews.
Dan'in ne kadar kazandığını biliyor musun?
Any idea how much Dan earned?
10,000 dolara kadar satıldığını görmüştüm.
I've seen those sell for as much as $ 10,000.
Ve onlar zombi, bu hiç iyi gelmiyor.
And they're zombies, so that doesn't do me much good.
Onun babası da ona pek inanmazdı.
His dad didn't have much faith in him, either.
Benim için söyleyecek çok şey yoktu.
Didn't seem like much for me to say.
Dostum, ne kadar beyin yedin?
Dude, how much brain did you take?
Yapacak çok işim vardı.
I had too much to do.
Çok teşekkür ederim.
Thank you very much.
Bir ofis meselesiyle böldüğüm için üzgünüm ama son zamanlarda pek etrafta olmuyorsun.
Sorry to interrupt with an office matter, but you haven't been around much lately.
Böylesine ilgili bir babayla büyümenin nasıl olacağını hayal edebiliyor musun?
Can you imagine what that would be like, growing up with a father that cares that much?
Yapamam, yapamam, dayanamam.
I can't, I can't. It's too much.
Hayır, kutlama havasında değilim.
No. I don't feel much like celebrating.
Ama hala, bu defa biraz daha iyi havalandın.
But still, hey, your takeoff was much better this time.
Pek de bilgimiz yok.
- Not much.
Senden çok fena nefret ediyorum, DOSA adamı.
I hate you so much, DOSA dude.
Neden? Ben zaten birini seviyorum, ona güveniyorum ve inanıyorum. O yüzden kimse aklımı çelemez.
Because, I already love, trust, and believe in someone so much I could never be swayed.
Ne kadar çalarsam çalayım, her zaman daha fazlasına ihtiyacım oldu.
No matter how much I stole, I always needed to steal more.
- Saygım var dostum ama Winchester'ın yüzleştiği en büyük sorun aşırı alkol tüketimidir ve idare bunu kabul etmiyor!
- Much respect, dawg, but binge drinking is the deadliest challenge facing Winchester, and the administration won't acknowledge it.
Terapi köpeğim için size çok teşekkür etmek istiyorum.
I wanted to say thank you so much for my comfort dog.
Sizin için ne kadar para ediyoruz?
How much money are we worth to you?
Acaba burada idarenin, on milyon dolar karşılığında onlara ne kadar güç vermeye niyetli olduğunu bilen var mı? Özellikle de okulun bağış sermayesi 14 milyar dolarken!
I wonder if anyone here knows just how much power this administration is willing to give them over a $ 10 million donation, especially when this school's endowment is $ 14 billion!
- Ne kadarmış?
- How much?
Benden ne kadar istiyorsun?
How much do you want me to ask for?
Bak, elimde pek bir şey yok.
Look, I don't have much for you.
Nasıl yani, ne demek "pek bir şey yok"?
What do you mean, you don't have much for me?
Kaç para?
How much?
- Hemen hemen.
Pretty much.