Munchkin traduction Anglais
201 traduction parallèle
Manckinkentin Belediye Başkanı olarak
As mayor of the Munchkin City
Şarkıda arka planda sesler vardı bilirsiniz, bugünlerde arka planda kullanılan sesleri sesler Munchkin'lere benziyordu.
The song had voices in the background, like the way they use backup voices these days, sounding'like little munchkins.
Ben bunun çok sevimli olduğunu düşündüm çünkü ben de Munchkin'ler gibi şarkı söyleyebilirim. Sizi bilemem ama ben Wizard of Oz'ı çok beğenirim.
And I thought that was so cute, because, well, I can sing like a munchkin myself.
- Munchkin'lar, " lanetliler olarak bilinirdi.
The Munchkins, most recently referred to as the "cursees."
Sen, Munchkin ülkesindesin!
You're in Munchkin Land!
- Merhaba de, sihirli munchkin'e.
- Say hello to the magic munchkin.
Tamam, küçük ufaklık.
All right, little munchkin.
Öncelikle, çocuk gibi konuşmayı kes.
First, we stop talking like a munchkin.
Öylesin bir tanem.
Of course you are, my little munchkin.
Şimdi kes o cırlak sesini ve git buradan.
Now, take your little munchkin voice and go away.
Bakın, küçük Hula cimcimesi.
Look, a little hula munchkin.
Şimdi yatağa git ufaklık ve ben de biraz sonra sana bakmaya geleyim, tamam mı?
You go back to bed, munchkin, and I'll come and see you a bit later, okay?
Bak. Munchkin Gezisine ne dersin?
You wanna go on the Munchkin Ride?
Munchkin Gezisi istemiyorsun.
No Munchkin Ride.
- Sen benim küçük pıtırımsın.
You're my little munchkin, aren't you?
Küçük pıtır pıtırcığım.
My little munchy munchkin.
Küçük pıtır yuvası da beraberinde geliyor.
And it comes with its own little munchkin nest.
Bu Bradshaw, sağındaki şu cüce ve Dorothy.
That is Bradshaw, right between that munchkin and Dorothy.
Seni Nellis'e götürecekler.
They're taking you to Nellis. - And the munchkin?
Haydi, ufaklık.
Hey, come on, Munchkin.
Senin de ufaklık.
Same to you, Munchkin.
- Taklit de yapardın.
The Munchkin Song?
Haydi, Bayan Şekerpare.
Come on, Miss Munchkin.
Annenin gitmesi lazım, hayatım.
- Mother has to run, munchkin. Go play with Grandpa.
Çok uslu bir bebeciktir.
Such a good little munchkin.
Her şey mükemmel görünüyor miniğim, neden bu kadar gerginsin?
Everything looks great, munchkin. Why are you so nervous?
O bir karşılayan cüce.
It's a pinch-hitting munchkin.
- Oradaki senin ufaklık değil mi?
- Isn't that your munchkin out there?
- Eve git. Ufaklığı gör.
See your munchkin.
Nasılsın, küçüğüm?
How you feeling, munchkin?
Küçüğüm, bunu en az senin kadar ben de istedim... ama gerçeklerle yüzleşmeliyiz.
Munchkin, I wanted this as bad as you did... but we have to face reality.
Cüceler kralı, hızlı sür.
Munchkin man, make it go fast.
Çünkü gerçek bu, seni küçük cüceler ülkesi başkanı!
Because it's the truth, you little Mayor of Munchkin Land!
Bana cüceler ülkesi başkanı dedi.
She called me the mayor of Munchkin Land.
Bu cüceler ülkesi başkanı olarak bana yapılan kapalı bir atıftı.
That was an obscure reference to me as Mayor of Munchkin City.
Chris, kibar ol da çantalarımı içeri taşı
Chris, be a munchkin and bring my bags inside.
Harika. Sen bir cüceyle çıkıyorsun bense sarı şeridi takip edeceğim
You're dating a munchkin and I'm following the yellow brick road.
Tamam, tatlım.
OK, munchkin.
Blonde Bee, Firefly, Praying Mantis deli, korkak, muhallebiciler, bununla büyücülerin, şamanların ve diğer bilicilerin saygıdeğer gelenekleri berrak rüya durumu denilen düşte yolculuk sanatını geliştirip kusursuzlaştıranlardır bilinçli olarak düşlerini denetleyip uyanıkken sahip olduğun anlama yetinin ötesindeki bazı şeyleri keşfedebilirsin.
... lunatic macaroni munchkin with my googat venerable tradition of sorcerers, shamans and other visionaries... who have developed and perfected the art of dream travel, the so-called lucid dream state... where, by consciously controlling your dreams, you're able to discover things... beyond your capacity to apprehend in your awake state.
Hem çok mu zor şu yavrucağa bakmak? Şuna bak!
It doesn't take much to be close to this munchkin.
Siz veletlerden herhangi birinizle baş edebileceğime eminim.
Sure, I'll take on any munchkin.
Küçük bir insan olduğunu söyledi.
He said that it was a munchkin.
Pastacı burada ne yapıyor?
What's with the dunkin'munchkin?
- Ufaklık yattı mı?
- Munchkin down?
- Şu ufaklığa da bak.
Look at the little munchkin.
- Dandik mundik ver biraz!
Drunken munchkin warehouse!
Yer cücesi, yatak ıslatan.
Munchkin. Bed wetter.
Ben de Cüceler Diyarı'nın valisiydim.
I was the mayor of Munchkin Land.
Bir Mançkin şarkısı mırıldandın.
- It was irrelevant. - You hummed a Munchkin song.
- İptal etmek istiyorum ama sırf kısa olduğu için edemem ki.
I can't cancel just because he's a munchkin.
Neden garip konuşuyorsun?
Hey, munchkin..