Mystic traduction Anglais
936 traduction parallèle
Cesare isminde bir uyurgezerle beraber Kuzey İtalya'yı dolaştı. Panayırdan panayıra gezdiler.
In the year of 1703, a mystic by the name of Caligari toured the fairs of numerous villages in northern Italy, accompanied by a somnambulist named Cesare...
O şey gerçek mi, gizemli bayan, bu kutunun içinde sokulan biri testereyle ikiye kesilmek?
Is it true, O mystic lady, that one within this box placed may in half be sawn?
Tuhaf bir şey, anlayamadığım doğaüstü, mistik bir şey var.
There's something i can't quite understand, something mystic about it.
Çok gizemli birisin.
Ah, you're a mystic.
Çok garip bir kadındır. Mistik bir sakinliği vardır.
You'll find her a strange woman, with an almost mystic calm.
Gizemli kurallar. Hepsi aynı cemiyet. Tek bir amaç uğruna kenetlenmiş.
Mystic rulers, all one club chained together by one purpose, one idea.
Önümde çok garip bir dünya beliriverdi. Kendimi, yabancı bir gezegene ilk adımını atan bir insan gibi hissettim. Derinliklerdeki bu gizemli bahçede, bir yabancıydım.
A strange twilight world opened up before me, and I felt as the first man to set foot on another planet, an intruder in this mystic garden of the deep.
İşte uyuyan bu prensi hayata döndürecek mistik öpücük bu.
There is the mystic kiss which might bring this sleeping prince to life.
" ağlayarak, arkamda nasıl mistik bir biçim hareket etti
" So weeping, how a mystic shape did move behind me
Oğlum, ben Sufi Ömer değilim.
Sonny, I ain't Omar the Mystic.
Belki biraz da batıl inançlısın.
BUT ALSO A RELIGIOUS FOOL, AND PERHAPS A MYSTIC AT THAT.
Batıl inançlıymışsın.
YOU ARE A MYSTIC, LEUTNANT.
Boş bir projeksiyon perdesindeki boş mezarı kendisine özel bir dünyaya çeviren, bir devrin film yıldızı Barbara Jean Trenton'a...
TO THE STRANGE, MYSTIC STRENGTH OF THE HUMAN ANIMAL WHO CAN TAKE A WISHFUL DREAM AND GIVE IT A DIMENSION OF ITS OWN.
"mistik kahin"
"The mystic seer."
mistik bir cevap.
Well, he's a mystic.
peki, bizim mistik kahinle... aramızda birileri var.
Well, someone's sitting in front of our mystic seer.
Sevgili Verbena, sen ne gizemli oldun böyle.
Verbena, you are a mystic.
Gizemli olmak?
Mystic?
Ben gizemli falan değilim.
I'm no mystic.
İnsanı düşündürüyor.
Mystic! That sets one thinking.
Bak ne diyeceğim, içerde mistik doğudan bir adamımız var.. yada vardı.
I tell a lie. We have got one in there from the mystic east... Or we did have.
Aylarca ölüme yakın olarak dolaştıktan sonra.. gizemli bir ihtiyara rastladık.
After months of wandering and near to death, we met an old man, a mystic.
Granville, gizemli bir adam.
Granville, you're wasting my time. The man's a mystic.
Hayatın mistik kurallarına uygun olarak size 7 dilek verir. Haftanın yedi günü,.. ... yedi ölümcül günah, yedi deniz, yedi kardeşe yedi gelin.
Gives you seven wishes in accordance with the mystic rules of life... seven days of the week, seven deadly sins, seven seas, Seven Brides for Seven Brothers.
Aşırı uçtakiler, halk diye bir gizem yarattılar ancak halk beş para etmez.
The extremists have created the mystic of the people, but the people are worthless.
Bir falcı gibi konuşacağım ama bu tamamen yıldızlara bağlı.
At the risk of sounding like a mystic, that depends on the stars.
Yarın sabah saat 10'da ofisime ya sözlerinde herhangi bir mistik ima olduğunu kesin bir biçimde inkar eden bir mektup ya da istifa mektubunu getir.
At 10 : 00 tomorrow morning, I want you to bring into my office either a letter denying emphatically that your remarks had any mystic implications or a letter of resignation.
Buck doğa üstü ya da mistik biri değil.
You know, there's nothing supernatural or mystic about Buck.
Sadece sen yaşayabilesin diye mistik hatların kesiştiği bu yerde yaşayanları ölülerden ayıran kapıları bulacağız.
For here, where mystic lines converge, we'll find the door that separates the living from the dead!
Köprünün üzerinde olduğunu ve o şeyin arkandan yanaşıp tüfeğin doğrultulduğunu düşün. Sana soruyorum, ne yaparsın?
Now you're on the Mystic Bridge, that thing wheels up behind ya... the windshield's opening up and I ask ya, what are you gonna do now?
Çevrede tanınan bir ermiş oldu.
He became the local mystic.
Tanrılar, bu mistik mucizeyi kutsasın.
The gods be praised for this mystic miracle.
Sadece yoganın mistik gücü.
Mystic power of yoga.
Sapkınlık ve mistik sodomizasyon.
perverse and mystic sodomization
Kuzeye doğru, dağlarda bir mağara var..... pek çok Kutsal Kase'nin olduğu gibi.. .. son sözlerini adeta canlı olan kayalara mistik runlarla..... işleyen Rheged'li Olfin Bedwere'in de... .. mezarı olan Caerbannog Mağarası.
To the north there lies a cave... the cave of Caerbannog... wherein carved in mystic runes upon the very living rock... the last words of Olfin Bedwere of Rheged... make plain the last resting place of the most Holy Grail.
Gizemli, billur açığa vurmalar.
Mystic crystal revelation
Siz medyum yada kahin misiniz?
Are you a medium or a mystic?
Senin olağanüstü kılıç yeteneğin bile Ölümün Ustaları'yla baş edemez.
Even your mystic play is no match to the Masters of Death.
Derin, sihirli bir çizgi.
A deep, mystic cross.
- Jung mistik bir...
- And Jung is a mystic...
Bin yıllık tapınak gizemli yer Song Shan vadisi herkesin düşünde döğüş sanatının beşiği büyüleyici yer heryerde tanınır ve sonsuza dek övülür
The thousand years'old temple, the mystic place, the valley of Song Shan, every people dreams of, the original place of martial art, the charming place, is well-known in everywhere, and will be praised forever.
Neredeyse 50 oyuncunun olduğu yerde mistik bir uçurum yarattın...
You build a mystic gulf where there are hardly 50 players...
Mistik mekana.
To that mystic land
Asanın mistik enerjisiyle Maldor'un kara büyüsü çok güçlü olacak.
Oh. With the wand's mystic energy Maldor's black magic would become all-powerful.
Kasabada medyum bir arkadaşım var.
I have a friend in town, a mystic.
Medyum arkadaşım arka odada, beni takip edin.
My mystic friend's in the back room, follow me.
Ve şimdi karşınızda evrenin en iyi medyumu.
And now, it's my great pleasure to present the mystic wonder of the universe.
Sonunda hastalığının ne olduğunu anladım.
"At last I understand his delusion." He thinks I am that mystic Caligari!
Mistik mi?
Mystic?
Saugus :
Police have arrested contractor James McManus on $ 23 million grant and bribery charges in connection with the Mystic River extension. Saugus :
Her şeyi bilirim.
I'm a mystic. I know all.