Napster traduction Anglais
47 traduction parallèle
Son zamanlarda Napster'dan indirdikleri yüzünden sabit diskleri bozulmuş bir sürü sivilceli çocuk çağırdı.
You never know. Recently there's been a glut of guys with really bad acne and corrupt hard drives due to nonstop Napster downloads.
- Napster. - Evet, çünkü... evet.
( Sean ) Napster downloads?
Gerçekte Napster'ı icat eden o.
You know, he's who reallu invented Napster.
ona Napster ismini vermiş çünkü onun lakabıymış,'şapkanın altında yatan saçtan dolayı bu adı vermiş, ama aslında... onu benden çalarken ben yatıyordum!
He said he... he named it Napster because it-it was his nickname,'cause of the nappu hair under the hat, but he... it's'cause I was napping when he stole it from me!
Sadece Napster diye çağırılınca cevap veriyor Charlie.
He onlu answers to The Napster now, Charlie.
Seni Napster diye çağırmayacağım.
I'm not calling uou The Napster.
O zaman beni de Napster diye çağırabilirsin.
Well, uou can call me The Napster.
Ben Napster'ım.
I am The Napster.
Ön kapı ile kasa arasındaki mesafe ne kadar Napster?
What is the distance between the front door and the vault, Napster?
Napster?
Napster?
Napster, bizim seçtiğimiz yol dışındaki bütün yolları kapat.
Napster, gridlock every route except for the one we choose.
Napster, İzlediğin trafik kameralarına bak
Napster, pull up the traffic cameras you're watching.
Sizler... Hiçbirzaman... gerçek... Napster'ı...
You'll... never... shut down... the real...
Kapatamayacaksınız.
Napster.
Napster.
Napster.
Sen gerçekten Napster mısın?
Are you really the Napster?
- Şarkını Napster'den indiririz.
- We'll have to get your song off Napster.
Büronun uçuşlar için Napster 3.0 programına giriş izni var.
Bureau has access to Napster 3.0 for flights.
Napster'dan bu yana, müzik endüstrisi dosya paylaşımını öldürmeye çalışıyor.
Ever since Napster, the music industry has been trying to kill file sharing
Napster, herkesi bir anda dünyadaki en büyük müzik kütüphanesine erişebilir kılan büyük, küresel bir partiydi.
Napster was this huge global party of everybody suddenly had access to the largest music library in the world. And what'd they do?
Peki onlar ne yaptı?
Well, they went after Napster and they shut it down.
Napster'in peşine düştüler ve onu kapattılar. Napster, Aimster, Audiogalaxy.
Napster, Aimster, Audiogalaxy.
Hal böyleyken, ister Napster gibi eskide kalmış bir p2p sistemini kullanmış olun, isterse Gnutella ya da bittorent sistemini kullanın, buradaki temel ilke şudur : fiilen, ilk haliyle tasarlandığı biçimiyle internet iletişimine katılırsınız ve içerik sağlayacağınız gibi içeriği tüketebilirsiniz de.
So whether you're using a long-lost peer-to-peer system, like the original Napster, or you're using Gnutella, or you're using bittorrent the principle here is that you are actually engaging in internet communication as it was originally designed, you are able to serve content as well as consume.
Özellikle Napster'a karşı dava açıldıktan sonra çok daha fazla dağıtılmış dosya paylaşım hizmetlerinin doğuşuna tanık olduk.
Especially after the Napster lawsuit we saw an emergence of a lot of more decentralized file-sharing services.
Napster'i parçaladıklarında tüm dünya çapında bilgisayarlara dağılmış milyonlarca küçük parça yarattılar. Bunu kapatmak için, bu parçaların tek tek izini sürmeniz ve her birini tek tek kapatmanız gerekir.
They shattered Napster into millions of little pieces, spread across computers all around the globe and now if you want to shut it down, you have to track down every single one of them and turn it off.
Napster'a yatırım yapan kişileri - ve Napster'ı - dava edebilirsiniz.
You can sue the investors of Napster. - and Napster
Şuna inanıyorum... Browniler ve İnternet... Browniler için yeni online müzik servisi.
I believe that, uh, fusing brownies with the, uh, Internet is going to create the next Napster for brownies.
Öyleyse neden gidip Napster'ı dava etmiyorsun, küçük Danimarkalı amcık?
So why don't you go and sue Napster, you little Danish twat?
Napster gibi yani.
Kind of like Napster?
Aynen Napster gibi.
Exactly like Napster.
Napster'ı kurdum.
I founded Napster.
Napster'ı Sean Parker kurdu.
Sean Parker founded Napster.
1 9 yaşında Napster'ı kurmuş.
He founded Napster when he was 19.
Bize Napster macerasını anlattı.
He took us through his episode with Napster.
Napster'la, plak şirketlerine diz çöktürdüm. Case de bedel ödeyecek.
I brought down the record companies with Napster and Case'll suffer for their sins, too.
Napster'a neden başladım, biliyor musun?
You know why I started Napster?
Napster başarısız olmadı.
- Napster wasn't a failure.
Şarkı hırsızlığından hüküm giyen var mı?
Anyone guilty of a Napster-level crime?
Hayranları, Napster gibi internet sitelerine girip ücretsiz şarkılar indirirler ve bu da bela demek.
Fans turn to websites like Napster where they can download songs for free and that spells trouble.
Ve bana mail mapster ve bi çok şeyi öğretti
She taught me about mails, Napster and this cool band Green Day.
Bu aynı zamanda - - Plak endüstrisinin Napster'ı ABD'de dava ettiği zamana denk geliyor aynı zamanda ilaç endüstrisinin Güney Afrika'yı HIV ilacını aldıkları için dava ettiği yıl.
It was at the same time as the record industry sued Napster in the US and the medical industry sued South Africa for copying HIV-medicine.
Napster'ın en iyi zamanından 10 kat daha büyümüş durumda ve daha da büyüyor.
It's ten times larger than Napster at it's peak, and it's still growing.
Hani herkes yasa dışı yolla Napster'den müzik indiriyordu ya?
Everyone was illegally downloading free music off of Napster?
Hükümet Napster'ı kapattı, ama bu paylaşım dünyasını durdurmadı.
The government shuts it down, but that doesn't stop the online sharing world.
Önce Napster ile başladılar ; müzik onlar için serbest hale gelmişti.
They started with Napster music is free to them.
Ne kadardır baygınım? Napster hala moda mı?
Is Napster still a thing?