Nasıi istersen traduction Anglais
374 traduction parallèle
NasıI istersen.
just as you like.
NasıI istersen.
Whatever you wanna do!
- Hey, Baca, gerisini sen hallet. - NasıI istersen, patron.
- Hey, Smoke, take over the rest of the set.
NasıI istersen.
As ye wish. We'll go.
NasıI istersen.
Anything you say.
NasıI istersen.
Whatever you say, princess.
NasıI istersen, Clint.
Have it your way, Clint.
Adını nasıI istersen verebilirsin.
Put your name down as who you like. It's a free country, isn't it?
NasıI istersen, dostum.
As you wish, my friend.
NasıI istersen.
As you like.
NasıI istersen mi?
As you like? !
NasıI istersen.
Oh, please yourself.
- Tabii, nasıI istersen.
- Sure, anything you say.
NasıI istersen.
Whatever you think's fair.
Sen nasıl istersen... 1453 yılında Türkler Konstantinopolis'i fethettiklerinde Fatih Sultan Mehmet'in ilk işlerinden birisi Hz.
As you wish. When the Turks took possession of Constantinople in 1453 one of the first actions by the Sultan Mehmed the Conqueror was to bury in this spot the man who had been...
Pekâlâ, nasıl istersen. Evet, sanırım artık dönmemiz en doğrusu olacak.
Very well, as you wish I think it would be best if we went back
Seni seviyorum, Esmeralda yani istediğin gibi yaşamaya hazırım seninle istersen, karı koca, istersen abi kardeş gibi, sen nasıl istersen.
I love you, Esmeralda so I am ready to live with you as it shall please you as husband and wife, if you think good or as brother and sister, if you like it better.
Sen nasıl istersen, artık ben de istiyorum.
Whatever you will, I'm for it now.
Neyse, söyle. Nasıl istersen.
All right, I'll tell you.
Savaştan önce, benimle gelmeni istesem nasıl istersen diye cevap verirdin.
Before the war... If I'd ask you to go with me you'd say,'Whatever you like.'
"Nasıl istersen" olmadı.
I didn't do'whatever you like.'
Şimdi benimle gelmeni istesem, yine de "sen nasıl istersen" der miydin?
If I asked you to come away with me, would you still say'whatever you like'?
Ve nasıl giyineceğine gelirsek istersen kovboy kıyafeti giy, umurumda değil.
And as far as dressing's concerned... you can come in a cowboy suit for all I care.
Nasıl istersen. Okula giderim... aynı zamanda çalışırım da.
If you say so, I'll go to school... and I'll work too
- Nasıl istersen öyle olurum.
- I'll be any way you want me to be.
Tamam, nasıl istersen.
I can do that, too.
Nasıl istersen öyle düşün, Bidon, ama sahip olduğum az miktarda parayı şerefimle kazandım.
Think what you will, Bidon, but what little money I have, I earn honestly.
Ayrıca senden eski işçilerinle görüşmemeni de istiyorum. Nasıl istersen.
I must also ask you to refrain from meeting with any of your co-workers again, except on the usual channels.
Nasıl istersen öyle düşün, Bu kaybolmandan 3 yıl sonra doğuya gitim ve orada Rex ile tanıştım.
Think what you want, but it was three years after you disappeared before I went east and met Rex.
Bu işe kendimi ben soktum. Ben çıkartacağım. - Nasıl istersen.
- I got myself into it, I'll get myself out.
Yine de ben arabayı alıyorum, siz canınız nasıl istersen öyle yapın.
I'm going by car anyway, and you can do as you damn well please.
Nasıl istersen öyle yap.
Am I right, Art? That's right, Mr. Barberosa.
Nasıl ateş edileceğini öğrenmek istersen Roberta, sana öğretmekten mutluluk duyarım.
If you'd like to learn how to shoot, Roberta, I'd be happy to teach you.
Nasıl istersen, ama yine de bana öyle geliyor ki birlikte yaşlanacağız.
All right, but I know this will last.
Nasıl istersen yap, ben çekerim.
Do as you please, and I'll shoot.
Nasıl istersen.
To make love in your house doesn't excite me at all, I assure you.
Sen bilirsin Hasan... Sen nasıl istersen öyle olsun.
Hasan, you know I'll go along with anything you say.
Büyüğümsün sen nasıl istersen öyle hareket ederim. Fakat bu işe gönlüm razı olmuyor.
You're the eldest, I'll do what you say, but I'm not happy about it.
Nasıl istersen.
That's what I thought.
Nasıl istersen ama Haydee burada kalıyor.
Do as you like... but I'm keeping Haydée.
- Ben takıyorum. - Nasıl istersen.
- Well, I'm wearing mine.
Nasıl istersem ve nasıl istersen.
As I wish and as you wish.
Nasıl istersen.
I feel comfortable as it is. And you shut up!
Benimkisi duygusal bir davranıştı sanırım. Sen nasıl istersen öyle adlandır.
Sentimentality, I guess.
İyiyim. " Nasıl istersen.
I'm fine. " Suit yourself.
Tamam, nasıl istersen ama böyle düşünen sadece ben değilim.
Suit yourself, but I'm not the only one that feels like this.
Nasıl istersen.
I'll do my best.
"bedenim kurtlar tarfından rahatsız edilmesin!" Nasıl istersen, dediğin gibi olsun!
That way I can stay deep down in ground free from worms I'll do as instructed
- Nasıl istersen Danny, söz veriyorum.
- You'll have them, Danny, I promise.
Yani, seninle boğuşurum, yarışırım, sen nasıl istersen Charlie.
I mean, I'll fight ya, fuck ya, run ya a footrace.
09 00 : 11 : 29 : 00 Nasıl istersen.
Us spinsters don't have those problems. I'll call you later.