English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ N ] / Naw

Naw traduction Anglais

489 traduction parallèle
Cık, ne söyleyeceksen Martha ve Chip'in önünde söyleyebilirsin.
Naw, whatever you got to say, you can say it in front of Martha and Chip.
Cık.
Oh, naw.
bir Youtube hesabımız vardı ama
Naw, we did have a joint YouTube account, but
- Yok!
- Naw!
Anladınız mı? Tabii, onlar gemide değil de, yanında yüzüyorlardır!
Naw, they're swimming alongside in the water.
- Siz de bizimle gelin.
- Naw, you ought to go with us, Mr. Rankin.
- Olmaz, ayı.
- Naw, bears.
- İçkiler benden.
Naw, naw.
Yok, ben buralarda yeniyim.
Naw, I'm new around here.
Şimdi bir profesyonel.
Naw, he's a professional.
Bekle.
Naw you wait.
Yapılan açıklamaya göre bilim adamları bu sayede L2 ışınlarının canlılar üzerindeki etkilerini ölçebilecek.
The scientists from the NAW Naval Institute want, by means of the actinometers on board, to measure the effect of the L2 rays on living beings.
- Hayır.
- Naw, hell.
Hayır.
Naw.
Hayır bir şey satmıyoruz.
Naw, we're not sellin'anything.
Burası bölgenin en verimli toprakları.
Naw, I'll ride anyplace to see a dead injun.
Sıra bize geldi. Ama oğullarımı yalnız bırakmayacağım.
Naw, I'm gonna ride with you, but I just can't be gone long.
Yok...
Naw...
- Yok, ben taşırım.
Naw, I will.
- Hayır, bu defa ciddiyim!
- Naw, I mean it this time.
Hayır, onlarla hiç karşılaşmadım.
Naw, I never ran into them fellows.
Hayır, karnım tok.
Naw, I don't think so.
Hayır, bilmiyorum.
Naw, I don't know. Uh...
- Hayır, patron benim.
Naw, naw, naw, naw. I'm the boss around here.
- Yok, sağol.
Naw, that's all right, thanks.
Hayır, ciddi olamazsın.
Naw, you're not serious.
Hayır, adamım.
NAW, MAN.
Babam bana hep bir ördek gibi olmamı söylerdi.
Naw, my Daddy always told me I oughta be just like a duck.
- Beni rahatsız etmiyorsun.
Naw, you ain't bothering'me.
Hayır, deli değil.
Naw, he ain't crazy.
- Sana bir şey yaptılar mı?
- Naw. Treated me like a king.
Yok.
Naw.
Beni kandıramazlar.
Naw, they won't run me ragged.
Son seferde, konserve kutusu elimi kesmişti.
Naw, that's okay. Last time I cut my hand on the can.
Hayır. 14 tane silahlı soygun yaptı. 14 soygun!
Naw, 14 armed robberies?
- Tamamdır.
- Naw, it's all right.
- Hayır, önemli değil.
- Naw, it's all right.
- Hayır.
- Naw.
Endişelenmeniz gerek yok.
Oh, naw, you don't have to worry.
Hayır. Çok fazla karışık. Hayır.
Naw, too messy.
Hayır, sanmıyorum.
Naw, I don't think so.
Hayır, şu an boşanıyor.
Naw, he's getting divorced.
- Hayır, bu olamaz.
- Naw, that couldn't be.
Size düpedüz yalan söylüyor.
Nah. Naw, this nigger's straight up lying'to you.
- Hı hı. Tamam. Bu Earl.
- Naw, that's okay.
- Yok, yok, yok.
Naw.
Tanışmak ister misin?
Naw.
- Ben mi?
Naw.
Olmaz.
Naw.
Üstünü yıkayacak mısın?
- You wanna wash up? - Naw.
- Hayır.
- No, naw.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]