English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ N ] / Nayak

Nayak traduction Anglais

293 traduction parallèle
Ona bir yararı dokunacaksa dikenli teller üzerinde yalınayak yürümeye hazırım.
I'd go barefoot over barbed wire for him if it'd do him any good.
Belki yalınayak yürüyordu?
Maybe he walks barefoot.
Sizi de evde gecelikle yalınayak dolaştırsalar, siz de titrersiniz.
You would, too, if you'd run through the house in your nightshirt with bare feet.
Scarlett, adamlarım şimdi yalınayak ve Virginia'da kar oldukça kalın.
Oh, Scarlett, my men are barefooted now! And the snow in Virginia's deep.
Yalınayak dolaşırken ölü arılara dikkat etmek lazım.
You got to be careful of dead bees if you go around barefooted.
Yalınayak, sıska ve çıplak, Vücudunuz ancak giydiriliyor...
Barefooted, gaunt and smutty, With your body barely clad...
Yalınayak, zayıf ve çıplak.
Barefooted, gaunt and smutty,
Blue Jean pantalon, yalınayak babamın çiftliğinden orduya katılmaya gittiğimde.
I was a lad in bluejeans, and barefoot, when I left my daddy's farm to join the Army.
Geliyor, yalınayak tepeme oturuyor...
Comes in, walking in barefooty, sits down on the top of me...
Yalınayak daha iyi düşünürüm.
I always think better with my shoes off.
Parasız insanların para kazanması, yalınayak çocukların..... ayakkabı giyip yüzlerinin yıkanması sadece tesadüf.
It's coincidental that people who've never seen a dime now have a dollar and barefooted kids wear shoes and have their faces washed.
Evlenmezsem, Porto Riko'da çocuklar yalınayak kalacakmış gibi!
If I don't marry her, some kid will run around Puerto Rico barefoot!
Bazıları yalınayak.
Some of them are barefoot.
Yalınayak yürümek istiyorum.
I want to go barefoot.
Yalınayak gezmekten bıkmış.
I guess he got tired of walking around barefoot.
Ah, bizim yalınayak bu gece dönmüyormuş.
Oh, fine, our barefoot boy won't be flying in tonight.
Sen sınıfa yalınayak gelen kızdın.
You were that girl who used to come to class barefoot.
Yalınayak gelmeyi unutma!
Be sure to come barefoot!
Yalınayak mı?
Barefoot?
Buraya yalınayak geldiniz..... Tıpkı efendimiz yüce İsa gibi.
You arrived barefoot just like our Lord Jesus Christ.
İşe yaramaz bir askere aşıksın ve o seni bir köyde yalınayak ve hamile olarak bırakacak.
You've taken up with a no good GI who's gonna keep you barefoot and pregnant and on the edge of town.
O kadar fakirdik ki, New York'ta yaz kış yalınayak gezerdim.
My folks are so poor I walked New York barefoot winter and summer.
Üniversite çağına kadar yalınayak dolaşabilirler.
They can go barefoot till they're in college.
Bu yüzden de karar verdim, neden gece vakti dışarı çıkıp yalınayak dolaşmıyordum?
So I thought, why not go out tonight and wander about in my bare feet?
Yalınayak kaldım.
I'm only a sham.
Yalınayak gitmek istiyorum.
I like to go barefoot.
Ne, şişko, yalınayak bir alkolik mi?
What, a fat, barefoot alcoholic?
Ölülerin ruhları için köz üzerinde yalınayak yürüyenleri bilir misin?
You know who walks with the naked feet on ardent coals to burn the Spirit of the Death?
Perşembe günü Washington Park'ta yalınayak gezmedin. Neden?
Like last Thursday night, you wouldn't walk barefoot with me in Washington Square Park.
Çünkü parkta yalınayak dolaşmadığım için mi?
Because I won't go walking barefoot in the park? No case. Adultery, yes, but cold feet, no.
İyi, yalınayak parkta dolaşacak biri.
You'll have somebody to walk barefoot in the park with.
Yalınayak parkta dolaştım.
I've been walking barefoot in the park.
Onun düğününde yalınayak dans edeceğim.
I must dance barefoot on her wedding day!
Yalınayak, hepsi zombiye dönüşmüş.
barefoot and zombie-like. Times change.
Her zaman burada çalışıyordu. Eski daktilosunun başında ayakta ve yalınayak ;
He always worked here, on this old typewriter, standing and barefoot.
- Yalınayak gezdiğim için mi?
- Because I'm going barefoot?
Yalınayak, sıradan giyimli, o bacaklar ve göğüsler.
Barefoot, regularly kind of dress, all legs and tits.
Eğer yalınayak öldürülseydim, onu yatağına almayacak mıydın?
I suppose you wouldn't have dragged him into your bed if I'd been killed barefoot.
Gecelikli, yalınayak çekip gitmek için delirmiş olması gereken bir adam!
Excuse me, sir. A man who must be half out of his mind to have gone off as he did, barefoot.
Ona ya yenilerini almasını ya da yalınayak gezmesini söyle.
Tell him to buy new ones or go barefoot.
Kaz yalınayak gezer mi?
Does a goose go barefoot?
Mart ayı başlarında yalınayak okula gittim!
I used to go to school barefoot as early as March!
"Yalınayak gezilmez."
No bare feet.
Seviyorum koşmayı yalınayak eski mısır tarlalarına.
# I love running'barefooted through the old cornfields
Bizim yalınayak ordunun aşçı ve koruyucu meleği!
The cook and guarding angel of our barefooted army.
Onu buraya getirmeniz iyi olmuş hem de yalınayak ve kelepçeli halde.
It's a good thing you brought her here, handcuffed and barefoot.
İyi bir yahudi, sadece biri öldüğünde yalınayak dolaşır.
A good Jew only goes barefoot when someone has died.
Ataların Afrika'da tamtam çalıp yalınayak av peşinde koşarken... benim halkım dünyaya Michelangelo'yu kazandırıyordu.
While your ancestors were beating drums in Africa and chasing animals barefoot my people were giving the world Michelangelo.
Kimse banyoda yalınayak dolaşmasın.
nobody walk barefoot in the bathroom.
Arayacaktım ama o yalınayak - soğuk alacak
I will call but he's almost barefoot - he'll catch a cold
Yalınayak geri dönemezsiniz.
You can't go home barefoot.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]