Nazif traduction Anglais

- Nazif, değil mi?

Nazif, right?

Baba, keçeli kalem istiyorum.

Nazif, papa give me a marker.

Nazif?

Nazif?

- Nazif?

Nazif?

Poljice köyünden Nazif Mujic yanımda.

I have here Nazif Mujić from the village of Poljice.

Merak etme Nazif, bu durumu derhal çözeceğiz.

Don't worry, Nazif, we'll act on it right away.

Nazif söylemedi mi geleceğimizi?

Didn't Nazif tell you we're coming.

Sen Nazif'le gittin, bu sefer bizimle gideceksin.

You went with Nazif before, but now you'll go with us.

Peki Nazif.

OK Nazif.

Nazif.

Nazif.

Sen de sağ ol. Tanrı yardımcın olsun Nazif.

Thank you and God bless you, Nazif.

- Nazif!

Nazif!

Nazifgillere 130 somun ekmek mi taktık?

We gave Nazif 130 loaves of bread?

Layla Nazif.

Layla Nazif.

- Milyarder ve yüksek rütbeli Suudi yetkilisi Abdul Nazif'in kızı.

We tracked her down from her box seats at the opera. And who is she? She is the daughter of Abdul Nazif, billionaire and high-ranking Saudi official.

Geçmişi karanlık bir iş adamıyla gizli bir buluşma Suudi yetkilinin kızı Layla Nazif ile flaş bellek değiş tokuşu.

A secret rendezvous with a shadowy real estate magnate, a flash drive exchange with Layla Nazif, daughter of a Saudi official.

- Layla Nazif ile ben konuşurum.

I'll talk to Layla Nazif.

Zaman ayırdığınız için teşekkür ederim Bayan Nazif.

Thank you for taking the time, Miss Nazif.

Abdul Nazif'in sahibi olduğu paravan bir şirketmiş.

It is a front. Owned by a company controlled by Abdul Nazif.

Abdul Nazif'in adamlarıyla konuştum, sizi tanımadıklarını söylüyorlar.

I spoke to Abdul Nazif's people, and they claim to not know you.

- Onu opera binasından alıp Bay Nazif'e getirmek.

To pick her up at the opera and bring her to Mr. Nazif.

Ana, Layla Nazif ile bir çeşit iş bağlantısı içindeydi.

Ana was involved in some kind of a business deal with Layla Nazif.

Ve bunun Layla Nazif'in yatırımcısı Herman Eckles olduğunu sanıyorum.

And I take it that was Herman Eckles, and the investor was Layla Nazif.