English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ N ] / Needing

Needing traduction Anglais

2,207 traduction parallèle
Ama sadece bir tane Walter Bishop var ve ona daha önce olmadığı kadar çok ihtiyacımız var.
But there's only one Walter Bishop... and we'll be needing him before this is over.
Biz de senin yaptığını yapardık.
We're gonna be needing you too.
Hastaysa, hastaneye yatırılmasına gerek kalmadan antibiyotiğe ihtiyacı olacak.
If he's sick, he's gonna need antibiotics, before he winds up needing to be hospitalized.
Bazı dede yadigarı saatler, elle kurularak tekrar çalıştırılıyor.
Some grandfather clocks run before needing to be restarted.
Biraz ısınsam iyi olur o zaman.
I guess I'll be needing a little head start.
Artık sana burada ihtiyacımız olmadığını söylemeye çalışıyorum.
Um, I'm trying to tell you that we won't be needing you here anymore.
Yani her küçük yaratık gibi Yavrularını doyurması gereken
Like any little critter needing Vittles for his little-uns
Yardıma veya başını sokacak bir çatıya ihtiyacı olan hacıların ve diğer seyyahların imdadına Scola her zaman yetişirdi.
For pilgrims and other travelers from abroad needing help or lodging, A schola was always a secure haven.
Bugünlük sana ihtiyacım olmayacak.
I won't be needing you any more tonight.
Bagajlarınızın taşınması ile ilgili yardıma ihtiyacınız var mı?
I also noticed, you won't be needing any help with luggage?
Gerekmez.
I won't be needing those.
Durumumuza bakarsak düzenli aralıklarla bol miktarda mala ihtiyacımız olacak.
You know, the situation is that we're gonna be needing, like, a fairly large quantity of product on a fairly regular basis.
Görünüşe bakılırsa, artık kanun kaçağı olarak çalışacaksın. - Bu da benim uzmanlık alanım.
So it looks like, you'll be needing to work outside the law now and that's my area of expertise.
Üzgünüm, ama daha büyüğüne ihtiyaç duyman beni pek ilgilendirmez.
I'm sorry, but you needing more larges, you know, not exactly my problem.
Artık ona ihtiyacın olmayacağına göre, bana miras bırakmayı düşünür müsün?
Since you won't be needing it any more, would you consider bequeathing it to me?
Öyleyse buna ihtiyacın olacak, Yüzbaşı.
You'll be needing this, then, Centurion.
İhtiyacınız olmayacak.
You won't be needing it.
Neden insanlar bu kadar çok hemoroit merhemine ihtiyaç duyuyor?
Why are people needing so much hemorrhoid cream? Rear schmear.
- Teşekkürler ama artık ihtiyacım kalmadı.
- Thank you. I won't be needing them.
Artık ihtiyacın olmayacak.
You won't be needing that just yet.
Bu gece size daha fazla ihtiyacım olmayacak.
I won't be needing you any more this evening.
Kahvaltı edecek birini arıyorum.
I was needing a date for breakfast.
Ben öyle yaparım, böylece sevişmeye ihtiyacım kalmaz.
that's what I do. I don't go around needing sex.
Bir şeye ihtiyacım varmış gibi mi görünüyorum?
Do I look like someone needing help?
Buna ihtiyacın olmayacak.
You won't be needing this.
Kalabalığa atılırken bunlara ihtiyacın olmayacak bence.
Yeah, well I don't think you'll be needing these to crowd surf.
Gelecekte o parmağa telefon falan kullanmak için ihtiyacın olacağını biliyorum.
"I know in the future you're gonna be needing " that finger for dialing phones and so forth,
Sağlam itin ki çıkalım.
Needing wedge for wedging.
Ev için daha çok paraya ihtiyacım vardı.
I needing more money for house.
Ben burada olmayacağım. İhtiyacım da olmayacak yani.
I'm not going to be here, so I won't be needing them.
Kaşığa falan ihtiyacımız olmayacak.
We won't be needing any spoons.
Artık onlara ihtiyacı olmayacak.
He won't be needing them anymore.
- Bazı ağırlıkları indirmek zorundayız.
We'll be needing to take on some weight.
Yani bu akşam ve geldiğin için sağ ol.
I'm not gonna be needing a date... tonight, but, um... thanks for coming.
Merak etme, Joana'nın ihtiyacı olmayacağı için gereksiz bir şey.
Don't worry. The button is irrelevant because Joana won't be needing it.
Bu gece sana ihtiyacı olacak.
She ’ ll be needing you tonight.
- Tamam, Rebecca, biliyor musun?
I'm past needing a cheerleader.
Bu günlük yardımına ihtiyacım yok Dr. Warren.
And I won't be needing your assistance any further today, Dr. Warren.
Bir iyiliğe ihtiyacım olacak.
I'll be needing a favor from you.
Kefalet olayında iyi hissetmen için bir sebebe ihtiyacın var, o kadar.
This is just about you needing a reason to feel good about failing.
Buradan çıkınca tetanoz aşısı olmak gerekiyor.
Leave here needing a tetanus shot.
Gerek olacağını sanmam Bay DiNozzo.
I don't think we'll be needing it, Mr. DiNozzo.
karısını bulmaya ihtiyacı olduğunu söylüyordu... dediğine göre Southwick'de karısıyla akşam yemeğine gitmişler ve eve dönerken... köprüde kaza geçirmişler...
He keeps ranting about needing to find his wife... He says that they went out to dinner in Southwick and on the way home... They got into an accident on the bridge...
Buna ihtiyacım kalmadı.
This... I won't be needing.
Biraz temiz havaya var ihtiyacım.
I seem to be needing A bit of fresh air.
Ama yardıma ihtiyacım olacak.
But I will be needing a helping hand.
Ona ihtiyacımız olacak.
We'll be needing it.
Kontrol edilmesine gerek yok artık.
No longer needing to be tied.
Tahminimce bir odaya ihtiyacın var.
Suppose you'll be needing a room?
Sadece yetkiyi verin
People are needing our help
Müdahaleden sonra, Thierry işleri yavaşlatmaya karar verdi.
Needing an operation,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]