English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ N ] / Nehirde

Nehirde traduction Anglais

1,080 traduction parallèle
Tanrının saltanatına akan o nehirde
~ That flows by the throne of God ~
Evet, nehirde buluşacağız
~ Yes, we'll gather at the river ~
O güzel nehirde
~ The beautiful, the beautiful river ~
Azizlerle buluşacağız o nehirde
~ Gather with the saints at the river ~
Bir gün nehirde yüzüyordum.
One day I'm swimming in the river.
Demek insanın geleceği bu : güneşlenmek, nehirde yıkanmak ve dünya meyvelerini yemek. Tüm işler ve dertler unutulmuş.
So this is man's future : to bask in the sun, bathe in the streams and eat the fruits of the Earth, work and hardship forgotten.
Fakat şu an faiz söz konusu. Yüz üstü nehirde sürüklenmekten faiz koyuyorum.
FOR FLOATING FACEDOWN IN THE RIVER I CHARGE INTEREST.
İki bölüğümüz nehirde kadınlar ordusunun küçük bir grubu tarafından öldürüldü.
We got two companies killed in the river by a small group of women army
Bunu dinleyin. Rudy Martin'in cesedi niçin nehirde bulunmuş biliyor musunuz?
Wanna know why Rudy Martin was found in the river?
Ya da bir nehirde ıslık çalarken
Or whistling'down the river
Zatoichi nehirde boğulmadı.
Zatoichi is not floating in the river.
Eh, duyduğuma göre hoş bir iklimi... bol bol botla nehirde gezme olanağı olan... ve buradaki avukat dostumuz gibi dürüst yurttaşlarla dolu bir yermiş.
Well, they told me it was a pleasant climate... plenty of boating'on the river... a lot of fine, stand-up citizens like our friend here, the counsellor.
Dediklerine göre, dürüst insanlar gece vakti bu nehirde yolculuk yapmazmış.
They say no honest man travels this river at night.
Nehirde, kıyıya yakın emekliyordu.
He was crouching in the river, near the bank.
Beni nehirde boğarsanız, lekelenirsiniz.
You'll be dishonored if you drown me in the river.
Gidip mendilimi ıslatayım nehirde.
I'll go and wet my handkerchief in the river.
Nehirde bir ceset mi?
A body in the river?
O nehirde hiç balık yok.
There aren't any fish in that river.
Bunu nehirde bulduk.
We found this in the river.
Ölü yaprakların halısı nehirde dalgalanır gibi.
Like dead leaves carpeting the waves of a river
Annem ve kardeşim nehirde öldü.
My mother and brother died in the river.
Nehirde at yıkarken, bir arayıcının cesedi akıntıyla gidiyordu.
I was bathing a horse in the river when a prospector's body floated by.
Nehirde sürüklenirken bulduk.
He came floating down the river.
Bu akşam nehirde sözünü tuttuğun için sana teşekkür edecek değilim.
I'm not going to thank you for keeping your word this afternoon at the river.
Nehirde kapana kιsιldιn.
You were trapped at the river.
Nehirde bizimkinin canιnι tahminimizden de fazla yakmιş olmalιyιz.
We must have hurt the old man at the river more than we figured.
Onların nehirde o ülkede şimdi telgraf gönderiyorum.
I send them now'n telegram on that country in the river.
Sonra nehirde buluşuruz.
Meet us at the river.
Bir nehirde sürüklenip duruyordum.
A river dragged me.
Birileri nehirde altın buldu.
Gold was discovered, and that's what.
- Nehirde serinliyor.. - Hayır!
- He's cooling off at the river.
Büyük Concho nehirde bizi bekliyor!
The Great Concho is waiting for us at the river!
Aşağıya, nehirde terk edilmiş bir denizaltı iskelesine.
Downstairs, to an abandoned submarine dock on the river.
- Nehirde buldum.
- I found them down by the river.
- Nehirde olabilirler.
- Yeah. They might be down by the river.
Nehirde Debba denilen yer çok can sıkıcı...
Yes, master, I do not know. But as I was saying, that little place, Debba... by the river, is the most boring place- -
- Hiristiyan askerler nehirde. - Hücum, Saygın kişi.
By now the Christian soldiers are on the river.
Nehirde geziniyordum da.
I happened to be on the river.
Fontainebleau'de kaldığın zamanlar hergün nehirde çıplak bir şekilde bakıcınlar birlikte banyo yapardın.
When you stay at Fontainebleau, you bathe naked in the river with your mistress every day.
Nehirde su seviyesi yukarı çıkıyor Joe.
The water level in the river is going up, Joe.
Nehirde demir atacağız.
We'll anchor in the channel.
Onları nehirde yüzmeye götürdüm.
I took them to the river for a swim.
Nadya, çocuklar nehirde çok sorun çıkardılar mı?
Nadya, did my kids give you any trouble at the river?
Ayı, sırfında polisle nehirde yüzmüş.
The bear was swimming with the officer riding him.
- Nehirde, teknede doğmuşum.
- I was born on the river in a boat.
Nehirde balık var mı?
Any fish in the river?
Burası yaşamak için çok hoş bir yer, kahvaltımı nehirde yapıyor, akşam yemeğimi ise ormanda yiyorum.
Well, I've got a nice place to live here. I got breakfast in the river, dinner out there in the woods.
- Aşağıda nehirde düştüm.
- Just down at the crick, I fell in.
- Bir nehirde mi vaftiz edildin?
Were you baptized in a river?
Nehirde vaftiz edilirken çekilmiş bir yığın fotoğraf getirdi bana.
She brought me a stack of photographs from when she was baptized.
Tabii eğer nehirde kalmış olsaydım...
NOW, IF YOU COULD HAVE KEPT ME IN THE RIVER,

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]