Neighbor traduction Anglais
5,950 traduction parallèle
Sen doğurdun sanki!
Is brother-in-law the name of your neighbor's dog?
Komsumuzu yakindan taniyabiliyor muyuz, öyle olduklarina inandiran kisilerin, göründükleri gibi olduklarina güvenebiliyor muyuz?
Again. Can we ever truly know our neighbor, trust that they are whom they seem to be, who they would have us believe them to be?
Komsunuza bakin.
Look to your neighbor.
Max, cinayet esnasında dışarıda yürüdüğünü iddia ediyor. Onu gören bir komşuya ihtiyacımız var.
Max claims he was out for a walk when the murder occurred, so we need a neighbor who saw him.
O gece çok karanlıktı ama, sanıyorum ki komşum Bay St. Vincent'tı.
Well, it was very dark that night, but I think it's very possible that it was my neighbor, Mr. St. Vincent.
Hippi komşum Bryn hakkındaki konuda.
A lecture from my hipster neighbor Bryn.
O benim yan komşum.
She's my next-door neighbor.
Komşun bu davanın diğer şüphelisi ve sen bana söylemeyi düşünmedin mi?
Your neighbor was the other suspect in this case, and you didn't think to tell me? !
Komşum o benim.
No, he's my neighbor.
Evet hatta şahitler kurbanla komşununu ölümünden 20 dakika önce tartışırken duymuş.
Yeah, witnesses heard the victim and his neighbor arguing 20 minutes before his death.
Komşu.
Neighbor.
Mahalleden bir ifademiz var.
We got a statement from the neighbor.
Yan komşumuz, bahçemizde öldürülmüş halde bulundu.
Our next door neighbor was found murdered in our backyard.
Ama bowlingden önce ufak bir işim çıktı. Bizim yaşlı komşu pek iyi hissetmiyormuş.
And I'm gonna be a little bit late for bowling because my old neighbor isn't feeling well.
Julio, komşuyla konuşsana.
Uh, Julio, why don't you, uh, go talk to the neighbor?
Komşu bu sabah çocukların üzerinde aynı kıyafetlerin olduğunu doğruladı.
Neighbor verified that these were the clothes that the children were wearing when she saw them.
Komşunun dediğine göre evet.
According to the victims'neighbor, yes...
Hangi insan hapse girmek pahasına, katil olma potansiyeli yüksek yan komşusu için yalan söyler?
What kind of a person lies his way into jail For his potentially murderous neighbor?
Ateş edildiğini duyan komşusundan ya da iş ortağından mı bahsediyorsun?
Are you talking about the neighbor Who heard the shot or the co-worker?
Sana komşuluk ve dostluk etmek dışında başka ne yaptım ben?
What did I ever do except be your neighbor and friend?
Bir komşusu var, Troy Gunn.
There's a neighbor... Troy Gunn.
Kate'in komşusu, Troy Gunn.
Kate's neighbor Troy Gunn.
Cesedi asılı bulundu ve komşusu dedi ki bay Strehleke büyük oğlunun yaptıklarından dolayı cinnet geçirmişti.
"The body was found hanged, and the neighbor reported " Mr. Strehlke had been distraught over some trouble his older boy had been in. "
- Ah Reum'un komşusunuz değil mi?
Aren't you Ahreum's neighbor?
Komşumuz burada at binerdi.
Our neighbor used to ride up here.
Komşumun seks hayatını biraz fazla biliyor olduğum gerçeği dışında iyiydi.
Other than the fact that I know a little too much about my neighbor's sex life, it's cool.
Bayan Marin'in komşusu bahçede bir adam olduğunu ihbar etti.
Mrs. Marin's neighbor reported a man lurking In her yard.
Bunu komşumuzun bahçesinde buldum, gayet güzel bir şey.
Well, I found this in front of your neighbor's yard, and it's a really nice piece.
Tanrı'yı sevmemizi emrettiği gibi, komşumuzu da sevmeyi emreder.
For He commands us to love our God, as well as our neighbor.
- Komşunuzu seviyor musunuz?
Do you love your neighbor? Yes.
Bu hafta komşuma sevgi göstermedim.
I did not love my neighbor this week.
Alt kattaki komşunun tavandan su sızıyor şikayeti üzerine bu sabah 10 : 30 gibi geldim.
I came up about 10 : 30 this morning When a neighbor from downstairs - - She complained about water leaking from the ceiling.
Ron komşunuz mu oluyor?
Ron is your neighbor?
Orijinal tutuklanma raporuna göre, Barnes kibar bir komşuymuş.
According to his original arrest report, Barnes was a kindly neighbor.
DMV'yi kontrol ettim, ve Rosemary Wilson'a ait, McCoys'ların komşusu.
I checked DMV, and it belongs to Rosemary Wilson, the McCoys neighbor. I interviewed her.
Ben aşağıdaki sokaktan komşunuz Beth'im.
I'm your neighbor Beth from down the street.
Ne de olsa, aylardır sizi komşunuzla aldatıyordu.
After all, she has been betraying you for months with your neighbor.
- Komşum Ladan müzik zevki berbat.
- It's my neighbor Ladan, She has the worst taste in music.
Karım gelemiyor çünkü çocuklara bakıyor. Bu sebeple komşum götürecek beni.
My neighbor's driving me because my wife's out of town with the girls.
Komşun Joann'a ödeme yaparsam belki kocasını ikna edip bir geceliğine benimle takılabilir.
Maybe if I pay my neighbor, Joann, she'll ditch her wife for the night!
Saat 10'da onu doktora götüreceğim ve sonra komşum bakacak.
I'm gonna take him to the doctor at 10 : 00 and then my neighbor can watch him.
Komşunun çöplerini bir görsen.
You should see your neighbor's trash.
Harika bir komşu olduğunu bugün buradaki insanlardan duydum.
I heard from people here today he's a great neighbor.
Collins yıllardır burada durup komşusu Montero Nükleer Santrali'ni dinlemiş.
Collins has been down here for years capturing everything he could about his neighbor, the Montero Nuclear Power Plant.
Komşulardır.
Cabin neighbor.
Yakalamaca oynuyorduk ve arkadasim.. Yalnislikla sabah gazetesini bahçenize atti..
We were just playing catch, and my friend here accidentally threw your neighbor's New York Times into your yard.
Komşu, ziyaretçi ya da genç Wally'i görmediğini söylüyor ama yaşlı Wally, ona köpeğini gezdirip beslemesi için para veriyormuş.
So, the neighbor doesn't remember any visitors and she never saw young Wally, but old Wally was paying her to walk and feed the dog.
Komşu o tifüs olduğunu söyledi.
Neighbor said it was typhus.
Söyleyecek ilginç şeyler olsun isterdim ama komşusuyla birlikte takılıyor sadece.
I wish I had something juicy to say, but he's just hanging out with his neighbor.
Yalnız, komşusu hoş biri.
Neighbor's cute, though.
Sigortasını kaybetmiş bir komşuma bitkisel çözüm hazırlıyorum diyelim.
Herbal remedies for a neighbor who lost her insurance.