Neighs traduction Anglais
49 traduction parallèle
Bu topraklarda küçük kardeşlerim rahatça oyunlar oynuyorlar köpeğim neşe içinde koşuşturuyor ve atım gururla yürüyerek kişniyor.
The soil on which my younger siblings play without a care, my dog playfully runs, and my horse prances and neighs.
[ihihihiih] güzel, o kurtlarla güreşirdi.
[NEIGHS] Well, he used to wrestle wolves.
[At Kişnemeleri]
[Horse neighs]
[At kişnemesi]
[Horse neighs]
Bazılarınız uzun zamandır benim için çalışmıyor.
- [Horse Neighs] - Now, some of you boys haven't worked for me very long.
Ellen, arkadaşlarım yaptıkları işte çok iyidirler.
[Horse Neighs] Ellen, my friends are very good at what they do.
Sustur onu.
- Shut him up, man. - [Neighs]
( Kara Atlas kişner )
( Black Satin neighs )
[at kişneme]
[Horse Neighs]
- [kişnemelerini]
- [Neighs]
Her zaman tek başına gidermiş çünkü diğer şovalyeler korkarlarmış.
HORSE NEIGHS 'He went alone because the other knights were too scared to go.
Ejderha, giden herkesi ateşle dövülen boğazından aşağıya doğru yutmuş.
HORSE NEIGHS 'The dragon swallowed them whole with a great fiery gulp.'
( Atlar kıpırdanır )
( horse neighs )
( mırıltılar ) nereye gidiyorsun ha?
( neighs ) Where are you wandering off to, huh?
( kımıldanmalar )
( neighs )
( at sesleri )
( horse neighs )
( uzaktan at kıpırtıları )
( horse neighs in distance )
( at kıpırtıları )
( horse neighs )
Sakin ol dostum, sakin ol.
HORSE NEIGHS Easy now, easy fella. Easy.
Hadi bakalım dostum.
HORSE NEIGHS Go on. Go on, fella.
Hey, bakın!
Hey, look. [HORSE NEIGHS]
Dörtnala sürdüğün beyaz bir at olmak zorunda mı? Kişner ve bütün hareketleri yapar.
Does it have to be a white horse that you come galloping up on, and it neighs and makes the whole thing?
Bu atın benden hoşlanmadığını düşünmeye başlıyorum.
[Horse neighs] I'm beginning to think this horse doesn't like me.
Atım binmek ve nasıl kişnediğini görmek ister misin?
Do you want to ride my horse and see how he neighs?
Kişniyor, başını oynatıyor ve üzerine oturabileceği büyüklükte.
It actually neighs, moves its head and is steady enough for her to sit on.
İleri, benim gölge atım.
[horse neighs, grunts] Onward, my shadow steed.
♪ ONLAR BENİ TARADI AS
[HORSE NEIGHS]
Aah
[HORSE NEIGHS]
Konuşmak istediğin ya da istemediğin bir konu var mı?
[horse neighs in distance ] [ liquid sloshing] Is there anything you want to talk about or not talk about?
- Mystic mücevherimi geri ver!
[horse neighs] - Give me back my mystic jewel!
Dostum!
( Horse neighs ) Dude!
[at neighs ] [ atlar kıpırdanır]
( Horse neighs ) ( Horses neighing )
[at neighs]
( Horse neighs )
Genel
( Horse neighs )
[at neighs].
General.
[Kuşlar cıvıl cıvıl ] [ öksürür ] [ at neighs]
[birds chirping ] [ coughs ] [ horse neighs]
[At neighs uzaktan]
[horse neighs distantly]
[asker konuşan İspanyolca ] [ silah sesi ] [ at neighs ] [ asker İspanyolca konuşan ] [ çığlıklar ] [ dövüş bugle müzik ] [ İspanyolca konuşan askerler ] [ silah sesi ] [ at neighs ] [ silah sesi ] [ silah sesi ] [ yelps]
[soldier speaking Spanish ] [ gunshot ] [ horse neighs ] [ soldier speaking Spanish ] [ screams ] [ martial bugle music ] [ soldiers speaking Spanish ] [ gunshot ] [ horse neighs ] [ gunshot ] [ gunshot]
[Silah, Batı çığlıklar ] [ at neighs ] [ hıçkırıklar]
[gunshot, West screams ] [ horse neighs ] [ sobs]
[At neighs] git!
[horse neighs] Go!
[At neighs ] [ homurdanıyor]
[horse neighs ] [ groans]
- Sen deli misin?
[Neighs, Whinnies] - What are you, nuts?
Tamam, tamam!
- [Neighs Loudly]
Sormadı bile.
- [Horse Neighs]
- Pearl!
[horse neighs] Pearl!
Aman tanrım!
[riotous cheers and applause ] [ horse neighs] Oh, my god.
Bilmiyormuş gibi yapma.
[neighs] Don't be coy.