Nene traduction Anglais
212 traduction parallèle
Gece birşeyler aşırmış bir nene gibi durma.
You're no greedy old woman running off into the night.
- Nene!
- Nene!
Ayrıca, her poz vermeye gelişinde Nene de buradaydı.
Besides, when she came to sit, Nene was always here.
- Belki de Nene'ye ulaşmaya çalışıyordu. - Hayır.
- Maybe she was looking for Nene.
Eminim ki, Nene'nin sormak istediği çok soru vardır.
I'm sure Nene has a lot to ask you.
Nene, Lorenzo'yu almamın sakıncası var mı?
Nene, mind if I borrow Lorenzo?
Bakın, Nene Lorenzo'yla birlikte.
Look, Nene's with Lorenzo.
Dinleyin ; Clelia senin erkek kardeşin ile sen sarışını al, Nene Lorenzo'yu ben de Cesare'ı alayım. - Peki Rosetta?
Listen, Clelia and your brother... you take the blond, Nene takes Lorenzo... and I'll take Cesare.
Beni mi arıyordun Nene'yi mi?
Were you looking for me or for Nene?
Nene ne olacak?
Leave her alone.
Rosetta Nene'nin arkadaşı.
Rosetta is Nene's friend. - Nice blouse.
Nene de beni seviyor, ama işte buradayım.
Nene loves me too, yet here I am.
Ama artık Nene'yi de orada düşünüyorum.
Now I think about Nene being there.
Sana âşığım, ve Nene'yi incitmek istememen beni daha çok aşık ediyor.
You are my love, and the fact you spare Nene's feelings makes me love you more.
Eğer Nene Amerika'ya giderse...
If Nene goes to America... America?
Evet, Nene söyledi.
Yes, Nene told me.
Üzülmeni istemiyorum Nene ama sana yalan söyleyemem.
I'm sorry you have to suffer, Nene... but I can't lie to you.
- Lorenzo, Nene'yle konuştum.
- I had a talk with Nene. - What have you done?
Müsaadenle, herkesi tanıtayım ;
Let me introduce everyone. This is Nene.
Bu Nene. Amerika onu bizden çalmak üzere.
America is about to steal her away from us.
Çok yetenekli olduğu için mi, Nene'yi uzaklara gönderiyorsun?
Are you sending Nene away because she's too talented?
Senin durumun için söylemiyorum Nene ama bu McColly gibi adamlar Avrupa'da çok çuvalladılar.
I'm not saying this will happen with you, Nene... but guys like McColly have made some real blunders in Europe.
Nene, bana neden söylemedin?
Nene, why didn't you tell me?
Sen misin, Nene?
Is that you, Nene?
Seni seviyorum, Nene.
I love you, Nene.
Nene ile birlikte Saksonya Kraliçesini ziyaret edeceklermiş bir kaç günlüğüne uğrayabilirim diye yazmıştı.
She was visiting the Queen of the Saxony with Nene and has written to me that they are going to visit us for a few days.
Nene.
Nene.
- Nene çok güzelleşmiş... - Evet.
- Nene has become very pretty.
- Nene biliyordu.
- Nene knew about it.
- Nene biliyor muydu?
- Nene knew about it?
Söylesene Nene, niye hâlâ evlenmedin?
Tell me, Nene, how come you're not married yet?
Nene için büyük bir balo verdik.
We had a grand ball for Nene.
Nene Viyana'da mı?
Nene is in Vienna?
- Nene nasıldı? - Çok şirindi.
- How does Nene look?
Ah, Nene.
Oh, Nene.
Ya Nene? Çocuklar? Hepsi gelmeye can atıyorlardı.
Oh, they all would have loved to come, too.
Nene! Baba!
Grandma, father.
Nene, MatiIde, ma tante... - EIisabeth.
- Nenè, Matilde, ma tante...
Nene, tosttan 2 yudum, 3 yudum meyve suyu için de mi yok?
Grandma, two bites of toast, three sips of orange juice?
- Nene, ne yapıyosun?
- Grandma, what are you doing?
Nene, ev işlerinde yeteneksiz olduğunu düşünürdüm hep.
Nene, I had no idea you had domestic talents.
Çıldırdın mı?
Are you crazy? What about Nene?
- Çarşıdan.
Don't worry about Nene.
Sen Nene'yi kafana takma.
She has to have an idea.
- Yani Nene'ye.
- You mean Nene.
- Evet, Nene'ye.
- Yes, Nene.
Ayrıca, Nene Amerika'ya giderse...
Besides, if Nene goes to America...
- Küçük kız nerede?
And Nene, where is she?
Nene'nin de.
Nene too.
Papili nasıl?
How is Papili? And Nene? And the children?
Nene.
Your Majesty knows Elisabeth and her whims.