Nesil traduction Anglais
1,577 traduction parallèle
Mecburi hizmeti görmeyen ilk nesil.
It's the first generation not to grow up with the draft.
Her zaman söylerim ; bizim nesil değerlerine sizler kadar bağlı değil.
You know, I always say that people my age don't have the dedication to their beliefs that people from your generation had.
Bazen aptallaşabilen bir hırsız..... 2. yada 3. nesil amatörlerdir!
A thief who has something so stupid... Are second, third-rate amateurs!
Bir nesil önce, Galler'den bu beldeye geldiğimizde daha önce görmediğim bir güzellikle karşılaştım.
A generation ago, when we come from Wales to this cove, I had never seen nothing more beautiful.
İyiymiş. Her durumda alınabilecek en kötü kararı gelecek nesil çalışanlara aktarabilecek bir şirket geleneği olması hoşuma gitti.
Good... nice to see that our old company tradition for making the worst possible decision... in any situation, has been passed on to the next generation of employee.
Kışkırtmalar sergin bu nesil için ilham kaynağı oldu.
Your show Provocations was the flash point for the generation.
Sanırım ilk bilgisayarımı 1993'te almıştım ve kendi kendime öğrendim. Artık oldukça iyi kullanabiliyorum ama genç nesil kadar değil elbette.
I think it was in 1993 that I bought my first computer and I learned myself and I can handle it now quite well but not like the young people.
'70'lerde genç nesil psikedelik yazı karakterlerinin ve bulabildikleri her türlü çöpün peşindeydi.
In the'70s, the young generation was after psychedelic type, and all the junk that you could find.
Pek çok kişi, yeni nesil tasarımcıların Helvetica gibi bir yazı karakterini kullanmasını daha yüzeysel bir yöntem, adeta bir tarz yoksunluğu olarak görüyor.
A lot of people see the way a young generation of designers uses a typeface such as Helvetica as a more superficial way, as a sort of appropriation of a style.
Yolculuk birkaç nesil boyunca devam etti ve onları buraya getirdi.
The journey lasted several generations and led them here.
Müdür, Bilis Manger onları gelecek nesil için sakladı.
The manager, Bilis Manger, kept them for posterity.
Bu istasyonu yapmak için beş nesil çalıştı.
It took the resources of five generations to build this station.
Bu nesil bu kadar "cool" ve ironik mi yani?
Is his generation just too cool and ironic,
Neyse ki bir nesil atlıyor.
Oh, thank God, it skips a generation.
Yeni nesil geliyor ve sen unutulmaktan korkuyorsun.
The next generation comes up, and you're scared you'll be forgotten.
Evde üç nesil hemstır var, çünkü onları bırakmana izin verdim.
I got three generations of gerbils in there because I let you walk away from them.
- Ne olmuş? - Daha kaç nesil bu şeyi kasabada oradan oraya götürecek?
So, how many generations are gonna cart this thing around town?
Unutma ki, O üçüncü-nesil tek çocuğumuz.
Mind you, he's a third-generation only son.
Tamam, sakıncası yoksa tüm bunlar ne için sonraki nesil için mi?
Okay, but do you mind if I ask what is all this stuff for, posterity?
Bu bir tercih meselesi değil. Yeni nesil o kadar farklı ki.
It's not about preferences, this new generation is so different.
Bunlar mı? Dördüncü nesil.
That is, the fourth generation.
Dördüncü nesil mi?
the fourth generation? The fourth generation.
Şimdiki nesil?
This generation?
Beni tek korkutan yeni nesil.
Uncertainty scares me, or this new generation!
Yeni nesil her şeyi silip süpürüyor.
Todays generation just wants to clean up everything.
Onun nesli biraz farklıydı. Dördüncü nesil bu evde yaşamış en eski nesil. Oğullarıyla iletişim kurmayı becerememişlerdir hiç.
but he over-worked himself... and died abruptly.
Dördüncü nesil.
The sponsors pay our salaries.
Nedir tam olarak bu dördüncü nesil?
That's why you are the manager!
Ben dördüncü nesil tarafından yetiştirildim.
You can't send them to a nursing home!
Senin gibi bir ikinci-nesil üye liderlik pozisyonunu ona verdiğine göre...
A second-generation member like you gave the leadership position to him...
Oradaki o it, keş bir nesil üretmişti.
That fucking dog spawned a generation of junkies.
Bizden önceki nesil dünyayı değiştiremedi bunu gerçekleştiren bizler olacağız.
We are the generation who will change the world like no one has changed it before us.
Bu üç nesil eder.
That's three generations.
Beşinci Nesil İrlandalı.
Fifth generation Irish.
Beşinci Nesil Otuzbirciler!
Fifth generation wankers!
Bir nesil geleneği.
Definitely a descendant.
Sapık bir nesil, zinaya adanmış, küfüre... artniyete, aylaklığa, onursuzluğa ve sarhoşluğa... Dikbaşlılığın bir cezası olarak
A perverse generation addicted adultery, blasphemy,... malice, laziness, deception and drunk... extremely recalcitrant reprehensible.
İnsanlara dokundu şunu istemiyorum yeni nesil bizi inatçı para meraklısı inatçı insalar olarak bilmesin
I don't want that today's generation call us, what we say? Bugger, Misers.
Mekanize yün topu yapıcısı boşuna didinmiş büyükannelere yeni bir nesil vermekle kalmayıp istenilmeyen hediyeler yapmanın mânâsını da vermişti. 19 yaşındayken, sayısız icatlarından ilki Gustav Hofer'i sayısız milyonların sahibi yapacaktı.
His mechanized yarn-baller not only gave a generation of frustrated grandmothers the means to make unwanted gifts, at the age of 19, it was the first of countless inventions that made Gustav Hofer his first of countless millions.
Yeni nesil işte.
Fish are rising.
Adipozya Baş Ailesi tarafından işe alındım. Üreyen gezegenleri kaybettikten sonra yeni bir nesil gelişmesine yardım ediyorum.
I've been employed by the Adiposian First Family to foster a new generation after their breeding planet was lost.
Pek çok nesil gördüğüne eminim.
It has been passed down from too many generations to know for sure.
Üçüncü nesil solar levha yarı iletken kuantum noktalar ve nano parçacıklar içerir.
Third gen electric solar sheet incorporating semiconductor quantum dots and nanoparticles.
Gelecek nesil F-22 Raptor'ları bir hayal edin.
Picture the next generation of F-22 Raptors.
1980'de Morimoto'nun yeni nesil silah uydusunu göndermişler.
In 1980, they launched Morimoto's first-generation weapons satellite.
Dokuzuncu nesil detonatör.
Ninth generation detonator.
Bir temiz-yanma fikri, genetiği değiştirilmiş yosundan yapılmış ikinci nesil biyoyakıt kullanıyor.
A cleaner-burning idea, using second-generation bio-fuels made from genetically-modified algae.
Bu bir Kelt ve bunun yeni nesil bir kopya olduğunu sanmıyorum.
And this is celtic, And I don't mean some new age knock-Off.
Ama gezegenimiz 3 derece ısınırsa, yeni nesil süper fırtınalarla karşı karşıya kalabiliriz.
But if the planet warms by three degrees, we could be in for a new generation of super-storm.
Swami'nin izinden giden yeni bir dağcı nesil var.
Literally following in the swami's footsteps is a new generation of climbers,
Bu zor koşullarda çalışmak üzere tasarlanmış yeni nesil, çok becerikli ve zeki bir robota güveniyorlar.
They depend on a new generation of robot, some of the smartest and most skillful ever invented, to work in such extreme conditions.