English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ N ] / Nettles

Nettles traduction Anglais

139 traduction parallèle
- Çok fazla ot var.
- Too many nettles
Burada sarmaşıkla ısırgandan başka bir şey yetişmiyor.
Nothing grows here but ivy and nettles.
Ophelia oraya düğün çiçeklerinden, ısırganlardan, papatyalardan ve o uzun mor çiçeklerden yapılma garip çelenklerle gelmiş.
There with fantastic garlands did she come, of crow-flowers, nettles, daisies and long purples.
Eskiden ne biçim batarlardı.
Before they used to sting more than nettles.
Isırgan otu!
¬ nettles.
Ben senin için ısırgan otlarının içine atladım.
let me push without panties the nettles.
Isırgan otlarının içine atlama...
They get into the nettles.
Isırgan otlarının arasına düşmüş gibi hissediyorum.
It feels as if I fell into a bed of stinging nettles.
Isırgan otunu da unutmayalım.
... and the nettles...
Gelsene peder, biraz ısırgan otu toplayalım.
Come... I am going to take nettles.
Sana ne kadar ihtiyacım olduğunu görmek batıyor ona.
It nettles her to see how much I need you.
Haline bakın... Sadece ısırgan otu yiye yiye ne hale geldi!
Look at the state she's in, eating nettles
Elimde bugünün ısırganları var.
I hold the nettles of the present.
Topu cebine koyar ve kızlar geldiğinde ısırgan otlarının arasında arıyormuş numarası yapar.
He puts it in his pocket. And when the girls come, he pretends to look for it among the nettles.
Her yeri ısırganlar sarmış, ve dikenler kaplamış tüm toprağını, ve taş duvar paramparça olmuş...
It became all overgrown with nettles and thorns covered all his land, and the stone wall fell to pieces...
İnsanlar Hias'ın gördüğünü söylüyor fabrikalardan taşan ısırgan otlarını.
People say that Hias has seen nettles springing out of the factories.
Isırgan otlarıyla dolu.
It's covered with nettles.
- Sanıyorum şu otların içerisinde.
- I reckon he's in those nettles.
Nettles yakalıyor, Randolph'a atıyor.
Nettles scoops it up, throws to Randolph.
- Isırgan otu, dolmalık malzeme.
- Nettles, for the Easter stuffing.
Isırganlara dikkat et.
Watch out! There are nettles here.
Peki ya ısırganlarla bana yüzlerce kez vurmana izin verirsem?
What about- - What about if I let you beat me with nettles a hundred times?
Isırganlar Bengal kaplanları kadar kötü olamaz.
Nettles aren't nearly as dramatic as Bengal tigers.
Onlara bu yaban ısırganlı pudingi hazırladım. Lezzet katması ve bağırsaklarını temizlemesi için de organik katkı maddeleri ilâve ettim.
I have just prepared this pudding with wild nettles and a few organic additives to make it delicious and purify the intestines.
Çeşit çeşit çelenkler yapmş kızcağız kendine... Düğün çiçeği, Isırgan otu, papatya ve uzun mor çiçeklerden.
There with fantastic garlands did she make... of crow-flowers, nettles, daisies, and long purples.
Isırgan otları içinde!
In the nettles.
Lifli diyetleri, biraz ısırgan otu ve deve dikeni karışımı, biraz kaz otu, bambu ve yabani kereviz içerir.
Their staple diet includes a bitter, stinging mixture of thistles, nettles, goose grass, bamboo and wild celery.
- Isırgan otu mu var?
- Are there stinging nettles?
Isırgan otu ve kimyon ekle. Buruşuk cildi düzlemek için.
Add stinging nettles and caraways ( to smooth out wrinkled skin ).
Ophelia oraya düğün çiçeklerinden, ısırganlardan, papatyalardan sözünü sakınmaz çobanların daha kaba bir isim taktığı ama uslu kızlarımızın ölü parmağı dediği çiçeklerden yapılma garip çelenklerle gelmiş.
Therewith fantastic garlands did she make of Crowflowers, nettles, daisies, and long purples that liberal shepherds give a grosser name but our cold maids do dead men's fingers call them.
Isırgan otlarının bulunduğu yerde Bassianus'un cesedini atacağımız çukurun yanındaki büyük ağacın dibinde altınlar gömülü.
Look for thy reward... among the nettles at the elder tree which overshades the mouth of that same pit where we decreed to bury Bassianus.
Ve en başta, ısırgan otu!
On top of the list : Nettles!
Isırgan otu.
Nettles!
Daha çok ısırgan otu. Okyanuslarca ısırgan otu.
Oceans of nettles!
Isırgan otuyla doğudaki Slavlara eziyet edip, Alman kolonilerine yer açmak istiyorsunuz.
You want to torment Eastern Slavs with nettles... to make room for German colonies.
Onlara eziyet etmek istesem, neden ısırgan otu kullanayım ki?
If I wanted to torment them, why would I use nettles?
Ukrayna, ısırgan otu yetiştirmek için en iyi yer.
Ukraine's dirt is the best soil... for the growth of nettles.
Ukrayna'da ısırgan otu mu?
Nettles in Ukraine?
Adi, ısırgan otu buldum. - Ne?
Adi, I've found some nettles!
Hey Nettles. Yüzbaşı seni arıyordu.
Hey Nettles, Captain's lookin'for you.
Nettles.
Nettles.
Biz burada ekibiz Nettles.
We're a team here, Nettles.
Nettles, senin için bir bilgi edindim.
Nettles, I've got that info for you.
Nettles ile biraz konuşmuştum.
I've been talkin'to Nettles a little bit, you know.
Nettles, biraz daha "Zen" olmalısın.
Nettles you gotta be more Zen.
Hey Nettles.
Hey Nettles.
Hey Nettles şu işi, başından başlayarak bana anlatmaya ne dersin?
Hey Nettles... what do you think it would take to kind of give me all this from the beginning?
Görüşmemiz lazım, Nettles.
We need to talk, Nettles.
Nettles, şüpheli bölgede tespit edildi.
Nettles, suspect spotted in area.
- Dönek!
¬ I was pushed into the nettles.
Ağustos böcekleri çıkar ortaya.
The season of the cicadas, the nettles...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]