English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ N ] / Nhs

Nhs traduction Anglais

120 traduction parallèle
NHS ona su tutukluğu diyor
The NHS call it water retention
Oh, yatırım...
Oh, the NHS...
marjuana NHS'yı kullanılabilir yapmakta serbest olacak
Marjuana will be made available free on the NHS
Mutlu şekilde kazanıyor, burada huzur ve demokrasi içinde yaşıyor, ve annesinin hastanede ücretsiz radyoterapi gördüğünü anlatıyordu.
Happy to draw benefit, live here in peace and democracy, and drive his mum down the NHS for free radiotherapy.
Kim, NHS sunucusuna bağlan.
Kim, log onto the NRT server.
İngiliz Hükümeti'nin Ulusal Sağlık Sistemi'ni geliştirmek için, 13 milyar sterlin bulduğunu söylüyorlar.
That the British Treasury have found a huge sum to improve the NHS - £ 13 billion.
"Ateş-fırtınası" nın satışından 3 tane küçük ülke alacak yada Sağlık sisteminde köklü değişiklik yapacak parayı kazanabilirler.
The sale of Firestorm could raise enough to buy three small countries with enough change to save the NHS.
Bu bir NHS takım elbisesi.
That's an NHS suit, all right.
NHS müfettişi olmak için fazla gençsin.
You're awfully young to be an NHS inspector.
- Bir başka fikir de, NHS'nin hap işine hiç bulaşmaması.
- Other state of view, the NHS shouldn't get involved in drugs at all.
- NHS saçmalığı.
- Oh, NHS bullshit.
- NHS saçmalığı.
- Bullshit, NHS.
NHS köstebeği diye bir şey yok.
There's no such thing as an NHS mole.
Sanırım küçük oğlumu NHS müfettişiyle karıştırmış olabilirsin.
I think it's possible that you may just have mistaken my youngest son for an NHS inspector.
10 şişenin koordinatlarını, polise, NHS ve Haz-Mat'a verdik.
We're relaying the coordinates of the 10 vials to local police, NHS and Haz-Mat.
Bir kuluçka makinesi bulduk. Bulaşma yok, ama bunu izole edip, bir kaç testen geçirip, Ulusal Sağlık Servisine göndereceğiz. Bulaşma yok, ama bunu izole edip, bir kaç testen geçirip, Ulusal Sağlık Servisine göndereceğiz.
There's no contamination, but we'll isolate it, run a few tests and then send it back to NHS.
Sızıntı yok. Sızıntı yok. Bir kaç testten geçirip Ulusal Sağlık Servisi'ne gönderecekler.
They'll run some tests here, then send it over to NHS.
- Güzel. - Güzel. - Dennis.
Dennis, call NHS.
Ulusal Sağlık Servisi nerede?
Where's NHS? Getting ready.
Ulusal Sağlık Servisi her an gelebilir.
NHS should be here any minute.
Başka bir kimyasalla birleştirilmiş. Ulusal Sağlık Servisi şu an bunun üzerinde araştırma yapıyor.
It's on its way to NHS to get tested now.
Ulusal Sağlık Servisi gelir gelmez, seni görmesi için bir doktor gönderecekler.
As soon as NHS gets here, they're gonna send a doctor in to see you.
Ulusal Sağlık Servisi de orada ve birazdan prosedürleri uygulamaya başlayacaklar.
NHS is there and will start the testing procedure soon.
Ulusal Sağlık Servisi.
NHS.
NHS her şeyi kontrol ediyor.
NHS has everything under control here.
NHS, işten çıkarmalarına yardım edebilirsin.
You can help with NHS deployment.
NHS geldi.
NHS just arrived.
NHS, onu karantinaya alıyor.
NHS is moving her into isolation.
Evine NHS'den doktorlar gitti.
We've sent NHS people to her house.
NHS ve Hazmat'la bağlantı kurun.
Coordinate with NHS and Hazmat.
Büro şefimizin az önce bildirdiğine göre Ulusal Sağlık Servisi Los Angeles'ın artık güvenli olmadığına inanıyormuş.
Our bureau chief just informed me that NHS believes Los Angeles is no longer safe.
Şehir merkezine, Ulusal Sağlık Servisi'ne.
Downtown. To NHS.
- Jane Saunders'la birlikte. Kim vurulma olayıyla ilgili ifade vermeyi bekliyor ve ben de Ulusal Sağlık Servisi'yle birlikte çalışıyorum.
Kim's waiting to be debriefed and then working with NHS.
- Ne? Adam, Ulusal Sağlık Servisi koordinatları hemen istiyor, aksi halde karantina alanını genişletmeleri gerekecek.
Adam, NHS wants those coordinates now or they're going to widen the quarantine zone.
Eğer direkt olarak Ulusal Sağlık Servisi'yle birlikte karantina alanlarının belirlenmesinde çalışmıyorsanız, sizlerin de çalışmasını istiyorum.
Unless you are working directly with NHS, I need you to get involved.
Olay şu ki, Ulusal Sağlık Servisi basınla iş birliği içinde bir teftiş başlattı.
The thing is, we've been tipped off... that the press are conducting an investigation into NHS Trust services.
Hemşireden çok ajana benziyor, değil mi?
More SAS than NHS, am I right?
İşe yarar mı? Kim bilir?
NHS who knows?
Bir bardak soğuk su içip Ulusal Sağlık Hizmeti'ni icat ettiler.
'They had a cup of tea and invented the NHS instead.' Can I have a bit of your parsley?
Alo, hastane mi?
Hello, NHS Direct?
Ulusal Sağlık Hizmetleri'ndeki ülke çapındaki kriz derhal yürürlüğe konması planlanan acil durum önlemleri raporunun sızmasıyla mercek altına alındı.
'The country wide crisis in the NHS'has been highlighted by a leaked report of planned emergency measures being put into action immediately.
NHS hastanelerini yabancı bir milyardere kelepir fiyatına satmak.
Flogging NHS hospitals to a foreign billionaire?
Oleg Korsakov NHS'e büyük bir yatırım yapmak üzere.
Oleg Korsakov is about to make a huge investment in the NHS.
Hoşça kal Ulusal Sağlık Hizmetleri.
Goodbye NHS.
Halkı NHS'in ne kadar kötü durumda olduğunu bilmediğini fark etmemi sağladı.
It was put to me, at a very high level, that the public has no idea how bad the NHS situation is.
İngiliz politikasının tam kalbindeki konuşulamayan gerçek Ulusal Sağlık Hizmetleri'nin çöküşü.
The great unspeakable truth at the heart of British politics is the NHS is collapsing. We know that.
NHS için tek umut o.
Now he's the only hope for the NHS.
Bu adam evrenin ekonomi ustası olmalı,... NHS'i kurtaracak kişi.
This guy's meant to be the financial master of the universe, the guy who's gonna rescue the NHS.
Sen Ulusal Sağlık Servisi'ni ara.
You call NHS.
- Seni Ulusal Sağlık Servisi'nden ararım.
I'll call you from NHS.
Ulusal Sağlık Servisi'nin emirlerini umursamadığım yüzünden.
That's because I overrode NHS's order.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]