Nighter traduction Anglais
304 traduction parallèle
O meşgul, müşterisi var.
She's busy. She's got an all-nighter.
Bir gecelik aşk mıyım ben senin için?
Do you think I'm a one-nighter?
- Bir gecelik aşk değilim.
- I am no one-nighter.
Gecelik biri değilim ben.
I am no one-nighter!
Muhtemelen tek gecelik bir ilişkiydi.
That was probably just a one-nighter.
Yani ben bir gecelik aşktım, öyle mi?
So unlike a one-nighter then, huh?
Bir gecelik olmak zorunda.
It has to be a one-nighter.
Dün gece gözüme uyku girmedi.
Pulled an all-nighter last night.
- Tek gecelik miydi?
- One-nighter?
Bu sabah 1'de üç davetliye vurdun.
You blew a three - nighter at 1 : 00 this morning.
Bir gecelik ilişkiyle, milyoner bir kadınla kurulan ciddi bir ilişki... - arasındaki fark budur.
Listen, it's the difference between a one-nighter and a meaningful relationship with an unattached millionairess.
Bütün gece ders çalıştım da.
Pulled an all-nighter.
Son verilerimi toplamak için tüm gecelik bir gözlem yapıyordum.
I was pulling an all-nighter to collect my final data.
Kesinlikle bütün gece açık.
It's definitely an all-nighter.
O isimsiz, bir gecelik ilişkilerden değildi.
She wasn'tjust some nameless one-nighter.
Erotik fantezilerinizden, berigelen güven sorunlarınıza kadar her türlü konuda birbirinize dürüst olmalı, ve asla tek gecelik ilişkiler peşinde olmadığınıza inandırmalısınız.
Being honest about everything, from your erotic fantasies to your life-long insecurities, builds the kind of rapport that a quick one-nighter could never match.
Tanrım, Boomer sadece tek gecelik bir şeydi.
Geez, Boomer was just a one-nighter.
Chas, bütün gece çalışacağım.
Chas, I'm pullin an all-nighter.
- Bunu bütün gece yapmasak.
- Let's not make this an all-nighter.
Tüm gece ayakta mıydın?
You pull an all nighter?
Bunu söylemekten nefret ediyorum ama bu bütün gece sürebilir.
I HATE TO SAY THIS, BUT THIS COULD TURN INTO AN ALL-NIGHTER.
Gececi miydin, Kes?
An all-nighter, Kes?
Video kaydından birşeyler çıkarabilecek bir fotoğraf teknisyenine ulaştım, bu sabah birşeyler gösterecek bana.
I've got one of the photo techs pulling an all-nighter on that surveillance video, so he can show me something this morning.
Tüm gece kalacak mısın?
Pulling an all nighter?
~ THE ALL NIGHTER ~ sezon 2 bölüm 7
~ THE ALL NIGHTER ~ season 2 ep.07
Hey, Bay gece kuşu. Arayan Anne. Jimmie'yi soruyor.
Hey, Mr. All-nighter, it's Anne looking for Jimmie.
- Gece sabaha kadar oturduktan sonra sana kahveden daha fazlası lazım.
- You're going to need a lot more than coffee to stay awake from that all-nighter you pulled in the den last night.
Lütfen bana yine sabahladığını söyleme.
Please tell me you didn't do another all-nighter.
Bilirsin, çift miyiz tek gecelik ilişki miydi, arkadaş mıyız, bir gecelik ilişkisi olan arkadaş mıyız?
You know, are we a couple, are we a one-nighter, are we friends, are we friends that had a one-nighter?
Ama sen - Bu gecenin yaşlandığımızda hatırladığımız gecelerden biri olmasını istiyorum. "Sabahladığımız o geceyi hatırladın mı?" dediğimiz.
I want this to be one of those nights we look back on when we're old, and we say, " Remember that all-nighter that we pulled?
Morrison ekstra vakit vermedi. Her şeyi yarına istiyor, yani... Bir gece daha sabahlayacağız.
Morrison didn't give it to us, and he wants the stuff by tomorrow, so, you know, we'll pull another all-nighter tonight.
Sevgilim ödevimi yapmak için sabahlamayı teklif etti.
My girl, here... offers to do an all-nighter with my class project.
Seksi laboratuar partneri ile bütün gece ders çalışacak.
She's pulling an all-nighter with her sexy new lab partner.
Tek gecelik ilişkiler kutusuna da bakabilirsiniz.
And feel free to root around in the one-nighter bin. - The bin is spoken for.
Ve sıradan bir kız değildi, iyi ve temiz bir kızdı.
And she wasn't some fly-by-nighter. She was just a good, clean kid.
Bir kavgaya girdim, bilirsin bütün gece sürenlerden.
I had a fight, you know, the... all-nighter kind.
Yine bütün gece çalıştın mı?
You pull an all-nighter again?
Tüm gece çalışmam gerekebilir.
Might have to pull an all nighter.
Postacı Ed'i ısırdığım için bir gün içeride yatacağım.
I'm doing a one-nighter for biting Ed the mailman.
Hey, Bay gece kuşu, Anne Jimmie'yi arıyor.
Hey, Mr. All-nighter, it's Anne looking for Jimmie.
Bütün gece ayakta kalmaya hazırlan.
Be prepared to pull an all-nighter.
Bütün gece çalışırsak, dördüncü bölümün özetini bitirip, Stegemann verilerini işleyebiliriz.
We can finish the synopsis for chapter four, and process the Stegemann data if we pull an all-nighter.
- Tüm gece üzerinde çalıştım efendim.
I pulled an all nighter.
Bütün gecesini laboratuvarda geçirmişti.
He was pulling an all nighter at his lab.
Bütün gece çalışmaya hazır olun!
Get ready for an all-nighter
Gerekirse tüm gece çalışmanı bekliyorum.
I expect you to pull an all nighter if you have to.
Hatta bütün gece akşamcılarla kafa çektik.
We even pulled an all-nighter last night.
Tek gecelik ilişki yaşamayalı sekiz ay oluyor.
I've gone eight months without a one-nighter.
Ayrıca uzun zaman önce bir gecelik ilişkimiz olmuştu.
Plus I had a one-nighter with him a long time ago.
Ve çiğ yemek gecesinden sonra, Samantha tüm gece çiğ seks yaptı.
And after a night of raw food... Samantha enjoyed an all-nighter of raw sex.
Yine mi gece mesaisi?
Another all-nighter?