English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ N ] / Nihâi

Nihâi traduction Anglais

15 traduction parallèle
Savunmada kalmanın nihâi sonucu değiştirmeyeceğini yalnızca geciktireceğini söyledi.
A defence struggle, he said, could only postpone the decision, and not change the general situation for Germany.
Bu nedenle biraraya getirilen bu kuvvetle nihâi hedefi yani Anvers'i ele geçirebileceğimizi düşündük.
Therefore we had the feeling that this build-up of force might enable us to reach the final goal, which was Antwerp.
O nedenle en kısa sürede nihâi kararı vermemiz gerektiğini hissettim.
I found that we had to take one decision more fast possible.
"Savaşmaya devam etmek yalnızca nihâi çöküşe Japon milletinin yok olmasına neden olmayacak aynı zamanda insan medeniyetinin yıkımına sebep olacaktır."
If to continue to fight, it will go to not only result in a tremendous collapse e in the elimination of the Japanese nation, as well as in the total destruction of the civilization human being.
Japonya'nın nihâi olarak yenilmesi için adaların istilâ edilmesi beklenen bir şeydi.
and getting it ready to send to Japan, as they expected to have to invade the home islands for the final defeat of Japan.
Buradaki nihâi kararı veren ben değilim ama siz de bu çocuk veya onun geleceği hakkında karar verme hakkına sahip değilsiniz.
I'm not the ultimate authority here, but you don't have the authority either... over this child or her future.
Her atomun, her yıldızın ve her galaksinin nihâi oluşumu.
The ultimate creation every atom, every star and every galaxy.
Bunun nihâi olarak, mercan resiflerine ve destekledikleri karmaşık besin zincirine zarar vermesi bekleniyor.
Ultimately, this is expected to damage coral reefs and, with them, the complex food chain they support.
Bilirsin Tom. Nihâi sorumluluk sende olmadığı sürece bütün cevapları bildiğini sanırsın. Ama...
You know, Tom, it's easy to think you've got all the answers, when none of the ultimate responsibility lies with you, but... sitting in this chair...
Nihâi fedakarlığı yapmam gerekli.
I've got to make the ultimate sacrifice.
Her zaman bir çocuğun iyiliği için aklında taşıdığı bu nihâi kararı vermek çok zor oldu.
It has been very hard to come to a final decision always bearing in mind the best interest of the child.
Ama verdiğim nihâi karara göre çocuk...
But I've decided that the girl should live with...
Bir utanç yürüyüşünün nihâi delili olabilir mi bu?
Could this be finally evidence of a walk of shame?
Her ikisi de suçları için nihâi ceza ile buluştu.
Both men met with the ultimate penalty for their crime.
Ateist olmakla sen Tanrının nihâî hâkimiyetini reddediyorsun.
By being an atheist, you reject the existence of the ultimate authority.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]