English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ N ] / Nm

Nm traduction Anglais

15,063 traduction parallèle
Körfez Savaşı gazisi, Grosse Point'in tanınmış ailelerinden olan Robertslar'la yüksek bir meblağda anlaştı.
Gulf War Veteran reaches six figure settlement from Grosse Point's well known Roberts family.
Yol boyunca çok gerekli olan ağır silahlar, Carlisle'daki İngiliz garnizonu alınmış Manchester başarıyla zapt edilmişti.
We had acquired much-needed artillery along the way, taken the English garrison at Carlisle, and successfully occupied Manchester.
Tanınmış bir adam olduğunu kendin söyledin.
Now, you said it yerself. You're a known man.
Babalık'ın Berber Dükkanı, mahalle çocuklarının olduğu kadar tanınmış simaların da uğrak yeriydi.
Pop's Barber Shop was a gathering place for everyone from local kids to well-known celebrities.
Bizim delillerin arasından mı çalınmış?
Stolen from our evidence locker?
Gösterişli hayatı ve yaptığı çılgınlıklarla, Manhattan ve New Jersey gece hayatının tanınmış simalarından Sergei Ivanov...
The sumptuous lifestyle and escapades of Sergei Ivanov, mover and shaker in the nightclubs of Manhattan and New Jersey...
Ekvador Özgürlük Cephesi tarafından rehin alınmış durumdayız size yalvarıyorum Sayın Başkan, ne olur bize yardım edin.
We are hostages of the Ecuadorian Liberation Front, and I beg you, Mr. President, please help us.
Ama beş günlük bir mühlet tanınmış.
But there is a deadline of five days.
Bildiğiniz gibi geçen yılki yenilgimizle devam etmesi gereken galibiyet serimiz, Wooster Üniversitesi tarafından elimizden alınmıştı.
As you know, last year's defeat... at the hands of the College of Wooster... broke a winning streak that will require... shall we say, all hands on deck.
Duyduğuma göre taşınmışsın.
I heard you moved rooms.
Daha yeni apandistim alınmıştı!
I had just had my appendix taken out!
Adam, Virginia plakalı aracına binerken göz altına alınmıştı.
He was taken into custody as he walked to a car with Virginia license plates.
Kötülükten arınmış mütevazı insanlar.
♪ Humble folks without temptation ♪
# Yuvamda ve özgür olacağım # # Önemli değil nerede yattığım # # Tüm gözyaşlarımdan arınmış olacağım #
?
# Tüm gözyaşlarımdan arınmış olacağım # Çeviri : pitiko
Precisely Synchronized by srjanapala
Altı ay önce güneydeki bir silah dükkânından çalınmış.
Stolen from a gun store in Southie six months ago.
Bugün televizyondan duyabileceğiniz en şaşırtıcı haberlerden biri ülkenin en tanınmış yüzlerinden O.J Simpson çifte cinayet şüphelisi, dehşey verici bir suç ve kendisi şu an kayıp.
... one of the most stunning announcements you're ever gonna hear on live television. O.J. Simpson, one of this country's best-known personalities is a suspect in a double homicide, a terribly gruesome crime, and he is at large tonight.
Onunla tanınmıyoruz zaten.
It's not what we're known for.
Saraydan ayrıldığımızda beri bana düşmanınmışım gibi davranıyorsun.
Ever since we left the palace, you've been treating me like your enemy.
Tacı elinden alınmış, ayyaş ahmak olarak tanınmak mı?
To be known as the drunken fool who forfeited the crown.
Hayatında gördüğü en güzel kadınmışsınız.
He says you're the prettiest lady he has ever seen.
Ailesi ondan alınmış, krallığı harabeye dönmüş ve ordusu korkunç Ay Kralı tarafından yok edilmişti.
His family taken from him, his kingdom in ruins, his army destroyed by the dreaded Moon King.
Bunlar ise ben onlara sponsorluk vadettiğim için gelen dünyaca tanınmış sanatçılar.
This is a group of world-renowned artists who escaped the goddamn Iron Curtain because I promised them sponsorship.
Kalk! Nehri geçerken düşmanınla savaşamazsan öldürülmüş veya köle olarak alınmış olursun!
If you cannot fight your enemy across the river, you will be killed!
Burada bizden önce kalan insanlarınmış.
They're from people who were here before.
Zira bu Tuhaflar'a göre herkesin tarafını seçmesi gereken zaman yakınmış.
Because these odd fellows believe that the time is coming soon when everyone must choose a side.
İzini süremeyecekleri parayla alınmış varlıklar yeniden satılacak... -... ve o gelirle tekrar yatırım yapılıp para aklanacak.
Assets bought with untraceable income resold and the profits reinvested to make sure it's clean.
Böylesi nadide bir güzellik tarafından taşınmış olması seçim tutarını 70 bine rahat ulaştırır.
With the provenance of that being laid by such a delicate beauty..... that does indeed bring the entire selection to £ 70,000.
Bu çok çılgınmış, galiba hepimizi istiyor.
This'll be wild, I think she wants us all.
Jason'ın tasmasını havası alınmış poşete koyuyorum böylece kokusu hep kalacak.
- Just sealing Jason's collar in an airtight bag so it retains his scent.
Her neyse Weichselbraun'un evinden 40.000 dolarlık obua'sı çalınmış. Ve onu bulmalısın.
Anyway, Weichselbraun's $ 40,000 oboe was stolen from his apartment, and you need to find it.
Daha yeni taşınmıştık buraya.
We just moved here.
- Bir bodrumda, 10 yıldan fazla süre esir alınmış iki kız ile ilgili.
Two girls kept prisoner in a basement for more than ten years.
Seni öz kızınmışçasına seven biri hakkında nasıl öyle dersin anne?
How can you use such a word about a girl who's always loved you like a daughter? !
Dedikleri kadar güzel bir kadınmış.
She's as beautiful as everybody says.
Atların çoğu ordu için alınmıştı. Gerisiyse onları besleyecek bir şeyimiz kalmadı.
Most of the horses were taken for the Army, and, as for the rest of them, there's nothing left to feed them with.
Karanlık güçler tarafından esir alınmış.
He's fallen prey to dark forces.
Hâlâ sözlerini sakınmıyorsun.
Well, say it like it is, Elise.
Hepsi çalınmış.
All gone!
Biz temel ihtiyaçları için fazladan parası alınmış olabilecek Sandpiper misafirlerine yardım etmek istiyorduk.
Well, we were looking to help any Sandpiper residents who may have been overcharged for, uh, basic goods and services.
Ama filmi finanse etmek için tanınmış birisini koymaları gerek...
But, you know, they-they always got to get some kind of a name - in order to finance the mo...
Elimde bir vizon kürk için bir fatura var yakınlarda Bill Ponderosa tarafından satın alınmış ve Dee Reynolds'a gönderilmiş.
Um, I have a receipt for a mink coat, recently purchased by a Bill Ponderosa to be delivered to a Dee Reynolds.
Daha önce de mürettebat köleler tarafından esir alınmıştı.
We've taken slaves onto the crew before.
Hayatta ünlü olmak dışında birşeyi olmayarak tanınmış bir adam ayrıca.
And a man determined, above anything else in life, to be famous.
- Hayır, kız baygınmış.
No, unconscious.
Londra'ya... Londra'ya taşınmıyorsunuz.
You're not- - you're not moving to London.
Hiç bir yere taşınmıyorsunuz.
You're- - you're not moving anywhere.
Çalınmıştır, Vegas'a gitmden önce valizini hazırlardı.
It must have been stolen. He always packed a suitcase for Vegas.
- Benim değil, çalınmış.
It's stolen.
Çok dişli kadınmış.
Hell of a woman, that.
- Zeki kadınmış.
Smart girl.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]