Noah traduction Anglais
4,002 traduction parallèle
Merhaba Noah.
Hello, Noah.
Noah, üzgünüm.
Noah, I'm so sorry.
Gidelim Noah.
Let's go, Noah.
Bu neden iki tane Noah Bennet olduğunu açıklıyor.
Either way, it explains two Noah Bennets.
Sonra da Noah Bennet'i bulup bebeğin yerini söylemesi için ikna edeceksin.
And then you'll find Noah Bennet and encourage him... to tell you where that baby is.
Noah, güçlerim olmadan yıllarımı senin planına feda ettiğime pişman değilim.
Noah, I don't regret the years I've committed to your plan, living without my powers.
Bu senden başka kim olabilirdi ki Noah?
Who else could that be but you, Noah?
Dünya böyle yok olacak Noah. Ateşten bir Texas gökyüzünün altında.
It's the way the world ends, Noah- - under a burning Texas sky.
Noah Bennet mi?
Noah Bennet?
Dünyayı kurtarmak için Noah Bennet'in torununu kaçırmam epey çılgınca oldu.
It's pretty crazy that I had to kidnap Noah Bennet's grandson in order to save the world.
Sen çıkıp birkaç dakika hava al biz de Noah ile biraz konuşalım olur mu?
Why don't you take a few minutes, give Noah and I some time to talk?
Yaparım bunu Noah.
I'll do it, Noah.
Noah senin yüzünden öldü.
Noah died because of you.
Beni koruması için biriniz Noah'yı gönderebilir mi?
Somebody want to send Noah in here to protect me?
Noah onun yüzünden mi ölmüş?
He got Noah killed?
Noah'nın ölümüne sebep olmuş ve Glenn'i öldürmeye mi çalışmış yani?
He got Noah killed and he tried to kill Glenn?
# Noah Gundersen
♪ I want to slay my demons ♪
Bu arada, ben Noah.
I'm Noah, by the way.
- Noah!
- Noah!
Merhaba, ben Noah Solloway.
Hey, I'm Noah Solloway.
Evet, Noah.
Yes, Noah.
Noah, tekrar söylemeyeceğim.
Noah, I'm not gonna ask you again.
Noah, buraya gel!
Noah, get back here!
Noah, oğlun bir aydır odasından çıkmıyor.
Noah, your son hasn't been out of his room in a month.
Tebrikler, Noah.
Congratulations, Noah.
Uyumuyor, Noah.
He doesn't sleep, Noah.
Senden bütün istediğim bu, Noah.
That's all I'm asking for, Noah.
15 yıl, Noah.
15 years, Noah.
Noah'nın da benimle gelmesi gerekiyordu. Şimdi yalnız gitmem gerekecek. Ödüm kopuyor.
And Noah was supposed to go with me, and now I have to go alone, and I'm dreading it.
- Noah.
- Noah.
Noah söylemiş.
He told her.
Aslında hatırladım da, Noah ile kendi -
Actually, as I recall, Noah and I had our own...
Bana gelip Noah'yı seçtiğini söylediğinde, çok şaşırdım.
And when you came to me and told me you'd chosen Noah, I was shocked!
Jon Gottlief, Noah Solloway'in avukatı.
Jon Gottlief, counselor to Noah Solloway.
Noah, konuşma.
Noah, stop talking.
Noah, beni dinle.
Noah, listen to me.
Seni koltuğuma zincirlemeyeceğim, Noah.
You know, Noah, I'm not gonna chain you to my couch.
Muazzam bir bedel ödedin, Noah.
You've done a tremendous amount, Noah.
Yargılamıyorum, Noah.
I'm not judging, Noah.
Noah, bunların tamamını dinledim. Biliyorsun.
Noah, you do know I have heard it all.
Biliyorsun, Noah. Burada çocukluğun hakkında hiç konuşmadık.
You know, Noah, we have never talked about your childhood in here.
Üçe bir dakika var, Noah.
It's one minute to three, Noah.
Bence bu takdire şayan, Noah.
I think that's admirable, Noah.
Ne, Noah'nın mı?
What, it's Noah's?
Meşhur yazar Noah Solloway, ha?
The renowned author, Noah Solloway, huh?
Noah burada mı?
I-i-is, uh, Noah here?
Hayır, Noah şehirde çalışıyor.
Uh, no, Noah's in the city working.
Noah, bana bir iş teklif ettiler.
Noah, they offered me a job.
Ne... Noah mı sizi aradı?
What... what, did Noah call you?
Noah?
Noah?
Noah Bennet.
Noah Bennet.