English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ N ] / Nobby

Nobby traduction Anglais

121 traduction parallèle
Eğer yaşlı Will'i bulmak istiyorsanız, porselen tamircisini bu gece Nobby'nin konaklama evinde arayın
If you want to find old Will, the china mender, you'll get him late tonight at Nobby's lodging house.
- İyi akşamlar, Nobby
Good evening, Nobby.
Nobby değilim.
I ain't Nobby.
- Nobby, hayrola?
- Nobby, what's on?
Nobby, Toots ve Cochrane. - Cochrane olmaz efendim.
- Nobby, Toots and Cochran.
Murdoch'a göz kulak olacak birileri var mı?
Someone look after Murdoch. - Nobby.
- Nobby. - Çok iyi efendim.
- Very good, sir.
Nobby Curtis, Bellamy işinde beni dolandırdığından beri...
Kept on me Jack Jones ever since Nobby Curtis got me done...
Dön bakalım evlat.
Round the bend, Nobby, boy.
İlk katıldığımızda hep beraberdik. Nobby ve ben.
Been together ever since we first joined, sir, Nobby and me.
İşte Almanlar geliyor. Önde takım kaptanları "İhtişamlı" Hegel.
And here come the Germans now, led by their skipper "Nobby" Hegel.
Nobby, bu mektubu göndermeme yardım et
Nobby, help me post this letter
Bu senin görevin değil mi, Nobby?
Isn't it your duty, Nobby?
Biraz gösterişli değil mi?
Isn't it a nobby one?
Onları ortalıkta çantasıyla dolaşan Nobby Burton'dan kurtardım.
I got them off Nobby Burton who comes round with a suitcase.
Dikkatli ol, Nobby Stiles gibiyim, Gromit.
Watch out for me Nobby Stiles, Gromit.
Hayır. Uyuşturucu değil mi? Uyuşturucu gönderiyorlar!
Oh my God, it's Nobby!
Hayır baba, keşke gönderseler.
Nobby! - Paul! - Who's Nobby?
Ben de herkes gibi gidip almak zorundayım.
Who's Nobby? Nobby's... Nobby's a legend!
Hangi zavallı sapık böyle bir kitap alır ki?
- Goodbye, Nobby's friend. - Bye. And lots and lots and lots and lots and lots of love.
Günün ilk müşterisi içeride.
That's Nobby!
Onunla konuştum ama asıl konuşmak istediği sensin.
Nobby's my patient! - Is Dr Slippery not available?
Tamam, ona numaramı ver ama adımı söyleme!
Surinder, what are you doing here? Trying to get ahold of Nobby! - Why, what's wrong with him?
Bay Proek, biz Almanlar... doğa ananın üzerimize yolladığı... özel problemleri sakince karşılarız.
Now bugger off, will you? Go on! Nobby?
Dr. Pilfrey, elinizi elimden çeker misiniz lütfen?
Nobby!
Ben bu sorumluluğu alabilecek bir doktor...
We've got to get them to stop. If Nobby's blood pressure goes up...
Dr. Pilfrey, Paul hakkında istediğinizi düşünün, ama o eşini takip eden kıskanç ve... özgüvensiz bir eş değildir.
Nobby, as your doctor, I instruct you to stop! Stop having sex, Nobby! Stop it at once!
Tanrı aşkına, Paul, kendine gel!
- Paul, what's up? - There's a weir, Nobby!
Aslında ben ısmarladım.
- Have you taken the tablet, Nobby? - What tablet?
Ducane Pharmaceuticals'a geçiş yapmamı konuşuyorduk, dreptomycil üzerinde çalışmak için.
- I didn't take the bloody Viagra! Nobby, don't have sex, everyone remain calm inspite of the bloody weir!
- Küçük pislik! - Selam, ihtiyar! Daniel Slippery.
What I'd like to do is to get some of his friends together and, you know, just talk about what Nobby meant to us.
Perişanım, Perişan haldeyim,
And you knew Nobby so well!
Bay Proek, Sizi gördüğüme sevindim! Tanrım.
But look, we could get everyone to meet at a pub, just talk about Nobby.
Eğer sorununuzun yeri üstün tersi deseydim, bana ne derdiniz?
They don't look very sad, do they? What did you tell them? Just that I wanted to sort of get together, you know, and talk about Nobby.
Adı "Mağrur Muz". Neden akşam yemeğine kalmıyosunuz?
Look, Nobby's dead!
Evet, dreptomycil verdiğin hasta. İlaçla ilgili olumsuz şeyler bulduk.
I just wanted to say that Nobby died of a heart attack at 3 : 15 this afternoon.
Şok oldum, gerçekten. Bay Proek'te görülen yan etkilere ilacın neden olduğunu bilmiyordun yani. Surinder, bilseydim araştırırdım.
In many ways I didn't really know Nobby very well, but I knew him in a very intense way,
Ağrıyor, acıyor der. Surinder ikimiz de biliyoruz ki, çok azı gerçektir. Hayatta daha önemli şeyler var.
So I think we should all go somewhere more intimate and talk about Nobby and toast his memory.
İkinizle de çıkmaktan bahsediyor.
My wife wasn't totally a Nobby fan, to be honest with you.
Nobby'nin bir arkadaşı, Buster,
Well... there's a friend of Nobby's, Buster,
Ve Clive'ın şu halısı olan dostu, Nobby'nin arkadaşına dedi ki...
And that mate of Clive's with the obvious rug, said to Nobby's friend...
Bilirsin, "Felis nobby blah."
- You know, feliz "naviblah."
Nobby Nobbs, Hogfather
Nobby Nobbs, Hogfather.
Domuz Patron.
Nobby, Boss Hogg, Gut Rot.
Aptal.
Nobby.
Tim, Nobby ve aynı * Laurence Fisburne gibi konuşan aptal koyunla oturttun?
Me, me, me! Me, me, me! ( ALL GASP )
- Ha Nobby.
- Oh, Nobby.
En önemlisi de, sen benim gibi dinamik erkeklerle dışarıda yemek yerken o, avcı - toplayıcı rolünü kaybediyor!
Nobby?
Tamam, görüşürüz.
And I promise to sort out Nobby's notes for you.
Size soruyorum, neden siz kızlar bu zibidiyle ilişkinizden konuşurken Rory bunun dışında kalıyor?
- How is he? - Nobby's fine. We think he's fine.
Yan etkiler semptomlar mıydı?
When Nobby was taken from me, we were actually...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]