Norstadt traduction Anglais
43 traduction parallèle
Hey, Norstadt! Sakın atlama!
Hey, Norstadt!
- Hadi oradan be! - Kapa çeneni, Norstadt!
- Oh, screw you!
Kaçalım, beyler. Haydi! Norstadt!
- Wait up, guys!
Chuck Norstadt.
Chuck Norstadt.
Pekâlâ, Chuck Chuck Norstadt, nerede oturuyorsun?
Well, Chuck Chuck Norstadt, where do you live?
Ünlem işareti. Yazan : Charles E. Norstadt.
Exclamation point. "By Charles E Norstadt."
Düşün, Norstadt, bir neden düşün.
Think, Norstadt, reason.
- Takip edebiliyor musun, Norstadt?
With me, Norstadt?
Bu en ünlüsüdür, Norstadt.
This is the famous one.
Bir üçgene dik olan herhangi bir açı karşı açının tanımladığı karenin fiziksel olarak... Nesine eşittir, Norstadt?
In any right-angled triangle, the square on the side subtending the right angle, is equal to... what?
Tırım, tırım. Lütfen, şiirin ırzına geçme, Norstadt.
Don't bludgeon it completely.
Acele et, Norstadt, yapacak işlerim var.
Speak up. I've got an egg boiling.
Annenle konuş, Norstadt. Onu ikna et.
Talk to her, Norstadt, convince her.
Bu bir hızlı okuma yarışması değil. Neden içimden okumuyorum? Çünkü bu senin sahnelediğin bir oyun, Norstadt.
It's not a cereal box you're reading
Hey, Norstadt!
Hey, Norstadt!
Buna seks deniyor, Norstadt. Sana sınavda sormayacakları bir şey yani.
It's called sex, Norstadt, and it's not on your exam.
Burada pek fazla tuhaf yaratık yok, değil mi, Norstadt?
Well, we don't get a lot of live specimens at the castle, do we?
Hadi, Norstadt. Sezar'ın savaşına geri dönelim.
Come on, back to Caesar's Gaul.
Kitaba göre kazanan taraf Sezar.
Just don't forget, Norstadt, that on the exam Caesar wins, OK?
Benim için bir önemi yok. Norstadt!
It doesn't matter to me.
- Neye bakıyorsunuz dedim! - Norstadt, gel hadi.
I said what are you lookin'at?
Ağzındaki bakla her neyse çıkarsan iyi olur, Norstadt.
Better bring it up, Norstadt, whatever it is.
Endişelenmene gerek yok, Norstadt. Sen deli değilsin.
You needn't worry, Norstadt, you're not crazy.
Nasıl yani? Ben burada masal kahramanı bir ucube oldum, Norstadt.
I've become a proper fairy-tale troll here, Norstadt.
Bu benim işim, Norstadt. Benim bir parçam.
That's my job, Norstadt.
Kalemi bırak, Norstadt.
Pens down, time's up.
Süre bitti. Haydi.
Come on, Norstadt.
Eve git, Norstadt. - Hayır.
- Go home, Norstadt.
Tamam abartma, Norstadt. Bu sadece bir deneme sınavı.
All right, it's only a practice exam.
Norstadtların çocuğunu bulmaya çalışıyordum da. Burada mı acaba?
- I'm looking for the Norstadt boy.
Seninle konuşmam yasak, Norstadt.
I'm not allowed to talk to you, Norstadt.
Sence, Norstadt? Yalan söylemeyi kes, hoca. Soruma cevap ver.
What do you think, Norstadt?
Anlamıyorum. Hayır, sen çok tembelsin, Norstadt. Sana hiçbir şey öğretememişim.
I couldn't teach you a thing!
Düşün, Norstadt. Bir neden düşün.
Think, Norstadt, reason.
Aslında sizin anlam veremediğiniz tek şey Charles Norstadt ve benim gibi biri arasındaki dostluğun ardında ne olduğu.
You haven't the slightest comprehension what bond of friendship I have with Charles.
Norstadt, yazdığın adresi tekrar kontrol et.
Thank you, sir. Mr Norstadt. Check the address on that.
Merhaba, Norstadt. Üzgünüm ama seni görmem yasak.
I'm sorry, but I'm not allowed to see you.
Hayatının en iyi kısmı daha yeni başlıyor, Norstadt. Bu yüzden bunu iyi değerlendir.
'The best is yet to be, Norstadt, so do it well.
Lütfen dikkat! Kaptan pilotunuz Charles Norstadt konuşuyor.
Was I talking to you?
NORSTADT, KUYULARI DOLDUR! Manyak herif.
Lunatic!
Yalnız şunu unutma, Norstadt.
I won!
Norstadt...
Norstadt...
- Norstadt? - Evet, efendim.
Mr Gablon.