Nuts traduction Anglais
11,690 traduction parallèle
Kafayi mi yedin sen?
Mama, I'm scared. - Are you fucking nuts?
Neredesin salak kari?
Where are you, numb nuts?
Kuru yemiş var mı?
Do you have any nuts?
Tabii, kuru yemişiniz geliyor.
Yeah. Nuts it is.
Deena, ona biraz kuru yemiş getir.
Deena! Get her some nuts.
Tabii, kuru yemişiniz geliyor.
Yeah! Nuts it is.
Biçiciler deliye dönecek, dünyalılar kaçacak ve dağ adamları onu kontrol etmeye çalışacak.
The Reapers will go nuts, the Grounders will run, and the Mountain Men have to deal with it.
Çıldıracağını biliyordum da ondan.
Because I knew you'd go fucking nuts.
çoğunlukla tatlı ve biraz fındıklı.
It's mostly sweet, with a couple of nuts.
Onunla savaşmak, George Washington'ın tahta hayalarına tekme atmaya benzer!
Fighting him is like kicking George Washington in his wooden nuts!
Delisin sen!
You're nuts!
Sen kafayı yemişsin.
You're nuts.
Onlar da delirdi tabii.
And they went nuts.
Kafayı yiyorum be!
You're driving me nuts!
Adam golf ile kafayı bozmuş.
The guy's nuts about golf.
Lanet ayık insanlar kafayı yemiş!
Fucking sober people are nuts!
Ayık olmak ne demek bilmiyorsun orospu çocuğu!
You don't fucking know nuts, motherfucker!
Manyak bir şey.
It's nuts.
- Brezilya cevizinin geldiği yerde.
In Brazil - where the nuts come from.
Sinirden kafayı yiyecektir.
It'll drive him nuts.
Kimse kafayı sıyırmadan etrafta böyle dolanamaz.
No man could walk around like that without going nuts.
Taşaklarını da.
Your nuts, too.
Delisin sen.
You're nuts.
Keçileri kaçırmasına şaşmamalı.
He's nuts, and no wonder.
- Üzgünüm, ha, sen delisin.
Sorry, eh, you're nuts.
- Siletti'nin işler yoğun.
Oh, Siletti's got nuts.
Kafayı mı yedin?
Are you nuts?
Ara beni, yoksa itfaiyeyi arayacağım.
Call me, please. I'm going nuts.
Kafayı mı üşüttün sen?
Are you fucking nuts?
Söylemeliyim ki, idareci olarak bu oyunlar beni delirtirdi.
I have to say, as an administrator, these shenanigans would have driven me nuts.
Çıktığımdan beri delireceğim, biliyor musun?
Been nuts since I been out, you know?
Bu delilik.
This is nuts.
Doğru, ve diğer akıl hastaları Arkham'a geçtikten sonra işte buyurun.
Right, and when the rest of the nuts get transferred to Arkham... voil? .
Her neyse, daha önce ben de karantinaya alındım ve insanı zıvanadan çıkarabildiğini biliyorum.
Anyway... I've been in quarantine before, and I know it can drive you absolutely nuts.
Kurcala bakalım.
Go nuts.
Kara Gök'ü yok etmemi, sokaklardan uzak tutmamı sağla ve sana şunun sözünü veriyorum Wilson Fisk seninle yüzleştiği gün korkunun tadını alacak zira deli gibi korktuğu adamı mahvettiğini bilecek.
Wilson Fisk will know the taste of fear the day he faces you'cause he'll know that you kicked the guy he's afraid of right in the nuts.
Şehrimi bombalayan, polisleri vuran ve peşine adam takan kişi Fisk'se gerçekten hayalarına tekme yemesini görmeyi benden çok isteyen olamaz.
Hey, if Fisk really is the guy that blew the hell out of my city, shot those cops and went after you, then nobody wants to see him take it on the nuts more than me.
Testislerim!
My nuts!
- Testislerim emildi, bak!
- My nuts got sucked in, look!
Sizi yerinize götüreceğim, testislerinizi oradan çıkarmak...
I'm gonna get you back to your seat, you gotta get your nuts up out of that...
Brian, şekerli fındıkların var.
Brian, you have wet nuts.
- Hamur tatlısında fıstık yoktu.
Our crullers had no nuts.
İnsanlar Juicy ve Candy karşılaşması için deliriyorlar.
People go nuts for a Juicy versus Candy matchup.
Böyle bir adamı işkenceyle konuşturmak onu gıdıklamakla aynı şeydir.
Burning the man's nuts, while cathartic, may only tweak his weasel.
Ben deli miyim?
Am I nuts?
Deliyim.
I'm nuts.
- Manyağın biri kafayı yedi!
Some maniac's gone nuts in there!
Delirdiğimi, aklımı kaybettiğimi sandılar.
They thought I was going nuts, losing my mind.
Şey, o deli.
Well, nuts to that.
Ve bu salaktan kurtulduğun an beni aramanı istiyorum.
And say the second you steer clear of this numb nuts, I want you to give me a call, and we'll have that chat.
- Öküz herif hayalarımın pestilini çıkarttı.
Son of a bitch like to crush my nuts into paste.