Nylon traduction Anglais
305 traduction parallèle
Şimdi ipek, ama seneye naylon yaptıracağım.
Silky now, but next year I'm getting nylon.
Bu günlerde burnunu naylon çoraba mı siliyorsun?
You blow your nose in nylon nowadays?
Naylon bir limon kabuğu gibi.
Like a nylon lemon peel.
Suni ipek ve naylon mesela.
Such as, um, rayon and nylon.
Naylonu duymuş muydunuz?
You've heard of nylon?
Evet, naylon, su geçirmez bir tane aldım.
Yes, a nylon, waterproof one.
Naylonda delik var.
There's a hole in the nylon!
Naylon, benim naylona alerjim vardır.
They're nylon, and I'm allergic to nylon.
Sonra üç gün önce bu gün, ilk kız temizlikçi kadın tarafından pijamaları içinde ölü, yepyeni bir naylon çorap boğazına dolanmış olarak ölü bulundu.
Then three weeks ago today, the first girl was found by her cleaning woman in her pajamas dead, strangled, with a brand new nylon stocking knotted around her throat.
Naylon boru, kırmızı dudak boyası, çılgın biri yakalanmış, bize zamanımızı boşa harcatma.
Nylon hose, red lipstick, crazy man caught, stop wasting our time.
Naylondu, kenarları dantelliydi.
They were nylon and had lace up the sides.
Külot naylon ya da pamuk, ölçü : 32.
Nylon or cotton, size 32. Socks :
Çok kuru tutarlar. % 50'si naylondur.
- They are drip-dry. 50 per cent nylon.
Dinle, "250 m. naylon ip,"
Listen : " 840 feet of three-eighths nylon rope,
1000 metre kare naylon balık avlama ağı... "
"1,200 square yards of nylon fish net..."
İki kere de Naylon Çorap Güzeli seçildi.
She's twice been voted Miss Nylon Stockings.
Akrilik-naylon.
Acro-nylon.
Bu naylondan çok hava alamıyorsun.
You can't get much air through this nylon.
Bir paket prezervatif, üç adet ruj, üç adet naylon çorap...
A pack of condoms, three lipsticks, three pair of nylon stockings...
Bu arada, Joe size dün gelen yeni naylon oltaları göstersin.
Meanwhile, letJoe show you the new nylon lines that came in yesterday.
Giulio, içerideki çantadan ipi getir.
Giulio, bring the nylon cord from the fishing basket.
- Bilmiyorum, plastik değil... naylon olduğunu da düşünmüyorum.
- I don't know, it isn't plastic... I don't think it's nylon, either.
Naylon kordon.
Nylon cord.
Yeni bir tel, pamuk, naylon.
One new filament. Cotton, nylon.
İç çamaşırınız naylon değil, değil mi?
You're not wearing nylon underwear, are you? Why?
Dördü de aynı naylon iple bağlanmış. Bu ip bütün hırdavatçılarda bulunur.
All four were tied with the same nylon sash-cord sold in most hardware stores.
Naylon çoraplar, Joe.
Nylon stockings, Joe!
Naylon çoraplar, birinci sınıf.
Nylon stockings, first-class.
Şimdiyse yüzde 80 naylon, yüzde 20 plastikler.
Nowadays, they're 80 % nylon and 20 % foam rubber.
Annene, naylon çorap giymenden hoşnut mu?
Is your mother okay with you wearing nylon stockings?
Amerika'dan naylon şeyler.
Nylon things from the United States.
Ama onlar naylon, peder.
Oh, but they're nylon, Father.
Peki ya naylon hırka ve plastik katır?
What do you make of the nylon dot cardigan and plastic mule rest?
Dünya Proletaryası birleşip aynı cephede savaşırken işçi sınıfımızın naylon çorapları ve diş macunu ve hiç açlık belirtisi göstermeyen yüzleri vardı.
While the Proletariats of the world unified to fight on the same front, Our Proletariat got nylon stockings and toothpaste. And a face that shows no hunger.
Organik madde, statik elektrik dediğimiz ya da Reich'ın orgon enerji diye adlandırdığı şeyi toplayan naylon bir madde gibi işlem görüyor.
The organic thing operates like a nylon material... which collects what's called static electricity... or what Reich called orgone energy.
Naylondan önce ne vardı?
Nylon. Before nylon, what?
Naylon külot, 1,000 liret.
Nylon panties, 1, 000 lire.
Naylon bu.
Nylon.
- Naylon mu?
Nylon?
Bunun için ihtiyacın olanlar, en azından, 18 metre ağır çelik boru 75 metre kalın halat, ağır çelik halat 75 metre olacak.
Now, for this you need, at a minimum, 60 feet of heavy steel tubing 250 feet of nylon rope, heavy steel cord 250 feet doubled.
Soğuk naylonu koca popomda hissetmeye bayılıyorum.
I love the feel of cold nylon on my big butt.
Bu, naylon çorabı bırakıp Alman kadınlarına dokuma çorap vermek anlamına geliyor.
That means dropping nylon and giving German women a woven -
Ama Alman kadınlarının ne istediğini bilirim. Üstelik naylon ve dokuma mallar hakkında her şeyi bilirim ve geleceği çok iyi yorumlayabilirim.
But I know what German women want, and I know about nylon and woven fabrics.
- Naylon ip?
- Nylon rope?
Bana 3.0 naylon...
Get me some... 3.0 nylon on... - Cutting needle?
Naylon canını yakmaz.
Nylon's not gonna hurt you.
- Naylon çoraba da ihtiyacın olacak.
- You'll be needing nylon, too.
Anzio için naylon çoraplar.
Nylon stockings for Anzio.
Yakında naylon lastik de yaparlar.
Pretty soon they'll have nylon rubbers.
Şimdi de vardır aslında.
They do, they have nylon rubbers, what the fuck?
Naylon yok.
- And nylon.