English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ N ] / Nâzik

Nâzik traduction Anglais

30 traduction parallèle
- Nâzik olacak mısın?
- Are you gonna be nice?
Daha nâzik.
Nicer.
Burada yiyip içebiliriz, ancak onlara karşı nâzik olmak zorundayız.
We can eat and drink here, but we have to be nice to them.
Canlılar çok nâzik ve ben yeni yeşil cennetimi buldum.
Creatures are kind so I have Found my new green haven
Ne kadar azimli ve nâzik bir erkeksin.
What a compassionate, kind man you are.
Çok nâzik olacağım.
I am going to be exceptionally polite.
Nâzik olmayın.
Well, don't be polite.
Turun tadını çıkarın. Bay Curtis'e nâzik olun.
Enjoy your tour, and take it easy on mr.
- Nâzik ol!
Be gentle!
Biraz nâzik davranamaz mısın?
Can't you be gentler?
Nâzik de.
Nice fellow.
Bana karşı nâzik ol.
Be gentle with me.
İnan bana, nâzik davranacağım.
Look, come on, I'll be nice.
Buradasın, çünkü Jack Doyle sana nâzik davranmamızı istedi.
You're here because Jack Doyle had us extend you a courtesy.
Bu benim yakın arkadaşım, bu yüzden ona karşı nâzik olsan iyi olur.
This is my good friend, so you better be nice to her.
Joshua, ayakkabılarını çıkararak dışarıdan evime pislik sokmadığın için ne kadar nâzik ve sağ duyulu olduğunu söylemek isterim.
Joshua, I want to thank you for having the good sense and courtesy to remove your shoes, so as not to track in the filth of the outside world.
Nâzik olmaya çalışıyorum.
I'm trying to be nice about this.
Ona karşı biraz daha nâzik olsan olmaz mı?
- Hey! Maybe go easy on her?
En nâzik kız ben değilim
♪ I'm not the kindest guy ♪
Seni hayal kırıklığıma uğrattığım şeyler olduğunu biliyorum ama ben senin tek oğlunum ve bana biraz daha nâzik ve anlayışlı davransan çok mutlu olurdum.
I know at times I've been a disappointment to you, but I am your only son, and if you would treat me with some kindness and consideration, it would make me so happy.
Sadece ona karşı nâzik davranıyor.
He was just being polite to her.
Evet, evet, çok nâzik davrandı.
Yes. Yes, he's been very kind.
Sadece ona karşı nâzik davranıyor.
He's just being nice to her.
Bana karşı çok nâzik davrandı ama onu asla sevemem bunu ona da söyledim.
He's been very kind to me, but I could never love him, and I told him so.
Ona daha nâzik davranmalıyım.
I should treat her more kindly.
Bana çok nâzik davrandın.
You've been very kind to me.
Kimse senin kadar nâzik değil.
No-one's as kind as you.
Biliyor musun bir seferinde bana ormanda tanıştığı yaşlı bir adamı anlatmaya çalışmıştı Natasha'ya çok nâzik davranmış.
You know, one time, she was trying to tell me about some old man she met in the forest, who'd been very kind to her.
Kimse senin kadar nâzik değil.
No one's as kind as you.
- Bu sebebini açıklıyor. - Nâzik teklifini kabul ediyorum.
I accept your kind offer.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]