English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ O ] / Ocu

Ocu traduction Anglais

24 traduction parallèle
Belki Özel Harekât'a geçerim, Terörle Mücadele de olabilir.
Maybe i'll go into ocu... or a swat unit.
Orange County üniversitesine kabul edildim, Belki sende oraya gidebilirsin.
I got into OCU, and maybe you can go to OCU.
Eve Verhagen, OOU.
Eve Verhagen, OCU.
BRI / OOU, bu eski bir rekabettir.
bri / OCU, it's an old rivalry.
KIein, OOU.
Klein, OCU.
OCU, Kozodav'ın taksi durağında 2 saattir duruyor.
OCU sat on Kozi cabs for two hours.
Bu OCU'nun olayı.
It's OCU's case.
- OCU'ya hala söylemedin mi?
- You tell OCU yet?
Bir çocuğu "ÖCÜ" olup korkuttun.
Made a kid scared of the boogeyman.
Ona listemden ve bütün o "ÖCÜ" yanlış anlaşılmasından bahsettim... ve farkettim ki, eğer çocuklarla yetişkinlermiş gibi konuşursanız onlar da size aynı şekilde saygıyla yaklaşıyorlar.
I explained my list and the whole boogeyman misunderstanding to Albie, and I realized, if you talk to kids like they're adults, they'll treat you with the same respect.
DO'sunu mu? Yoksa LU'sunu mu?
The "ocu" or the "pado"?
Her zaman gercek Amerikalilardan Amerikan ruyasini calacak bir liberal ocu bulunur.
It's always some... some new liberal boogie man who's going to snatch the American dream away from the real American.
O ne bir ocu, ne bir seytan ne de su kocakarı hikayesi sacmalıklarından biri.
It's not the Boogeyman, or the Devil, or any of that old wives tale crap.
Organize suçlarda 16 yıl çalışıp kötü adamların zengin olmasını izledin.
You've been working OCU for 16 years, watching bad guys get rich.
KRIEMHILD'İN ÖCÜ
Kriemhild's Revenge
Biliyorsun işte... "ÖCÜ" diye birşey yok.
You know there's no such thing as the boogeyman.
"ÖCÜ" diye birşey yok.
There's no such thing as the boogeyman.
"ÖCÜ" diye birşey yok.
There's no such thing as the boogeyman. There's no such thing as the boogeyman.
Evde "ÖCÜ" var.
There is a boogeyman!
Ailesi onu'eğer bezelyelerini yemezsen'öcu gelecek ve seni götürecek'fikrine inandırarak yetiştirmiş.
Her parents have brought her up to believe that if you don't eat your tea, the bogeyman will come and get you.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]