Ogretmenim traduction Anglais
2,652 traduction parallèle
) ( Seni ilgilendirmez ) ( Ama ben öğretmenim )
) ( It's my matter ) ( But I'm teaching )
Öğretmenim!
Teacher!
Öğretmenim
Teacher
Öğretmenim
Teacher ka
Öğretmenim biz.... Size bir şey söyleyecektik
Teacher we.... are going to tell you that
Öğretmenim, size şey diyecektik...
Teacher ka, We are going to tell you that.......
Öğretmenim, dikkat edin!
Teachers, Be careful!
İyi bir öğretmenim vardı.
I had a good teacher.
Öğretmenim!
Miss Song?
- Öğretmenim!
- Miss Song! - Hi.
- Merhaba öğretmenim!
Hello, Teacher!
Öğretmenim...
Ah, Teacher...
Öğretmenim olmak ister misin?
Don't you wanna be my schoolteacher?
- Teşekkürler öğretmenim.
- Why, thank you, Mrs. Meacham.
Öğretmenim.
That... he's my teacher.
Uyum öğretmenim.
Harmonica teacher.
Öğretmenim, şu yabancı adam benimle konuşuyor.
Teacher, that strange man is talking to me.
Günaydın, öğretmenim!
Good morning, madam!
- Sağolun öğretmenim!
- Fine, thank you, madam!
- Siz nasılsınız öğretmenim?
- How do you do?
denir. - Siz nasılsınız öğretmenim?
- How do you do, madam?
Teşekkürler öğretmenim.
Thank you, madam.
Güle güle öğretmenim.
Goodbye, Teacher.
Günaydın, Alfred öğretmenim.
Good morning, Teacher Alfred.
- Evet öğretmenim.
- Yes, Miss.
Yurttaşlar, vatandaşlar Öğretmen, öğretmenim, vav!
My people, my people, teacher, my teacher, wow!
Harika bir özel öğretmenim var.
I have a wonderful tutor.
Öğretmenim çok geç kalamam dedi, burada olduğumu biliyor.
My teacher said I can't be gone for long. She knows I'm here.
Sürücü öğretmenim geçmem gerektiğini düşünüyor fakat ben en az dersler kadar zor hissediyorum.
My driving instructor thinks I should pass but I feel as if I've hardly had any lessons.
Baba sanırım Beden öğretmenim gay.
Dad, I think my gym teacher's gay.
Ben öğretmenim.
I'm a school teacher.
Orada öğretmenim.
I am the governess.
- Yeni geçici öğretmenim.
- I'm the new sub.
Ben öğretmenim, uyuşturucu satıcısı değil.
I'm a teacher, not a drug dealer.
Ben öğretmenim.
I'm a teacher.
Çok iyi bir öğretmenim vardı.
Well, I had a pretty good teacher.
Uçuş öğretmenim aniden öldü.
My teacher died suddenly.
Ama ben öğretmenim.
But I'm the teacher.
Öğretmenim, ortaokula gitmem gerektiğini söyledi.
My teacher says I should go to middle school.
Müzik öğretmenim bir kere öğrendiğinde asla unutmazsın diyor.
My music teacher says that you never forget what you have learned.
Ben bir öğretmenim ve liderim, sen.. benim ben olmama izin vermiyorsun ama şimdi ben kim olduğumu biliyorum, biliyorum kim olduğumu.
I'm a teacher and a leader, you just... never let me be that but now I know I am, I know who I am.
Sayın Başkan Şimon Peres Ulusal İsrail Bilim Akademisi Başkanı Profesör Yehuda Grossman akademinin sevgili üyeleri bu akşam izleyiciler arasında bulunan babam, öğretmenim Profesör Eliezer Şkolnik annem Doktor Yehudit Şkolnik aile üyelerim, arkadaşlarım, sayın meslektaşlarım.
His honor, President Shimon Peres, the president of the National Israeli Academy of Sciences, Prof. Yehuda Grossman, my fellow members of the academy, my father, my teacher, Prof. Eliezer Shkolnik, who is here in the audience tonight. My mother, Dr. Yehudit Shkolnik, family members, friends, esteemed colleagues.
Okulda bir sürü öğretmenim var.
I have teachers at school.
"Benim mesleğim bu, öğretmenim." dedi.
"That's my profession, a teacher", he said.
- Muhteşem br öğretmenim varmış.
I had a kick-ass teacher.
Peki, trenin tavanında asılabilir miyiz öğretmenim?
And hanging from the train's roof, teacher?
Ben kahrolası iyi bir öğretmenim, Dexter.
I'm a bloody good teacher, Dexter.
Ben çok iyi bir öğretmenim.
I'm a very good teacher.
- Tamam, ben öğretmenim.
- Uh, okay, I'm a teacher.
Queequeg'i bulana kadar kervanın avcısıydı herkes onun mızrak yeteneği sayesinde hayatta kaldı benim öğretmenim oldu ve arkadaşım ve av arkadaşın
Until I met Queequeg, He was the hunter of the caravan. Everyone kept alive by his skill with his spear. He was my teacher.
Görüşürüz öğretmenim!
Good bye, teacher!