Olayin traduction Anglais
56 traduction parallèle
Ben olayin üstünde kalacagim.
I'm staying on deck.
- Peki olayin "üstünde" ne yapacaksin?
- And what are you gonna do "on deck"?
Böyle bir olayin üzerine gelmene üzüldüm.
Sorry you had to come back to something like this.
Ama bes-dakikalik bir olayin hikayesi... binlerce dakika da surebilir... eger ki o bes-dakika olaganustu bir bilincle doldurulursa.
But the story of a five-minute event... could be stretched a thousand times... if those five minutes were filled with exceptional awareness.
Her olayin cezasi... 10.000 dolar.
Each instance, punishable by... 10,000 fine.
Sirf tecavüze ugramadim diye beni bu olayin yabancisi mi saniyorsun?
You think I'm some sort of tourist because I wasn't raped?
Ve bu olayin batida degil, doguda meydana gelmesine ragmen.
And this didn't happen to you in the West, but in the East.
Ve B - Bilmiyorum eger bütün Orange saat düzenegi İkea'dansa bu tamamen senin olayin.
I don't know if the whole clockwork orange come IKEA thing is really your scene?
Ama öldüren o degil. içkiliydi ve Arsur'u olayin içine sokmak istedi. Yani bir tür saka.
He was rather under the influence of alcohol and thought he'd try and implicate Arthur as a sort of joke.
Aslinda bu korkunc vurulma olayin senin hatalarindan ders cikarmasi adina onun icin bir firsat olabilir.
IN SOME WAYS, THIS HORRIBLE SHOOTING MAY PROVIDE AN OPPORTUNITY FOR HIM TO LEARN FROM YOUR MISTAKES.
BU OLAYIN BAŞLANGICI NEYDİ?
What drove the victim to suicide?
NEDEN GÖKKUŞAĞI OLAYIN BAŞLANGICI Kİ?
Why the rainbows?
Ama bütün bu olayin sadece seks oldugunu söyleyerek konuya giren sensin geri kalan her sey... bir ön sevisme.
But you're the one who started the story by saying that the sex... was the issue, that all the rest was just... uh, foreplay.
Direkt olayin ortasina dalar.
He cuts straight to the heart of things.
ve bu olayin ardindan yüzlercesi öldü her iki taraftan artik hiç kimse yadsiyamazdi, iki toplum bir çatismanin esigindeydi.
Hundreds died on both sides, and after that, nobody could have any illusions - the two communities were on a collision course.
HARUKO TOYODA OLAYIN FİLMİNİ ÇEKEN KİŞİ
HARUKO TOYODA FILMED THE INCIDENT
ve gördügüm kadariyla, Christian bu olayin icinde Hans in, babası olduğunu.
As I see it, he is right in the middle of it. He ist the vather of our son.
cok üzgünüm, seni bu olayin icine soktugum icin.
I'm so sorry to have you brought into this.
Bir de diger tarafi var olayin.
Mm, one with a flip side.
.yerin ve olayin fotograflari kötü bir durum yaratti orda ne oldu?
.. pictures of the place and the incident. this has created a bad situation there.
Kochi'ye turist olarak gelecekler onlar silah ile dolu olan bizim balikci teknemiz ile Mumbai'ye gececekler sadece bir kisi bu karmasik olayin üstesinden gelebilir
.. in kochi for these people who come as tourists. they will go to mumbai in our fishing boat which is filled with rdx and weapons. a person who can face a complicated case can only handle this.
Bütün bu beni öldürme olayin bir bes binlik için mi?
Of all the shit you could have killed me for, five grand?
Dee, olayin sicakligi ve adrenalinin yükselmesi ile Onlari gebertecegim "Bu is burada bitmedi"
Dee, who's in the heat of the moment, that adrenaline was still going, that, " I'm gonna fuck them up.
Bu olayin intikami alinmayacak
It ain't gonna be no retaliation from it.
Cobe'nin burada sözü geçiyor olayin bize gelmesini bekleyecegiz
Cobe has big-time credibility with the gang members out there. ... we gonna wait for the heat to come to us.
Pekala, sokaklarda olanlar sanada kücük kardes Olayin oldugu yere gidersiniz kardesinin çetesinin oraya.. annene kizginsindir, kardesine kizginsindir dogru düsünemezsin, kafanda biraz dumanlidir. bam!
Well, what'll happen when you're on the streets, though, little brother, you'll run into a situation out there with your brother's associates, you mad at your mama, you mad at your brother,
Hep olayin içinde idim
The face is still there.
Olayin dosyasini cikarabilir misin, lütfen?
Could you pull up the case file, please?
Panelde olayin mağdurlarinin olmamasina dikkat et.
Well, as long as there are no victims on the panel.
Kusura bakmayin ama, olayin tamami buyuk anneniz degildi.
With all due respect, your grandmother wasn't the full ticket.
- Senin olayin ne?
- What's your stuff?
Bu olayin tamamen disindasin..
You're so off this case.
Hayir, bak, bu bebegi ne kadar tutarsak, olayin elimizde patlamasi ihtimali o kadar articak.
No, look the longer we hold on to this baby, the more risk of this whole thing blowing up in our face.
Olayin artik kim oldugum olmadigini söylüyor.
Well, he says it's not about who you really are anymore.
Olayin aslini ögrenmek istiyorsan, olayin kaynagi olmalisin.
If you want the inside story, you've got to be inside.
Senin olayin nedir?
So, so what's your deal?
Olayin disinda bir kisi olarak, neden Jenna için kavga ettiginizi anladim.
As a layperson, I totally get why you would fight over Jenna.
KST olayin yanina bile yaklasmaz.
The CPS won't touch it with a bargepole.
Gates'in olayin icinde oldugunu söyleyen bir muhbirle görüsmeye gidiyorum.
'I'm on my way to meet an informant to Gates being in on it.'
Ve sonra, ben onlari incelemek zaman, hepsi, kusurlu ve deforme konum ve daha sonra olayin fikri ve olayin kendisi ayrilmaz ve olacak, Bu nedenle, mumkun analiz?
And then, by the time I examine them, they're all tainted and deformed, and then the idea of the event and the event itself would become inseparable and, therefore, impossible to analyze?
Bir olayin goruntulerini zihnimde canlandirabiliyorum ve içinde dolasabiliyorum.
I can create a virtual snapshot of an event in my mind and then walk through it.
Biliyordum ki sana soyledigim zaman sadece olayin sonuna odaklanacaktik.
I knew when I told you, it'd become all about the end.
Bu olayin ne kadar acil ve önemli oldugunu yeterince açiklayamadim mi?
Did I not sufficiently explain to you the urgency of this endeavor?
gercegi su ki, o korkunc bir olayin kurbani.
The truth is she was a victim of a horrific crime.
Kisa süre önce malum olayin yasandigini Kensington Parki'nin kuzeyindeki italyan Parki'ndayiz.
We're in the Italian Gardens on the north side of Kensington Gardens, where a short time ago...
Yani polis inanilmaz üstüne düstü olayin.
I mean, the police are all over this thing, so...
Ben de olayin içindeyim.
No, I'm also the story, so...
Yerel basin olayin ustune atladi direkt.
Local news is all over it.
Olayin oldugu yer!
This is where it happened!
Gelenler-gidenler... akrabalar... komsular... gazeteciler herkes sanki mahalle parkiymis gibi olayin icinde!
Passers by... relatives... neighbours... journalists all strolling around like it's a public garden!
Ve ayinin teki kamerasini... olayin yarisinda calistiriyor.
That's the bottom line, and he walked.