Oli traduction Anglais
136 traduction parallèle
Hey, Oli!
Hey, Ollie.
Patlayıcı ekibi Knut, Oli ve ben olacağız.
The demolition party will consist of Knut, Oli and myself.
O çiçekleri çekti ; Oli yanlış.
The flowers I threw them, they smelled.
Jeff, Jeff, Jeff, Jeff!
- Jeff, Jeff, Jeff, Jeff. Oli!
Ben Maria Trifiıoli Roma'daki Luna Galerisinden.
This is Maria Trifioli from the Galleria Luna in Rome.
- Selam Oli!
Day, Ollie.
Bana Oli deme olur mu?
Would you like me no more as Ollie.
Oli.
Oli.
Peki ne iş yapıyorsunuz Oli?
And what do you do, Oli?
Oli adında bir söz yazarı.
His name is Oli and he says he writes songs.
Hoş geldin Oli.
Welcome, Oli.
İşte benim adamım Oli!
That's my boy, Oli!
Bu cumhurbaşkanıyla yemeğe çıkmak gibi bir şey.
Oli, this is just like going out for dinner with the President.
Oli.
- Oli.
Sen her zaman güzelsin.
Oli, you're as lovely as ever.
Dur biraz, Oli, sakin ol!
Just a minute, Oli, calm down.
Oli, yiyecek bir şeyler var mı?
Oli, do you have anything for dinner?
Bir türlü anlamıyorum.
I don't get it, Oli.
Çok güzel görünüyorsun!
Oh! You're beautiful, Oli!
Çok fazla kavga eder misiniz?
Oli and you, do you fight a lot?
Aslında daima Angel'le didişirdi, şimdi burada yok ya.
No, Oli always argues with Angel, but now he's not here...
Oli...
Oli...
Oli!
Oli!
Merhaba!
Hello, Oli!
Herkesin kendine ait bir hayatı var.
Everybody has a life, Oli.
Sana, Oli!
To you, Oli.
Bugün bir başka güzelsin.
You're so beautiful tonight, Oli.
Oli, sana şimdi... bizim Alman'ın haklı olduğunu,... karşındakini görüp duymanın yeterli olmadığını,... aşkın da şart olduğunu söylesem, beni iyi karşılar mısın?
Oli, if I told you now that the German was right, that just to know the other exists is not enough, that love is another thing, would you believe me?
- Gayet iyi biliyorsun, Oli!
- You know what it is, Oli?
Benim için bunu bir daha düşün, Oli.
I only ask you to think it over, Oli.
Oli gururla sunar Isabella.
Oli proudly presents Isabella.
- Lanet Oli.
- Fucking Oli.
Oli nerede?
Where's Oli?
Bunlar Josh ve Oli.
This is Josh and Oli.
Evet, ama Oli'nin Barcelona'da evi olan bir arkadaşı var ve bize bir iki İspanyol fıstık ayarlayacak.
Yeah, but Oli's got a friend with a flat in Barcelona and he's supposed to hook us up with some hot-ass senoritas.
- Ve bu da Oli.
- And this is Oli.
- Hey yavrum, Oli.
- All right, Oli.
Oli henüz dönmemiş herhalde.
I guess Oli's not back yet.
- Oli Ericson, 237.
- Oli Ericson, 23 7.
Hey, Oli, ben Pax.
Hey, Oli, it's Pax.
Oli, hey, yine benim.
Oli, hey, it's me again.
Oli Asyalı kızlardan hoşlanmaz bile.
Oli doesn't even like Asian girls.
Hey, Oli.
Hey, Oli.
- Hey, Oli.
- Hey, Oli.
- Oli!
- Oli!
Oli'den geliyor.
It's from Oli.
Oli'nin kaybolması onların suçu değil, öyleymiş gibi davranmayı kes.
It's not their fault Oli disappeared, so stop acting like it is.
Oli'yi ne kadar tanıdığımızı düşünsek de, aslında onu tanımıyoruz.
As well as we may think we know Oli, we don't really know him.
Oli nerede?
Where is Oli?
- Oli!
- Ollie. - What?
Üzgünüm Oli.
Sorry, Ollie.