Olmadiğini traduction Anglais
418 traduction parallèle
KIZGIN RESSAM VE ŞARKICI SKANDALIN GERÇEK OLMADIĞINI SÖYLEDİ!
FURIOUS ARTIST AND SINGER SAY SCANDAL IS UNTRUE!
.. ya da "OLMADIĞINI."
Or "CAN'T."
Soy rehberim olmadigini bütün mahalleye yayacaksin.
I don't want it to get around that I haven't got a breeder's guide.
En iyi dostlarim bile soy rehberim olmadigini bilmiyor.
Even my best friends don't know I haven't got a breeder's guide.
Orada olmadigini biliyorum.
I know he's not there.
Iyi yer isi diye bir sey olmadïgïnï biliyorsun.
You know there's no such thing as a good ground job.
Archer'in karisiyla aranizda bir sey olmadigini söylüyorsan, yalancisin.
If you say there's nothin'between you and Archer's wife, you're a liar.
Ofiste olmadigini söyledim. " Lütfen...
I said you weren't in. He said, " Please tell him...
Böyle olmadigini biliyorsun!
You know it's not like that!
Beni polise teslim etmek için bunun yeterli sebep olmadigini...
You don't expect me to think that these are sufficient reasons for sending me- -
Gururu ona, hala sana karºi hislerim olup olmadigini düºündürüyor.
It makes him wonder if I still feel about you as I once did.
Tuzaginda bir ayi olmadigini görünce çok ºaºiracaktir herhalde.
And won't he be surprised to find that there ain't no bear in this trap.
Ona senin bana göre köle olmadigini, Truva Prensesi olacagini söyleyecegim.
I'll explain to her that you're no slave to me... ... but my future Princess of Troy.
Oglum, Yunanlilarin hainligi, bunun bir onur savasi olmadigini kanitladi.
My son, Greek treachery has proved that theirs is not a war of honor.
Almanlar kimsenin olmadigini fark edince olacaklari hayal edebiliyorum.
I can imagine when those Krauts discover there's nobody over here.
Kendine gidecek baska yer olmadigini söyleyip duruyorsun.
You just keep telling yourself there's no other place to go.
Détournement teorik alana, var olan tüm düzeni bozan ve yerle bir eden ayni türde bir siddetli yikimi dahil ederek teorinin kendi basina bir anlami olmadigini, yalnizca tarihsel eylem ve gerçek anlamda bagli oldugu tarihsel düzeltme vasitasiyla kendini through historical action,
What, in theoretical formulation, presents itself as openly detourned, in denying all durable autonomy to the sphere... of the expressed theoretical, by causing the intervention there, by means of this violence, of the action that destroys and carries off all the existing order, recalls that this existence of the theoretical... is nothing in itself, and only come to be known... through historical action, and the historical correction which... is its true fidelity.
Sinif ne kadar güçlü olursa, var olmadigini o kadar sik iddia eder ve gücü, her seyden önce bu iddiayi kuvvetlendirmek için kullanilir.
the stronger it is, the more it asserts it does not exist, and its power serves it foremost to assert its non-existence.
Hiçbir bürokrat bireysel olarak yönetimde hak iddia edemez çünkü sosyalist bir proleter oldugunu kanitlamak için, bürokrasinin resmi yöntemi bürokrasinin olmadigini söylediginden bürokrat oldugunu kanitlamasi imkansizken bir bürokratin tam aksi gibi oldugunu göstermesi gerekecektir.
No bureaucrat can individually maintain his right to power, for to prove he is a socialist proletarian... would be to show himself as the opposite of a bureaucrat ; and to prove he is a bureaucrat is impossible, since the official truth of the bureaucracy is not to be.
Yalnizca, gece boyunca dikkatinizi ceken bir durum olup olmadigini sormak icin gelmistik?
We were just wondered if you notice anything suspicious here tonight?
Anlik b ¡ r ¡ tk ¡ yle harekete geçecek b ¡ r ¡ olmadigini b ¡ l ¡ yorum. O yüzden karar vermek ¡ ç ¡ n acele etme.
I know you're not a man to act on the spur of the moment so don't feel that you have to rush into a decision.
" onlarin da bana ihtiyaci olmadigini kabul etmeliyim.
"... I must admit that they have no use for me, either.
Dert edecek bir sey olmadigini söylüyorum.
I tell you there's no reason to worry.
Anlasilan isimizin insanlarin''yararina olmadigini düsünüyorsunuz.
It seems you feel our work is not a benefit to the public.
Burada bile savaº olmadigini biliyoruz Binbaºi.
Even down here, Major, we're aware that the war is over.
Endiselenmene gerek olmadigini söylüyorum.
I just don't think you should worry about it.
- Julie evli olmadigini söyledi. - Degilim.
- Julie says you're not married.
Benim yasima geldiginde, bu küçük çilginliklar olmasa, sen de bu meslegin, katlanilacak yani olmadigini kesfedeceksin.
At my age, if it weren't for these little vices you wouldn't survive the job.
Ünlü oldugun için, konusmak zorunda olmadigini mi saniyorsun?
And that means you don't have to talk?
Dinlenmeye ihtiyaci olmadigini düsünüyor.
She thinks she doesn't need the rest.
Sakin ol... isinde iyi olmadigini söylüyorlar...
Calm down... They say you're not well...
Götürmesine izin vermeseydin, su anda ölmüs olacaktim. O zamanlar bile, bazi seylerin dogru olmadigini biliyordum.
With a little help, you'll come around to my way of thinking.
Hatta hastanedeki ilk karsilasmamizda bile, Joe bir seylerin dogru olmadigini biliyordu.
Don't tell him I told you. - He's putting the city on trial.
Gizlenmek zorunda degilsin artik. Harrison Wells olmadigini biliyoruz.
You can do whatever you want because you can get away with it!
Havaalani ile sehir arasinda bir kaza olup olmadigini kontrol eder misiniz?
Can you see if there've been any accidents between JFK and midtown?
Hakli olmadigini bildigin için.
Cos you knew that it wasn't right.
Sen üstüne basarak bu insanlardan biri olmadigini belli ettin.
You've made it painfully obvious that you're not one of them people.
Bende kanit yoksa onlar ölü oldugunu mahkemede ne kanit var? onlar hala hayatta olmadigini düsünüyorlar
If I don't have the proof that they are dead... what proof does the court have that they are still alive?
Nasil olurda Clark Kent'in Superman olmadigini anlamazlar?
How can they not realize that Clark Kent is Superman?
Ona, buna henüz hazir olmadigini söyledim.
- Oh, yeah? I told him you're not up to it yet.
Lütfen bana sorun olmadigini söyle.
Please tell me that it's okay.
- Öyle Biri olmadigini sÖylediler,
- They said he didn't exist.
Ben de Büyük BomBa olayini Benim yaptigimi sÖyledim, ve lRA üyesi olmadigini Bildigim Birinin adini verdim, lRA üyesi olmayan mi?
So I said I did the big bombing... and named anybody I knew who was not in the IRA. Not in the IRA?
Ve bilgisayar arkadaslariyla harcayacak vakti olmadigini soyledi.
And no'consorting with computer friends'.
Tahmin edersin ya Simon, tanri da bir köpek sahibi olmak için henüz sorumluluk sahibi olmadigini düsünebilir.
ink You know, Simo n, God may not th you're responsible eno ugh to have a dog either.
Sabaha kadar teorinin geçerli olup olmadigini görecegiz.
We'll see what your theory is made of by morning.
Yeni ABD diye bir sey olmadigini bu mektupla dogruluyorum. Posta servisi feshedilmistir. "
This letter is my testimony to the fact that there is no Restored United States and there is no postal service. "
Toplantilara ihiyacin olmadigini söylemistin.
You said you didn't need the meetings.
Gel buraya! Kacaklari ise almanin yasal olmadigini bilmiyor musun, cekik pislik?
Don't you know it's illegal... to hire fucking border jumpers, you nip bastard?
Ve kendi semtlerindeki dukkanlari yagmalamalari... sadece kanuna hicbir... saygilari olmadigini gosterir. Bir de toplum duzeninden ya da... yurttaslik gorevlerinden anlamadiklarini.
The fact that these people ripped off the stores... in their own communities, all that reflects... is that they have no respect for the law at all... and certainly no concept of community... or civic responsibility.
Eger bunun adil olmadigini düsünüyorsaniz bana bir ara ugrayin.
If you think that's unfair, pay me a little visit.