Olmayacaksin traduction Anglais
27 traduction parallèle
Bir üniforma giymeye layik degilsin ve hiç olmayacaksin.
You're not fit to wear a uniform, you never will be.
Sikici olmayacaksin degil mi?
You're not going to become boring, are you?
Ailemden degilsin ve asla da olmayacaksin.
You're not a part of it.
- Sen olmayacaksin, Steven.
- No, not you, Steven.
Fakat birinciligi kazandigimizda sen yanimizda olmayacaksin.
But you aren't going to be there with us to take the prize.
simdi banyoya gidiyorum ve geri geldigimde sen burada olmayacaksin.
I'm going into the bathroom now... and when I come out, you won't be here.
Sahnenin tamaminda sen olmayacaksin.
The scene's not all about you.
Onunla gercekten romantik bir ortamda olmayacaksin...
It's not like you'll be in an actual romantic situation with her. It's...
Ama sen burada olmayacaksin...
But you won't be here, so...
Buna pisman olmayacaksin.
you won't regret it.
Siki fiki olmayacaksin.
You want intimacy, forget it.
- Oraya gidersen sen de olmayacaksin.
There won't be any you if you go back there.
- Yalniz olmayacaksin, çocuklar da var.
The kids are coming with you.
- Güven bana, pisman olmayacaksin...
- Trust me, you be glad you did...
Hic tanimadigin birine ici tamamen para dolu bir canta veriyorsun bize silah cekiyorsun ve adam kacip gidiyor. Gorunen o ki, bize pek yardimci olmayacaksin.
You deliver a bag full of money to a stranger, you pull a gun so he gets away, and you don't seem interested in us helping out.
Amerika, asla güvende olmayacaksin ta ki güvenlik bizim için gerçeklik olana dek.
America will never be safe until safety becomes a reality for us.
Hayir, olmayacaksin.
No, you're not.
Sen bana söz vereceksin. aday olmayacaksin.,
You give me your word that you won't run,
- Hayir, olmayacaksin.
Mary Margaret was anxious to get back to her life...
Artik yalniz olmayacaksin.
You ain't got to be alone no more.
Ona yardim edersen kendine Silahsor demeye lâyik olmayacaksin.
If you help her, you're not fit to call yourself a Musketeer.
- Yalniz olmayacaksin.
- You won't be alone.
Bir basina falan olmayacaksin. Gunun her ani peslerinde kostugun biricik meleklerinin yaninda olacaksin.
You won't be by yourself, you'll be with your precious angels who you run for every second.
- Olmayacaksin. Birak hayatina baska biri girsin.
Let it be someone else.
Yani gitmis olmayacaksin.
So you won't be gone.
BİLİYOR MUSUN ASLA GERÇEK BİR KADIN OLMAYACAKSIN.
YOU KNOW WHAT? YOU WILL NEVER BE A REAL WOMAN.
Asla da bir baba olmayacaksin.
You'll never be a father.