Olumcul traduction Anglais
37 traduction parallèle
Herkes bir buyuk, nerdeyse olumcul, Felakete odaklanmis.
Everyone is entitled to one enormous, near-fatal, catastrophic disaster.
Canli ve bedene girmis 7 olumcul gunah!
The seven deadly sins, live and in the flesh!
1589, Binsfeld 7 olumcul gunahi belirlemis sadece insani duygular olara degil, gerçek seytanlar olarak.
In 1589, binsfeld i.D.'D the seven sins - - Not just as human vices but as actual devils.
Eger 7 olumcul gunahi disariya çikardiysak baska neleri çikarmis olabiliriz?
If we let out the seven deadly sins, What else did we let out?
"Bruce Campbell tegmen Jack Striker rolunde, olumcul magara yaratiklarina karsi, ve o dunyanin son umudu."
"Bruce Campbell is lieutenant Jack Striker, a rogue clone warrior, - the mankind's last hope against the deadly cave aliens."
Olumcul hastalik tedavi eden Anne-kiz cerrahlar?
Mother-daughter surgeons cure leading killer?
Iste butun problemde burada, cunku olumcul bir isyandan kacarken bunlari yanima alma firsati bulamadim.
Well, you see, that's where we've got a problem, because I didn't get a chance to retrieve my identification before fleeing my home during a deadly riot.
Niki Lauda, Nurburgring'deki neredeyse olumcul kazadan sadece 42 gun sonra,... bugun Monza'da yarisacak. Tum tibbi uyarilara ragmen ve suphesiz dayanilmaz aciya ragmen.
So Niki Lauda, just 42 days after his near-fatal accident at Nürburgring, will race here today at Monza against all medical advice and no doubt in incredible pain.
Pist olumcul durumda.
It's lethal out there.
SANIRIM OLUMCUL HASTALIKLARI VARDI.
I think they were terminal.
AMA HAKLI OLSANIZ BiLE, HALKA OLUMCUL BiR HASTALIK BULASTIRMAK KESiNLiKLE BiR TEDAVi DEGiL.
But even if you're right, I mean, infecting the populace with a lethal illness is not exactly a cure.
BU TEORiNiZi iSPATLAMANIN TEK YOLU APTALIN BiRi OLUMCUL PATOJENi KENDiNE ENJEKTE EDiP SONRA ONUNLA YUZ YUZE GELECEK.
You understand the only way to prove this theory of yours is for some idiot to infect themselves with a lethal pathogen and then meet with her, face to face.
Bu islere karismis bir mahkum. ... olumcul bir yara darbesi almis dustaki kavgada.
This is an inmate who was involved in a near fatal knife fight in my shower room.
Fazlasiyla olumcul olabilirsin.
You were delta force. You can be very lethal.
- Henuz erken ; fakat asiri doz kokain vakalari genelde olumcul olmaz.
Well, it's early yet, but cocaine overdoses aren't usually fatal.
Olumcul Debbie.
Debbie.
ANJELİK, POLİS VE KOCASININ ÖLÜMCÜL DÜŞMANLARINI AVLADI
ANGÉLIQUE IS HUNTED BY THE POLICE AND HER MORTAL ENEMY,
SESSİZLİK ÖLÜMCÜL OLABİLİR
A SILENCE THAT BECOMES DEADLY
ÖLÜMCÜL DÖNGÜ
DEADLY RUN
ÖLÜMCÜL MARİA
THE DEADLY MARIA
AMA HEMEN ARDINDAN, BERYNİYUM ÇIKARMANIN ÖLÜMCÜL DOZLARDA
Berynium. But mining berynium unleashed lethal doses of radiation and pollution.
KURTULANLARIN BİNLERCESİ DE, ÖLÜMCÜL BERYNİYUM RADYASYONU TAŞIYAN BULUTLAR YÜZÜNDEN ÖLMÜŞLERDİ.
Thousands have been killed by deadly berynium radiation.
ÖLÜMCÜL SICAK DALGASI GÜNEYDEKİ EYALETLERDE ETKİSİNİ ARTIRIYOR.
HEAT WAVE HITS SOUTH OF US
ÖLÜMCÜL TELEFON GÖRÜŞMESİ Onu yıllardır görmüyordum.
THE FATAL PHONE CALL I hadn't seen him for years.
HAYAT CİNSELLİK YOLU İLE BULAŞAN ÖLÜMCÜL BİR HASTALIKTIR
Life as a Fatal Sexually-Transmitted Disease
ÖLÜMCÜL OYUN
NARC
ÖLÜMCÜL EV KAZALARINDA YENİ İPUCU YOK. Bunu gördün mü?
Did you see this?
Sanırım başka şeylerin peşinde. "ÖLÜMCÜL FIRTINA İSKOÇYAYI VURDU"
I don't think it's me she's trying to fatten up, ma'am.
ÖLÜMCÜL DÖVÜŞ MİRAS 3 AY ÖNCE
3 months earlier
ÖLUMCUL PATOJEN.
Deadly pathogen.
Ölumcul olmayan bolge etkili, statik bosaltici bir gereç yaptim. Bu da konuyla ilgili bahsedilen ozellikleri... -... ve maruz kalan kaynaklari...
I built a nonlethal, area-effect static discharge device that, happens to employ frequencies relevant to the aforementioned...
BU OLAY, AMERİKAN TARİHİNİN EN ÖLÜMCÜL KİTLE CİNAYETİ İDİ.
IT HAS BEEN RECORED AS THE DEADLIEST KILLING SPREE IN THE U.S. HISTORY.
ÖLÜMCÜL YARATIKLAR KAFANIZI ÇALIŞTIRIN, HAYATTA KALIN Bunu sen mi çizdin Dutch?
Did you draw this, Dutch?
ÖLÜMCÜL. SİSTEM. HATASI
- Or Mutter, as it were.
160 KM! ÖLÜMCÜL PITONLAR!
Have I mentioned I hate snakes?